"bir şiddet" - Translation from Turkish to Arabic

    • من العنف
        
    • عنف
        
    • نوع العنف
        
    Bu yapay hiyerarşiyi sürdürmek için muazzam bir şiddet gerekiyordu çünkü insanların özgür olma isteğine karşı geliyordu. TED هذا التسلسل المصطنع، لأنه يتعارض مع رغبات الإنسان في أن يكون حرًا، يتطلب كمًّا هائلًا من العنف للحفاظ عليه.
    Çünkü öyle görünüyor ki ben tipik bir aile içi şiddet kurbanıyım ve tipik bir şiddet sağ kalanıyım. TED لأنه تبين أنني ضحية نمطية جدا للعنف الأسري وناجية نمطية من العنف الأسري.
    Bu, kişinin yüksek bir şiddet riski olduğunu ve yargıcın dikkatli olması gerektiğini belirtir. TED و ما يخبرنا به ذلك هو أن هذا الشخص لديه مستوى مرتفع من العنف أن يجب على القاضي التدقيق فيه.
    Vücutlarında ne bir şiddet nede bir zorlama izi var. Open Subtitles لا توجد علامات عنف على الجثة ولا علامات على الاكراه
    Benim burada yapmaya çalıştığım, herhangi bir şiddet türüne kılıf uydurmak, onu haklı göstermek değil. TED كل ما في الأمر هو، أنا لا أحاول أن أبرّر أو أقدّم عذراً لأي عنف.
    Ya hapiste düzenlenen bir şiddet aktivitesiyse? Open Subtitles ما إذا كان من نوع العنف العقابي هنا في السجن؟
    Soygun. Saldırı. Suç geçmişinin özetine göre, böyle bir şiddet yaratma eğilimin var. Open Subtitles أقتحام، سرقة، إعتداء لديك سجل لهذا النوع من العنف
    Eğer en ufak bir şiddet bile gösterilirse deney o anda iptal edilir. Open Subtitles إذا كان هناك اي نوع من العنف التجربه سيتم إنهائها لحظياً
    Neden, sence kadınların bu tür bir şiddet uygulayacak kapasitesi yok mu? Open Subtitles لماذا ، تظنين أن النساء لسن قادرات على هذا النوع من العنف ؟
    Yoksa barbarca bir şiddet gösterisinde mi bulunacaksın? Open Subtitles أو ستحرقني حياً أم تلجأ لوسيلة همجية من العنف ؟
    ABD için yakın zamanda oluşabilecek bir şiddet davranışı içeriyor mu? Open Subtitles هوبر هو الذهاب الى نقلها. فهل تشكل جود تهديد وشيك من العنف ضد الولايات المتحدة؟
    Herhangi bir şiddet eylemine kalkışmak aptallık olur. Open Subtitles سيكون حمقاً أن يحاول أي نوع من العنف
    Öylesine bir şiddet yaratacak yeteneğim yok. Hırsızlık. Open Subtitles أنا لست قادر على هذا النوع من العنف
    Bu öylesi bir durumdu, çünkü kendi geçmişinde herhangi bir şiddet olayı yok. Ancak babamın vardı. TED كانت هذه أحدى الحالات، لأنها لم يكن لديها عنف ماضيها. لكن كان لأبي خلفية.
    Eğer adamlarımızı oraya götürmeyi kabul edersen, biz orada, ...gereksiz bir şiddet eylemi olmayacağına emin olabiliriz. Open Subtitles واذا كنت على استعداد لقيادة المجندين, سنكون متأكدين من ان لايوجد عنف, عنف عديم الفائده
    Polis, bunun rastgele bir şiddet davranışı olduğunu söylüyor ama kim bilir, öyle değil mi? Open Subtitles الشرطة قالت أنه بفعل عنف عشوائى لكن من يعلم , صح
    İşe başlamışken namusunu kurtarmak için başka bir şiddet olayına da... engel olmak isteyebilirsin, seni kahrolası dinsiz piç kurusu. Open Subtitles ولربما عليك التوقف عن أعمال عنف أخرى في الوقت ذاته مظهر احترامك لهذا اليوم أيها الوغد الوثني
    Bu onlardan biri değil. Bu belli ki yerel bir şiddet vakası. Open Subtitles هذه ليست إحدى جرائم القتل إنها حالة عنف منزلي
    Bu insanı sonsuza dek bitkin düşüren yok eden ve aşağılayan bir şiddet. Open Subtitles rlm; إنه نوع العنف الذي يترك المرء منهكاً rlm;

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more