"bir şeyleri" - Translation from Turkish to Arabic

    • شيئاً ما
        
    • الأشياء
        
    • لديهم شيء
        
    • الأمور
        
    • بشيء ما
        
    • عن شيء ما
        
    • لديهم ما
        
    • بأمر ما
        
    • لديهم أي شيء
        
    • لديهم شيئاً
        
    • بعض الامور
        
    • شيئًا ما
        
    • لديهم شئ
        
    • عندهم شىء
        
    • لإدانة الفضلات
        
    Hayır, bir şeyleri kaçırıyoruz. Ben, testi tekrar yapalım derim. Open Subtitles كلا, لقد فوتنا شيئاً ما أقترح أن نفحص من جديد
    Yine kalkıp bir şeyleri temizlemek istersen gidip arabama pasta cila yap bari. Open Subtitles إذا شعرت بالرغبة بالنهوض والقيام بتنظيف شيئاً ما مرة آخرى,ربما تستطيع تلميع سيارتي
    bir şeyleri değişime zorluyordum çünkü kendimi kanıtlama ve başarı ihtiyacı beni tüketmişti. TED كنت أجبر الأشياء على التغيير لأنني استهلكت للحاجة إلى النجاح أو لإثبات نفسي.
    Yeni şeylere açık olmanızı sağlar ve bir şeyleri anlayabilmenizi sağlar. TED هذا يجعلكم منفتحين على أشياء جديدة، وهذا يمكِّنكم من فهم الأشياء.
    Kaybedecek bir şeyleri yokmuş. Bunlar yazıyordu. Open Subtitles ليس لديهم شيء يخسرونه ذلك ما كُتب في المقال
    Çiftler bir şeyleri boşvermiyor ve küçük meseleleri büyük bir sorun haline getirmiyorlar. TED الذين لا يدعون الأمور تمر والذين لا يدعون الأمور التافهة تصبح أمورا مهمة.
    Bir şeyin içinden tavşan çıkar. Ya da bir şeyleri uçur. Open Subtitles اسحبي أرنباً من شيئاً ما أو اجعلي شيئاً يطفو
    Değişmem ama bir sabah uyanıp bir şeyleri unuttuğumuzu fark etmek istiyorum. Open Subtitles لكن يا عزيزي, أنا لا أريدُ أن أنهَض يوماً ما وأجِد أننا نسينا شيئاً ما
    bir şeyleri yitirmişim, yarı yolda kalmışım. Open Subtitles يقولون اني فقدت شيئاً ما ، يقولون أني أصبحت في منحني العمر
    bir şeyleri geri vermenin güzel bir yolu bu. Open Subtitles على ما يبدو بأنها طريقة جيدة لإعادة شيئاً ما
    bir şeyleri atladınız. Bir yerlerde hala kanaması var. Open Subtitles حسنا , لقد فاتك شيئاً ما أنه لازال ينزف بموضع ما
    Her ne olduysa senin içindeki bir şeyleri değiştirmiş. İçine çok erken yaşta girmiş. Korkarım öldürme dürtün daha da güçlenecek. Open Subtitles ما جرى غيّر شيئاً ما بداخلك لقد أصابك باكراً جدّاً
    Hepimiz yarın ölebiliriz, öyleyse neden hâlâ nefes alırken bir şeyleri sevmiyoruz? TED قد نموت غداً، لذا، لماذا لا نحب الأشياء بينما لا نزال نتنفس؟
    Hayır Jim.Ama bir şeyleri kaybedip sonra da beni suçlamandan bıktım. Open Subtitles لا،لا، أنـا فقط مريضة من فقدانـك الأشياء طوال الوقت وتـلومني، مثل،مثل
    bir şeyleri ısırmayı severdi ve dört keskin dişi vardı. Open Subtitles . كان تحب عض الأشياء وكان لديها أربع أسنان حامية
    Yiyecek bir şeyleri kalmadı. Kızıl Haç, Cenova'ya bir tren hazırladı. Open Subtitles ليس لديهم شيء ليأكلوه لذا, أرسلهم الصليب الأحمر فى قطار
    Gördüğün gibi... bir şeyleri onarmak için asla geç değildir. Open Subtitles أترى ذلك ؟ إن الأوان لا يفوت مطلقاً لإصلاح الأمور
    Bu, siyasilerinizden istemek yerine, bir şeyleri gerçekleştirebilmek için kendinize bakmanız gerektiği anlamına geliyor. TED ولكن ما هذا يعني .. انه بدلا من ان تطلب من السياسين القيام بشيء ما حيال امر ما عليك ان تقوم انت بتلك الامور
    bir şeyleri atlamış olabileceğini düşünüyor. Open Subtitles القضية في البرنامج يعتقد أنه ربما غفل عن شيء ما
    Onun gizli servis ajanıyla olan ilişkisiyle ilgili de söyleyecek bir şeyleri yok. Open Subtitles و ليس لديهم ما يقولونه بخصوص علاقتها المزعومة.. من أحد العملاء السريين.
    Hubbard Anne bana daha az önce anlatıyordu. bir şeyleri soruşturuyorlarmış. Open Subtitles لقد أخبرتني "ما هابرد " قبل قليل انهم يحققون بأمر ما
    Saklayacak bir şeyleri olmadıklarını göstermeye çalışıyorlar. Open Subtitles إنه إجراء إحتياطي يودون من خلاله تغيير تصورات الجميع يحاولون إثبات أنهم ليس لديهم أي شيء يقومون بإخفائه
    Fakirliğin ve yokluğun arasında hiç bir şeyleri olmayan insanlar kendilerinden her şeyi alan insanı affettiler. TED فى خضم الفقر و خسارة لا توصف، الناس الذين لم يكن لديهم شيئاً غفروا لرجل أخذ كل شئ منهم.
    Eğer geçmişe dönüp bir şeyleri değiştirebilseydim, daha iyi yapabilseydim... Open Subtitles لو أستطيع العودة بالزمن وتغيير بعض الامور لو استطعت ان اكون خالياً من تأثير الكحول بسرعه
    Bir insan, daha yumuşak anlarında gelişme inancınızla ilgili bir şeyleri kabullenmek zorunda kalabiliyor. Open Subtitles ،أحيانًا بلحظات الضعف يضطر الإنسان أن يمنح شيئًا ما في سبيل الإرتقاء بعقيدته
    Bu insanların tedirginlik duyacakları başka bir şeyleri yok mu ki? Open Subtitles هؤلاء الناس ليس لديهم شئ يفعلونه غير القلق عن ذلك ؟
    Söyleyecek bir şeyleri olmasa bile, çocuklarını dinlemeye hazır olmalısın. Open Subtitles يجب ان تكون مستعداً للإنصات الى اولادك, حتى إن لم يكن عندهم شىء لقوله.
    Bu da erkeklerin neden hep bir şeyleri parçalama isteği duyduğunu açıklıyor. Open Subtitles ذلك يجب أن يكونوا الذي يشعر رجال العظماء إحتج لإدانة الفضلات خارج المادة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more