"bir şey fark ettim" - Translation from Turkish to Arabic

    • أدركت شيئاً
        
    • لاحظتُ شيئاً
        
    • لاحظت شيئاً
        
    • أدركت شيئًا
        
    • ادركت شيئاً
        
    • لاحظت شيء
        
    • لقد أدركت شئ
        
    • أدركت أمراً
        
    • أدركتُ أمراً
        
    Dün gece, sen ve ailenle otururken bir şey fark ettim. Open Subtitles الليلة الماضية عندما كنت أجلس معك و مع عائلتك أدركت شيئاً
    Birlikte geçirdiğimiz birkaç gün içinde, kendimle ilgili bir şey fark ettim, bu ilişkimizi değiştirecek bir şey. Open Subtitles لقد أدركت شيئاً عن نفسي في الأيام التي مضت وكنا نقضيها مع بعضنا وذلك سيغير الأمور فيما بيننا
    Bir keresinde bir futbol maçı seyrettim ve garip bir şey fark ettim. Open Subtitles لقد شاهدتُ مباراةً في كرة القدم مرّة وقد لاحظتُ شيئاً غريباً
    Tüm bu yatırımcılarla konuşma sürecinde, ilginç bir şey fark ettim. TED حسنا، في عملية التحدث لكل هؤلاء المستثمرين لاحظت شيئاً مثيراً يحدث
    Bu monotonlaşmadan uzaklaşmak için başlattığım arayışımda, bir şey fark ettim: Dünya'daki okyanusların sadece üçte biri sıcak ve o da ekvatorun etrafında ince bir çizgide. TED وفي إبان بحثي للتغلب على هذه الرتابة، أدركت شيئًا هو أن: ثلث محيطات الأرض فقط دافئة، وأنها توجد في شكل حزام دقيق حول خط الاستواء.
    Ve sanırım bir şey fark ettim. Open Subtitles وأظن انني ادركت شيئاً
    Bilgisayarda kurbanların vergi kayıtlarına bakarken bir şey fark ettim. Open Subtitles لقد كنت أتحقق من الإقرارت الضريبية للضحايا و قد لاحظت شيء في السجل
    Seninle ilgili bir şey fark ettim. Open Subtitles . لقد أدركت شئ عنك
    Ama bir sabah aynaya baktığımda bir şey fark ettim. Open Subtitles عندما نظرت بالمرآة ذات صباح أدركت أمراً
    Ama ilk aşkımı sulara kaptırdığımda bir şey fark ettim. Open Subtitles و لكن عندما فقدتُ حبي الأول في البحر أدركتُ أمراً ما
    Burada oturup hayatımda daha evvel olan şeylere geri döndüğümü düşünürken ...bir şey fark ettim. Open Subtitles أجلس هنا أفكّر في أن ألُم شتات حياتي التي إعتدت عليها أدركت شيئاً
    Erken vakitlerde Pasifik kıyısı otobanının trafiğinde takıldığım sırada bir şey fark ettim. Open Subtitles بينما أنا عالقة في ازدحام الطريق السيّار أدركت شيئاً
    Düğünden önce gelini görmenin kötü şans getirdiğini biliyorum ama bir şey fark ettim. Open Subtitles أعلم أنه حظ سيء أن أرى العروس قبل الزفاف ولكني أدركت شيئاً ما
    İstediğiniz gibi gözetlemeleri kapatıyordum ve bir şey fark ettim. Open Subtitles كنتُ أقوم بإيقاف المُراقبة كما طلبتِ، ولقد لاحظتُ شيئاً.
    FBI ajanıyla ilgili operasyon raporunu okuduğumda garip bir şey fark ettim. Open Subtitles حين قرأت الملف المتعلق بمهمتك ...مع عميل المباحث الفدرالية لاحظتُ شيئاً غريباً
    Sonra başımı laboratuvarımdan dışarı uzatınca bir şey fark ettim. TED ولكن عندما خرجت عن موضوع بحثي قليلاً، لاحظت شيئاً.
    Bu düzenli spor programıyla 1,5 yılı hızlı geçelim ve gerçekten dikkatimi çeken bir şey fark ettim. TED والآن، بعد سنة ونصف من تطبيق برنامج التمارين هذا بانتظام لاحظت شيئاً جعلني أتوقف قليلاً وأنتبه لذلك.
    Ünlü erkeklerin ardı ardına çıkan skandallarından sonra bir şey fark ettim: Tecavüzde bulunan ya da fiziksel şiddet uygulayan bir erkeğin kurbanından alenen özür dilediğini hiç duymadım. TED بعدها، ومع الفضائح الأخيرة لرجال مشاهير، التي جرى التشهير بها واحدة بعد أخرى، أدركت شيئًا ما: لم أسمع أبدًا بأن رجلًا ارتكب اغتصابًا أو عنفًا جسديًا قد قدم اعتذارًا علنيًا إلى ضحيته.
    Derslere tekrar başlamam lâzım. Ama bir şey fark ettim. Open Subtitles أحتاج للدروس، لكن أدركت شيئًا.
    Biraz önce bir şey fark ettim. Open Subtitles انا فقط ادركت شيئاً
    Ama sonra bir şey fark ettim. Open Subtitles لكن ثم ادركت شيئاً
    Ama ilk şok geçtiği anda bir şey fark ettim: Open Subtitles لكن بعد زوال الصدمة .. لاحظت شيء
    Murray'a serenad yaptığını gördüğümde, bir şey fark ettim. Open Subtitles وهو يغني و (موري) منزعج جداً أدركت أمراً
    Az önce bir şey fark ettim. Open Subtitles لقد أدركتُ أمراً للتو

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more