"bir şey daha" - Translation from Turkish to Arabic

    • أمر آخر
        
    • شيء واحد
        
    • شئ آخر
        
    • هناك شيء آخر
        
    • شيء اخر
        
    • شيئاً آخر
        
    • شيء أخير
        
    • شيء أخر
        
    • أمرٌ آخر
        
    • و شيء آخر
        
    • شيء أكثر واحد
        
    • شىء آخر
        
    • شئ أخر
        
    • شئ اخر
        
    • شيءٌ آخر
        
    Evet, anne. Sana söylemem gereken bir şey daha var. Open Subtitles نعم يا أمي هناك أمر آخر علي أن أخبركم به
    Bilmen gereken bir şey daha var. Burada kutuplar terstir. Open Subtitles هناك شيء واحد يجب أن تعرفه هنا بأسفل، الأقطاب معكوسة
    Başka bir şey daha jenerik ilaç üreticilerini gerçekten korkutabilir. TED هنالك شئ آخر يمكنه حقا إخافة مصنعي الأدوية غير المسجلة.
    Bir sıraya bakarsak, bu şemadan anlayabileceğimiz başka bir şey daha var. TED هناك شيء آخر يمكننا فهمه من هذا المخطط إن نظرنا إلى صفٍ.
    - bir şey daha var. Şunu da düşünmeliyim... Belki Dani, şerif abisini aradı. Open Subtitles تعرف شيء اخر ربما أن داني اتصلت بأخيها الشريف
    Ayrıca bu haritada başka bir şey daha fark edeceksiniz. TED ولكنكم ستلاحظون شيئاً آخر يتعلق بهذه الخريطة.
    Gitmeden önce paylaşmak istediğim son bir şey daha var. Open Subtitles قبل أن تذهب هناك شيء أخير أود أن أطلعك عليه
    Holografiyle ilgili henüz söylemediğim bir şey daha var, bilmeniz gerekiyor. TED هناك أمر آخر تحتاجون لمعرفته حول الصور ثلاثية الأبعاد لم أخبركم عنه بعد.
    Ve sayfalar çevrildikçe, başka bir şey daha olmaya başladı. TED وكلما قمت بتغيير الصفحة، بدأ أمر آخر بالتغير أيضاً.
    Dallas bir şey daha, lütfen onu çok kızdırma. Open Subtitles دالاس ، أمر آخر أرجوك ِ ، لا تحاولي استفزازه.
    bir şey daha. Yerinizde olsam, yoğun ve kalın sis olduğunda dışarı çıkmazdım. Open Subtitles شيء واحد ، لو كنتُ مكانكِ سأتجنب السير أثناء الضباب
    Size bir şey daha söyleyeceğim kardeşlerim. Open Subtitles تبقى شيء واحد اود ان ابوح به أيها الأخوة
    Bir bisiklet sürücüsü olduğuna göre öğrenmen gereken bir şey daha var. Open Subtitles .. والآن، بما أنكِ فتاة تحبّ الدراجات ثمّة شئ آخر عليكِ تعلّمه
    Bu önemli bir makine. Başka bir şey daha yaptım. Günlük yüz milyar tıklamanın, 55 milyon bağlantının, neredeyse beynimizdeki sinaptik bağlantılarla aynı sayıda olduğunu öğrendim. TED لذا عملت شئ آخر. عرفت أن 100 بليون نقرة في اليوم، 55 تريلليون رابط، تعادل تقريباً عدد التشبيكات في المخ.
    DNA örneği ve tırnaklarında metal kalıntıları var. Ama bir şey daha var. Open Subtitles هناك دليل يرتبط بالحمض النووي وشظايا الحديد تحت الأظافر, لكن هناك شيء آخر
    Ve burada hayatımı güzel kılabilecek başka bir şey daha var. Open Subtitles و هناك شيء آخر هناك من شأنه جعل الحياة مجزية جداً
    Söylemek istediğim bir şey daha var Sana aşık olamam bende başkasına verebilecek herhangi bir sevgi kalmadı. Open Subtitles هناك شيء اخر اردت ان اخبرك به أنا .. لن اكون قادرة على أن أحبك
    Ama bilmen gereken bir şey daha var: Katilin adı. Open Subtitles : لكن هناك شيئاً آخر تودين معرفته أسم القاتل
    Yeniden birleşmenizden önce senden istediğim bir şey daha var. Open Subtitles قبل لمّ الشمل هناك شيء أخير يجب أن أطلبه منكي
    - O aptal kitapla ilgili bir şey daha duymak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن أسمع أي شيء أخر عن هذا الكتاب الغبي
    Artı hanesine yazılacak bir şey daha. Open Subtitles في الواقع إنه أمرٌ آخر لأجل القائمة الإيجابيه
    Bir şey daha: Penny'nin oyunu kesinlikle temiz ve iyi kurulmuştu. Open Subtitles و شيء آخر أيضا، هناك تأثير خَلقي معين على اللعبة، بيني
    John, bir şey daha var. Open Subtitles لا، لا، جون، هناك فقط شيء أكثر واحد.
    Eğer bir şey daha söylersen, ... yarın gece de kalırım. Open Subtitles إذا قلت أى شىء آخر سأبقى ليلة الغد أيضاً
    O zaman başka bir şey daha olacak. Max ve ben Boston'a taşınıyoruz. Open Subtitles شئ أخر على وشك الحدوث لك . أنا وماكس سننتقل لبوسطن
    bir şey daha. Şu gazetedeki fotoğraf... Open Subtitles وعندي شئ اخر ايضا انا بحثت في هذه اللقطة
    bir şey daha var... ben Aryan, sen de deve boku olduğun için iki çift plastik eldiven giyersen memnun olurum. Open Subtitles و شيءٌ آخر كوني آرياً و أنتَ من وراء الجِمال سأُقدّرُ لكَ لبسكَ زوجين من هذه القفازات البلاستيكية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more