"bir öğrenciyle" - Translation from Turkish to Arabic

    • مع طالبة
        
    • مع طالب
        
    • طالب آخر
        
    Bay Chavez'in bir öğrenciyle... cinsel birlikteliği olduğuna dair bir duyum aldık... ve bize söylenenlere göre, bu öğrenci sizsiniz. Open Subtitles هناك مزاعم ان معلمنا الجديد السيد شافيز على علاقة مع طالبة
    bir öğrenciyle sarmaş dolaştın. Open Subtitles وجدتك تعبث مع طالبة لا يمكنك إنكار الأمر.
    Şu an senden milyon kat daha akıllı bir öğrenciyle beraberim. Open Subtitles انا هنا مع طالبة والتي هي اذكى منك بمليون مرة
    Eski bir Mossad ajanının, İranlı bir öğrenciyle çalışması bir şeydir. Open Subtitles آه ,عميل موساد سابق يتفق مع طالب إيراني, هذا أمر جيدا غيبز.
    Görgü tanıkları, saldırganın bir öğrenciyle birlikte kaçtığını söylüyor. Open Subtitles يقول الشهود أن من أطلق الرصاص قاد مبتعدًا مع طالب
    Dağılarak, her öğrencinin geçen bir öğrenciyle çarpışması için daha fazla bölge açık kalır. TED لأي عملية ارتطام من أي طالب آخر على ذات المنحى او المسار
    Bir gözlemci olarak herhangi bir öğrenciyle iletişim kurduğunu sanmıyorum. Open Subtitles خلال ملاحظاتي كلها، لا أظنني شاهدتك ولو لمرة تتحدث مع أي طالب آخر
    Geçen ay okul idaresinden biri bir öğrenciyle seviştiği için kovulmuş. Open Subtitles الشهر الماضي عضو في مجلس إدارة المدرسة فُصِلَ لممارسة الجنس مع طالبة
    Yani, genel olarak ilişkilerim oldu. Ama bir öğrenciyle hiç yapmadım. Open Subtitles أقمت علاقات بشكل عام ولكن ليس مع طالبة
    Aslında mecbur kaldım bir öğrenciyle ilişkim olmuştu. Open Subtitles كنتُ نوعاً ما... مُجبراً، في الواقع بعدما أقمتُ علاقة مع طالبة
    Onun... onun bir öğrenciyle bir ilişki yaşamaması gerekirdi. Open Subtitles لم يكن عليها إقامة علاقة مع طالبة
    Yani kahrolası bir öğrenciyle mi yattın? Open Subtitles إذا نمت مع طالبة عاهرة
    ...o bir öğrenciyle yattığı için kovulmuştu. Open Subtitles طُرد بسبب نومه مع طالبة
    Müdür Ackerman bugün Bay Robbins'le, bir öğrenciyle yaşadığı uygunsuz bir ilişki hakkında konuşmuş. Open Subtitles المدير (أكريمان) تحدث إلى الاستاذ (روبينز) اليوم بشأن علاقة غير مناسبة له مع طالبة.
    bir öğrenciyle içtim. Open Subtitles لقد شربت الخمر مع طالبة
    Ben de daha önce bir öğrenciyle yatmadım. Open Subtitles لم امارس الجنس قط مع طالبة
    Başka bir öğrenciyle birlikteydi. Victoria Andrews. Open Subtitles وكان في البرازيل مع طالب دراسات عليا أخرى.
    -Başka bir öğrenciyle kavga etmiş. Open Subtitles -لقد أقحمت نفسها في قتال مع طالب عسكري آخر.
    Başka bir öğrenciyle ilgili bilgi veremem. Open Subtitles لا يمكنني التصريح بمعلومات عن طالب آخر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more