Ne söylediği umurumda bile değil. Sana söylüyorum inan bana, bir şeyler gördüm. | Open Subtitles | لا أكترث بما تقوله، كما أخبرتكم صدقوني لقد رأيت شيئاً |
Sizde bir şeyler gördüm beyler. | Open Subtitles | رأيت شيئاً فيكم يا رفاق، وأرى شيئاً فيها. |
Dün oturma odasındayken Johnson'ın orada yattığını düşündüren bir şeyler gördüm. | Open Subtitles | رأيت شيئا من صنعها، يبدون وكأن جونسون نامت عليه |
Dövüşme tarzında bir şeyler gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت شيئا من أسلوب القتال الخاص بك. |
Ama bir şeyler gördüm Scully. | Open Subtitles | لقد رأيت أشياء يا سكالي أفكار |
bir şeyler gördüm ama çılgınca bir şeydi! | Open Subtitles | لقد رأيتُ بعض الترهات ولكن هذا كان جنوني. |
Ateş etmek istediğim bir şeyler gördüm, Wendell. | Open Subtitles | لقد رأيت بعض الأشياء وأحتاجها للمدرسة ياويندل |
Bu sabah yürüyüşe çıktım ve bir şeyler gördüm. | Open Subtitles | ذهبت للمشي هذا الصباح ثم رأيت شيئاً |
Ben bir şeyler gördüm. Evet? | Open Subtitles | حسناً، لقد رأيت شيئاً - حسناً - |
Dewey Dell'in kimseye söylemememi tembihlediği, bir şeyler gördüm. | Open Subtitles | (رأيت شيئاً فقال ليّ (دوي ديل أن لا أخبر أحداً |
Ben de bir şeyler gördüm. | Open Subtitles | أنا رأيت شيئاً أيضاً |
bir şeyler gördüm de. | Open Subtitles | أنني رأيت شيئاً. |
Sana öğrettim, çünkü senden bir şeyler gördüm. | Open Subtitles | علمتك لأنني رأيت شيئاً |
Yeni bir şeyler gördüm. | Open Subtitles | رأيت شيئا جديدا فيك |
- Şu tarafta bir şeyler gördüm. | Open Subtitles | رأيت شيئا عن هذا الطريق. |
O rüyada bir şeyler gördüm. | Open Subtitles | رأيت شيئا في المنام. |
Ben de bir şeyler gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت أشياء أيضا |
- bir şeyler gördüm. - Evet. | Open Subtitles | لقد رأيت أشياء نعم |
Eminim ki çok çılgın şeylere tanık olmuşsundur. Evet, bir şeyler gördüm. | Open Subtitles | ـ أراهن إنّك رأيت بعض الأشياء المجنونة ـ أجل، يا رجل، لقد رأيتُ أشياء مجنونة |
Evet, internette bir şeyler gördüm. | Open Subtitles | أجل , رأيت بعض الأشياء على الأنترنت |