"bir üniversite" - Translation from Turkish to Arabic

    • جامعية
        
    • جامعي
        
    • هذه كلية
        
    • الجاهل الذي
        
    JB: California Berkeley'de doğdum, adı çıkmış, ilerici bir üniversite kenti. Ve halen orada yaşamaktayım. TED جوان: ولدت في بيركلي، كاليفورنيا، بلدة جامعية متحررة.
    Sanghamitra hayata bir sivil toplum örgütü lideri... ...olarak başlamadı... ...kariyerine, İngiliz edebiyatı dersleri veren... ...bir üniversite profesörü olarak başladı. TED سانجاميترا لم تبدأ حياتها كقائدة لمنظمة غير حكومية, لقد بدأت عملها كأستاذة جامعية, تدرٍس الأدب الإنجليزي.
    Bunlar, genç bir üniversite öğrencisinin dikkatini çekti. Open Subtitles هذه لفتت إنتباه خرِِيٍِِِِِِِِِِجة جامعية شاّبة
    Araştırma yapması gereken bir üniversite öğrencisi olduğu hakkında konuştu. Open Subtitles أسمعني هذه القصّة حول طالب جامعي بحاجة إلى إجراء أبحاث.
    bir üniversite eğitimi almak 20 yıllık bir yatırımdır. TED الحصول على تعليم جامعي هو استثمار لمدة 20 عامًا.
    - Aslında tatil dönemindeyiz. - Britmore? Çok iyi bir üniversite. Open Subtitles في الحقيقة ، نحن فقط رجعنا للعطلة بريتمور ، هذه كلية جيدة جداً
    Sen her zaman ümitsiz bir üniversite öğrenci birliği üyesi olacaksın arabasını parçalayan, omurgamı ezen, Open Subtitles ستبقى دومًا ذلك الفتى الجاهل الذي دمّر سيارته ودمّر عمودي الفقريّ
    Bir aracılık firmasında başkan yardımcılığı yapan bir üniversite mezunu. Open Subtitles انها خريجة جامعية بمنصب نائب رئيس فى مكتب سمسرة
    Sana sıradan bir üniversite hayatı yaşamak istediğimi söyledim. Open Subtitles قلت لك أني أريد أن أحصل على تجربة جامعية عادية
    Şimdi bir üniversite öğrencisiyim ve abime olanları unutmak istiyorum. Open Subtitles الآن أنا طالبة جامعية وأريد أن أصفي ذهني بشأن ما حدث مع أخي
    San Diego büyük bir üniversite şehri, Open Subtitles تعرف، سان دياغو بالاساس مدينة جامعية كبيرة
    bir üniversite öğrencisi. Bu sabah koşuya gitmiş ama geri dönmemiş. Open Subtitles فتاة جامعية ذهبت للركض هذا الصباح، ولم تعد.
    Bunların hepsi senden daha erken yaşta siyasete giriyor veya evleniyor ya da bunun için bir üniversite tahsili var. Open Subtitles جميعهن دخلن السياسة في عمر أقل من عمركِ أو تزوجن سياسيين أو كانت لديهن شهادة جامعية فيها.
    Birkaç yıl önce, bir üniversite öğrencisi, 'Hayatınızda en büyük sürpriz ne?' TED وقبل بضع سنوات ، سألني طالب جامعي ما هي أكبر مفاجأة في حياتك؟
    Yakın zamanda 18 yaşında bir üniversite öğrencisine ödev verdim. TED مؤخراً أعطيت طالب جامعي بالثامنة عشر، حق الكلام.
    Doğu Nijerya'da bir üniversite kampüsünde büyüdüm. TED لقد ترعرعت في سكن جامعي في شرق نيجيريا.
    Ve tüm bunları göstemek bir üniversite dersine anca sığar. TED في الحقيقة يحتاج الأمر إلى فصل دراسي جامعي كامل لكي يُشرح بالكامل
    Burası bir üniversite. Open Subtitles حسناً، هذه كلية
    Sen her zaman ümitsiz bir üniversite öğrenci birliği üyesi olacaksın arabasını parçalayan, omurgamı ezen, Open Subtitles ستبقى دومًا ذلك الفتى الجاهل الذي دمّر سيارته ودمّر عمودي الفقريّ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more