"bir şeydi" - Translation from Turkish to Arabic

    • كان الأمر
        
    • كان شيئاً
        
    • كان أمراً
        
    • كان شيئا
        
    • شيء من
        
    • إنه شيء
        
    • كان شئ
        
    • شيئ ما
        
    • كانت شيء
        
    • الأمر كان
        
    • شيء كان
        
    • لقد كان أمرا
        
    • كان يبدو
        
    • لقد كان علاقة
        
    • لقد كان ما
        
    Güneşi örten sağanak yağmurdan çok daha fazla bir şeydi. Open Subtitles كان الأمر أكثر من مجرد مرور بعض السحاب عبر الشمس
    Başka bir şeydi. İkimiz de aynı anda tutunca bir şeyler oluyor. Open Subtitles أعني كان شيئاً آخر شيء ما يحدث عندما نمسك بها نحن الإثنين
    Kuliste olmak, akrobatlar, aktörler, sihirbazlarla çevrili olmak insanı zehirleyen bir şeydi. Open Subtitles أن أكون في الكواليس محاطاً بالمهرجين، الممثلين و السحرة كان أمراً مؤلماً
    Abin ile aramızı yapman çok güzeldi hatta mükemmel bir şeydi. Open Subtitles إخراجك لي مع أخوك كان شيئا ولو أنه كان شيئا ممتازا
    Değiştirmesi zor bir şeydi, ama denemeye değerdi. TED شيء من الصعب تغييره لكن من الجيد محاولة القيام به
    Aşağılık zevkler adına erkekler tarafından kullanılmak çok makûs bir şeydi. Open Subtitles إنه شيء مؤسف كي تُستخدم من قبل الرجال من أجل الترفيه.
    Tamamen kuraldışıydı ve kesinlikle geçersiz. Ama müthiş bir şeydi. Open Subtitles هذا غير قانوني بالمرة و مستحيل الإعتماد على هذا، ولكن هذا كان شئ رائع
    Bu harika bir şeydi ve bununla ilgili en önemli şey, beyinleri nasıl elde edebileceğimizi değiştirmede çalışmış olması. TED لذا كان الأمر رائعًا وأفضل ما فيه أننا عملنا على تغير طريقة حصولنا على الأدمغة.
    Ben de şunu merak ettim: Tek çocuk politikası altında yaşayan insanlar için nasıl bir şeydi? TED فتساءلت كيف كان الأمر بالنسبة لمن عاش في ظل قانون عائلة بطفل واحد
    Yani... Oldukça heyecanlıydık. Festival gibi bir şeydi. Open Subtitles لذلك كنا متحمسين للغاية، أذ كان الأمر أقرب لمهرجان كبير
    Kırmızı bir şeydi işte. Kan mıydı başka bir şey miydi bilmiyoruz. Open Subtitles لقد كان شيئاً أحمراً، لا ندري إن كان دماً أو شيئاً آخر
    Aslında, gerçekleşmesi için yapılandırılmış bir şeydi, olması gerekiyordu. TED وفي الحقيقة، لقد كان شيئاً مخطط لحدوثه، كان من المفترض حدوثه.
    Bunu yapmamalıydın Blanche. Bu çok aptalca bir şeydi. Open Subtitles لم يكن عليك فعل ذلك كان شيئاً غبياً لتفعليه
    Sadece bir bölü iki kerelik bir şeydi, hiçbir anlamı yoktu. Open Subtitles كان أمراً حدث مرّة وتكرّر مرّة ثانية لم يعنِ لي شيئاً
    Müthiş bir şeydi. Güzelliğini görmek için orada olman gerekiyordu. Open Subtitles كان أمراً جميلاً، كان عليك أن تحضر ذلك لتقدّره
    İlk başta, bu çok sezgisel olmayan bir şeydi, ama onların bakış açısından, bir çok anlamı var. TED في البداية، كان شيئا غير بديهي لكن عندما تفكر بالأمر من وجهة نظرهم، فالأمر واضح وذا مغزى
    Nazilere karşı sert durduk ve bu iyi bir şeydi. TED كان شيئا جيدًا أننا كنا أكثر صلابة مع النازيين.
    - İsmi "Fuck Your Yankee Blue Jeans" ya da onun gibi bir şeydi. Open Subtitles تُدعى عاشر جينزك اليانكي ذو اللون الازرق او شيء من هذا القبيل
    Aşağılık zevkler adına erkekler tarafından kullanılmak çok makûs bir şeydi. Open Subtitles إنه شيء مؤسف كي تُستخدم من قبل الرجال من أجل الترفيه.
    Rus politikacılar ile ilgili bir şeydi. Open Subtitles كان شيئ ما للعمل مع سياسيّ روسيّ،
    Kendi korkumla yarattığım bir şeydi ama ne zaman dalsam o köpek balığı her zaman orada bana doğru yüzmek için bekliyor Open Subtitles لقد كانت شيء صوره لي خوفي ولكن كلما غطست مجددا بعد ذلك اليوم كنت أجد تلك القرش هناك
    Üzücü bir şeydi. Marilyn çocuk istiyordu. Open Subtitles لكن الأمر كان محزنا كانت مارلين تريد الأطفال
    İkinizin arasında olağanüstü şeyler olduğunu biliyordum, saflaştırılması gereken bir şeydi. Open Subtitles أنا أعرف أن هناك شيئا غير عادي بينك اثنين، شيء كان لا بد من تطهير.
    - Korkunç bir şeydi. - Şu anda hiçbir şey yok. Open Subtitles لقد كان أمرا مروعا لا يوجد شيء الآن هناك
    2009 yılında başladığımız noktaya dönersek, sistemimiz böyle bir şeydi. TED سابقا عندما بدأنا في 2009، هكذا كان يبدو نظامنا.
    Kurtul şundan. Bir seferlik bir şeydi. Open Subtitles تخلصي منه، لقد كان علاقة لليلة واحدة.
    Bugün hediyelerle yaptığın iyi bir şeydi. Open Subtitles لقد كان ما فعلته اليوم جيداً الهدايا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more