"bir şey görmemiştim" - Translation from Turkish to Arabic

• لم أرى شيئاً
• أرَ شيئاً
• أر أي شيء
• لم أر شيئاً
• لم أر مثل
• أرى شيء
• أرى شيئا
• وأن رأيت شيء
• لي رؤية شيء
• لم ارى شيء
• لم ارى شيئا
• لم أر شيئا
• لم أر شيئًا
• لم أرَ شيئًا
• أنا لم أر قط شيئا

Daha önce böyle bir şey görmemiştim. Tek kişilik bir ordu gibiydi.
أنا لم أرى شيئاً كهذا لقد كان كجيش مكون من شخص واحد

Hiç öyle bir şey görmemiştim, ne bir kitapta, ne asistanlığımda.
لم أرَ شيئاً كهذا في حياتي، لا في الكتب ولا في فترةِ إقامتي

Vegas, 99'dan beri böyle bir şey görmemiştim.
يجعل اثنان منا لم أر أي شيء تماما مثل هذا منذ فيغاس , '99

Hiç böyle bir şey görmemiştim. Ekibi tehlikeye attım, efendim.
لم أر شيئاً مماثلاً من قبل عرضت الفريق للخطر سيدي

Daha önce böyle bir şey görmemiştim.
لم أر مثل هذا من قبل

Hiç bu kadar berbat bir şey görmemiştim... Ben Heart Huckabees'im!
أنا لم أرى شيء فاشل بهذا القدر منذ فيلم أعشق هاكبيز

Balık gibi ayıklanmış hiç böyle bir şey görmemiştim.
مثل اصطياد سمكة بالحربة لم أرى شيئا مثل هذا من قبل

Evet, daha önce hiç öyle bir şey görmemiştim ve gizlenme özellikleri sanki etraflarındaki ışığı bükebiliyorlarmış gibi gözüküyordu.
نعم, لم أرى شيئاً مثل ذلك وقدرتهم على التخفي كانت وكأنه يمكنهم حني الضوء حولهم

Oha. Şunun boyutuna bak! Daha önce böyle bir şey görmemiştim.
يا إلهي، مقاس هذا لم أرى شيئاً مثله ابداً

Hayatımda daha önce böyle bir şey görmemiştim.
يا إلهي لم أرى شيئاً كهذا في حياتي من قبل

Warp motoru devre dışı. Daha önce böyle bir şey görmemiştim.
محرك الانطلاق أسرع من الضوء توقف تماماً لم أرَ شيئاً كهذا أبداً

36 saatlik kickball anlatım hayatımda hiç bu kadar kafa karıştırıcı bir şey görmemiştim.
خلال 36 ساعة لتغطيتي هذه اللعبة يا رفاق، لم أرَ شيئاً محيّراً هكذا.

Daha önce böyle bir şey görmemiştim.
أنا لم أر أي شيء مثل ذلك من قبل.

Hayatımda hiç bu kadar korkunç bir şey görmemiştim.
أنا لم أر أي شيء أكثر فظاعة في حياتي.

..domuz gibi iri.. ..o ana kadar böyle bir şey görmemiştim.
كبير مثل حيوان بري حتى هذا اليوم، لم أر شيئاً مثله

Bu masada, daha önce böyle güzel bir şey görmemiştim.
لم أرى شيء بهذه الروعة من قبل على تلك المنضدة

Ondokuz yaşındaydım ve daha önce hiç bu kadar güzel bir şey görmemiştim.
لقد كنت في التاسعة عشر لم أرى شيئا بهذا الجمال من قبل

Daha önce böyle bir şey görmemiştim efendim. Vallahi bravo.
لم يسبق وأن رأيت شيء كهذا من قبل، سيّدي، أحسنت.

Bu yüzden sebebini hiç öğrenemedik. Daha önce böyle bir şey görmemiştim.
لهذا لم نعثر عليها أبدًا لم يسبق لي رؤية شيء كهذا

Garson üniformasının içindeki yansımamı gördüğüm günden beri bir camda bu kadar üzücü bir şey görmemiştim.
انا لم ارى شيء منزعج فى نافذة منذ تلك المرة,بدون قصد حصل لي انعكاس بزى النادلة خاصتي

Ben... daha önce... öyle bir şey görmemiştim.
انا لا, انا لا, لم ارى شيئا مثله في حياتي

Burada olmanıza memnunum çünkü hiç böyle bir şey görmemiştim.
انا سعيد بقدومكم جميعا لأنني لم أر شيئا كذلك

Daha önce hiç o silah gibi bir şey görmemiştim.
تلك البندقية لم أر شيئًا كهذا في حياتي

Daha önce böyle bir şey görmemiştim.
لم أرَ شيئًا مثله من قبل.

Daha önce böyle bir şey görmemiştim.
الآن، أنا لم أر قط شيئا مثل هاذا من قبل