"bir şey değildir" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليس أمراً
        
    • ليس شيئا
        
    • ليس شيئاً
        
    • ليس شيء
        
    • ليست شيئاً
        
    • شيء لا يمكن
        
    • ليست شيئا
        
    • هذا ليس بشيءٍ
        
    • ليش شيئاً
        
    • ليست شيء
        
    • ليست مدعاة
        
    • ليست بالأمر
        
    • إنه لا شئ
        
    CEO'nun sana iyilik borcu olması kötü bir şey değildir. Open Subtitles إنه ليس أمراً سيئاً أن يكون المدير العام مديناً لك.
    Şey, biliyor musun, bazen bu kötü bir şey değildir. Open Subtitles حسنا , أنت تعرف , أحيانا هذا ليس شيئا سيئا.
    Bu çok şey istemek olabilir ama eğer rekabete hazırsanız kabiliyetlerinizin üstünde bir şey değildir. Open Subtitles هذا مطلب كبير و لكنه ليس شيئاً مستحيلاً اذا قبلتم التحدي
    Bence beden de zihin gibi fiziksel bir şey değildir. Open Subtitles العقل ليس شيء فيزيائي كما باقي أعضاء الجسم
    Ayağının tabanından çıkarabileceğin ve sonrasında yoluna devam edebileceğin bir şey değildir. Open Subtitles ليست شيئاً يمكنك أن تمحيه بسهولة وتكمل طريقك كأن شيئاً لم يكن.
    Babanın öncülüğündeki uyuşturucu etkisinde gizemli uyanışlar kolayca unutabileceğin bir şey değildir. Open Subtitles تعاطي مخدّرات ويقظة روحية مع أبيك، شيء لا يمكن أن تنساه.
    Sizi şu düşünceyle bırakmak isterim; gerçek benliğiniz dışarıda aramanız gereken, gizemli ve belki de asla bulamayacağınız bir şey değildir. TED هذه هى الفكرة التىي أريد أن أتركها لكم، وهي أن نفسك الحقيقية ليست شيئا تبحث عنه، كلغز من الصعب إيجاده.
    Normalde onay vereceğim bir şey değildir ama yorgunluktan ölüyorum. Open Subtitles هذا ليس أمراً أؤيده في الأحوال العادية. و لكنني منهكة.
    Bu çok kötü bir şey değildir hatta bazen en iyi öğretme yoludur. Open Subtitles ذلك ليس أمراً كريهاً بالضرورة، أحياناً يكون أفضل درساً متوفراً
    Burada işten atılmak hiçte hoş bir şey değildir. Open Subtitles أن تُطرد في هذا المكان ليس أمراً جيداً فيرونيكا لديها الحق فيما تقول
    Öyleyse, bu yalnız boş vakitlerinizde yaptığınız bir şey değildir. TED إذن أنه ليس شيئا نقوم به في وقت الفراغ.
    Asalet doğuştan gelen bir şey değildir. Open Subtitles ان تكوني نبيله ليس شيئا تاخذيه عند ولادتك
    Çünkü Tanrı'nın size verdiği bir organı başkasına vermek zorla yaptırılacak bir şey değildir. Open Subtitles لأنّ إعطاءكِ عضواً وضعه الربّ في جسدكِ لشخصٍ آخر، ليس شيئاً يقوم به الإنسان غصباً
    Bilmiyorum. Önemli bir şey değildir. Open Subtitles أنا لا أعرف من المحتمل أنه ليس شيئاً مهماً
    Bence beden de zihin gibi fiziksel bir şey değildir. Open Subtitles العقل ليس شيء فيزيائي كما باقي أعضاء الجسم
    Gergin olduğunu biliyorum ama unutma ki, ateş bükmenin kendisi korkulacak bir şey değildir. Open Subtitles أعلم أنك متوتر و لكن تذكر ان تسخير النار ليس شيء تخاف منه
    Ve herkes çok iyi bilir ki rızam benim öyle karşılıksız dağıttığım bir şey değildir. Open Subtitles وكما يعلم الجميع فإن مباركتي ليست شيئاً أمنحه بسهولة.
    Gerçek, saklanabilecek ya da inkâr edilebilecek bir şey değildir. Open Subtitles كانت الحقيقة شيء لا يمكن إنكاره أو إخفاؤه.
    Sadece anltmaya çalışıyorum ki Çelik marketten alabileceğiniz bir şey değildir. Open Subtitles احاول أن اوضح وجهة نظري الفولاذ ليش شيئاً تستطيع ان تشتريه من السوبرماركت
    Adalet sadece yukarından inen ve her şeyi doğru yapan bir şey değildir. TED العدالة ليست شيء يهبط من الأعلى ويصحح كل شيء.
    Bu şakalarından bıktım artık. Yangın komik bir şey değildir! Open Subtitles توقفِ عن المزاح الحرائق ليست مدعاة للضحك
    Probleme dinleme ve kavrama yolu ile yaklaşmak yeni bir şey değildir. Ancak hedefi teknoloji geliştirmek olan mühendisler bunu sıklıkla uygulamaz. TED هذه الطريقة لفهم المشكلة من خلال الاستماع والتفاعل معها ليست بالأمر الجديد، لكنّ المهندسين في الغالب لا يقومون بها، بل يتجهون نحو تطوير التقنيات.
    Belki önemli bir şey değildir, ama onunla konuşmak isteyebilirsiniz. Open Subtitles إنه لا شئ على الأرجح لكن ربما تود التحدث إليه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more