Ayın 16'sına karşılık istediğin bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يكون هناك شيء تودين أن تبادليه من أجل اليوم الـ16 |
Senin için yapabileceğim bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يكون هناك شيء استطيع ان افعله لك. |
Havasında bile değilken bu adamla çıktıysa bu adamda bir şeyler olmalı, özel bir şeyler. | Open Subtitles | ان غادرت مع هذا الرجل اذن لا بد من وجود شيء مميز فيه شيء فريد |
Bu taslağın içinde bir şeyler olmalı, onların bu filmi yapmalarını istemelerini sağlayacak, küçük bir ölçü olsa bile. | Open Subtitles | في هذا المشروع , لابد أن يكون هناك شيء سيجعلهم يريدون القيام بهذا الفيلم حتى لو كان في جدول |
- Atladığımız bir şeyler olmalı. Kızın kim olduğunu bulmamıza yardımcı olacak bir detay. | Open Subtitles | حسناً، لابدّ أنّ هناك شيء قد فاتنا، بعض التفاصيل التي ستساعدنا على معرفة من تكون. |
Üzgünüm ahbap. İçinde güzel bir şeyler olmalı. Buldum! | Open Subtitles | آسف لابد من شيء جيد بها أمسكت به عامل نظافة عامة |
Hadi millet yapabileceğimiz bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | هيا، يا رفاق لابد من وجود شيئ نستطيع فعله |
Bize ait bir şeyler olmalı, ikimize de bu geceyi hatırlatacak bir şeyler. | Open Subtitles | ولكن يجب أن يكون هناك شيء لنا , لكلانا لنتذكر هذه الليلة |
Buralarda ne yapacaklarına dair bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يكون هناك شيء هنا ليخبرنا ما أعدوا، يا رجل |
Ona yardım edeceğimiz bir şeyler olmalı mutlaka. | Open Subtitles | لا ، يجب أن يكون هناك شيء يمكننا القيام به لمساعدتها دائما. |
Bu yazıların arasında bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | لا بد من وجود شيء في كل هذا بشأن علاقتهما |
Denemediğim bir şeyler olmalı. Bu da ne? | Open Subtitles | لا بد من وجود شيء لم أجرّبه، ما هذا؟ |
Bu durumu düzeltebilmesi için yapabileceği bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | لابد أن يكون هناك شيء انه يستطيع أن يعمل هذا |
Annen öldürüldüğü için polis olduğunu biliyorum fakat bundan önce bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | أقصد، أعرف أنّكِ أصبحتِ شرطيّة لأنّ أمّكِ قتلت، لكن لابدّ أنّ هناك شيء قبل ذلك. |
Ona yardım edebileceğim bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | لابد من شيء أفعله لمساعدته |
Dışarıda lezzetli bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | لابد من وجود شيئ لذيذ بالخارج هناك |
Biri gelip arkasını temizlemediyse işe yarar bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | ما لم انه شخص يأتي هنا وتنظيف بعده، هناك يجب أن يكون شيئا. |
Burada işimize yarayacak bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | لابدّ أن يكون هناك شيء مفيد يمكن أن نأخذه من هنا |
Buna inanamıyorum. Yapabileceğimiz bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | لا أصدق أن هذا يحدث ، لابد أن هناك شئ ما يمكننا فعله |
Televizyonda bundan daha iyi bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | لابد أن هناك شيء أفضل من هذا على التلفاز |
Bu evde yiyecek bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | لابد أن هناك ما يؤكل في هذا المنزل |
- Lütfen, Frank yapabileceğimiz bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | - (من فضلك (فرانك - لا بد أن هناك شيء آخر يمكننا فعله |
Yapabileceğin bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | لا بد من وجود شيئ تستطيعين فعله |
Tüm bu büyü kitaplarında Elena'nın vampire dönüşmesini engelleyecek bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | كلّ كتب السحر هذهِ لا بدّ أن يكون هنالك شيء يقي (إيلينا) أن تغدو (مصّاصة دماء) |
Gözden kaçırdığın bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | لابدّ أنّ هُناك شيء. إنّك تفقده. |