"bir akşam yemeği" - Translation from Turkish to Arabic

    • عشاء واحد
        
    • حفلة عشاء
        
    • العشاء
        
    • في عشاء
        
    • عشاء في
        
    • عشاء مع
        
    • عشاءاً
        
    • عشاءً
        
    • مأدبة عشاء
        
    • تناول عشاء
        
    • دعوة غداء لشخصين في
        
    • وعشاء
        
    • وجبة عشاء
        
    • من أجل عشاء
        
    • عشاءا
        
    Ve daha ileri gitmek isteseydim, ...Bay Kreutzer'le Bir akşam yemeği yiyerek Joey meselesinin hallolmasını ve yakamı bırakmasını sağlayabilirdim. Open Subtitles ولو أردت ان أطوّل الامر عشاء واحد مع السيد كريتزر من شركة لحوم شوغربيري وسيفصل جوي منه ويبتعد عني
    İyi Bir akşam yemeği vermek istiyorsanız uyulması gereken bazı kurallar vardır. Open Subtitles .. إن أردت أن تقيم حفلة عشاء ناجحة فثمّة قواعد يجب إتباعها
    Sadece güzel Bir akşam yemeği yeyip sinemaya gitmek istiyorum. Open Subtitles إسمع , أنا أريد فقط تناول العشاء والذهاب لمشاهدة فيلم
    Evet, ne zaman olursa, Bir akşam yemeği ve sinemaya gitmek isterim. Open Subtitles في اي وقت, نعم, اتمنى انا اصاحبك في عشاء و فلم
    Cuma günü oyundaki kızlarla benim evimde Bir akşam yemeği veriyoruz. Open Subtitles ففتيات المسرحية سوف سوف يقمن حفلة عشاء في منزلي يوم الجمعة..
    North By Northwest'e gideceğimizi biliyorum ama patronumun evinde Bir akşam yemeği var. Open Subtitles ولكن هناك عشاء مع صديقى لا يمكننى الاعتذار عنه
    Bana iyi Bir akşam yemeği ayarlayacaksın,tamam mı? Open Subtitles أعدّ لي عشاءاً شهيّاً، هلاّ تفعل؟ وبعض النبيذ.
    Eğer çocukluğumun bir temeli çökmediyse bu doğru düzgün Bir akşam yemeği değildir. Open Subtitles إذاً, انه ليس عشاءً إلا إذا بعض شكل من أشكال أساس طفولتي محطّمة
    Yarın benim için Dupuis'lerin, Dupa'ların, Sander'lerin ve Raoul Flores'in geleceği Bir akşam yemeği düzenledi. Open Subtitles انها ستقوم بتحضير مأدبة عشاء بمناسبة حضوري سيحضرها كل من دوبيه و دوبواه و ساندرز و راوول فلورنس
    Gascoigne'un midesindeki maddelerde yapılan incelemeye göre, hafif Bir akşam yemeği yemiş, Open Subtitles نعم و تحليل محتويات معدة "غازكوين" كشفت أنه تناول عشاء خفيف
    Bir Restoranda Bir akşam yemeği kazandınız. Open Subtitles ربحتم دعوة غداء لشخصين في المطعم
    Barneys'de (*) bir öğleden sonra geçirmek ya da Il Cantinori'deki (*) Bir akşam yemeği için birini öldürebilirim. Open Subtitles سأقتل احدا كي امضي فترة العصر في محل بارني وعشاء في ال كانتينوري
    Bir akşam yemeği ve havaya girdin. Open Subtitles عشاء واحد ولقد اصبحت منهم
    Sadece Bir akşam yemeği. Open Subtitles أَعرفُ. رجاء عشاء واحد فقط.
    Yapma ama sadece Bir akşam yemeği. Open Subtitles -هذا ليس عدلاً,فهو مجرّد عشاء واحد
    Yaptıkları en ilginç şey yılda Bir akşam yemeği daveti verip birbirlerinin sırtına vurup film yıldızlarıyla fink atmak. Open Subtitles والشيء الوحيد المثير الذي يفعلونه هو إقامة حفلة عشاء كبيرة مرة في العام. حيث يربتون على ظهور بعضهم البعض
    - Bir akşam yemeği var. Bu durumda...sonra görüşürüz, şampiyon. Open Subtitles نعم, لدي هذا العشاء سوف اراك لاحقاً يا بطل, حسناً؟
    Belki bu iş ilişkisini Bir akşam yemeği ya da bir içkiyle biraz geliştirebiliriz? Open Subtitles هل يمكننا أن نبرهن عملنا في عشاء أو شراب؟
    "Tercihen 5 gibi, erken Bir akşam yemeği istiyor" Open Subtitles ويفضل في الساعه الخامسه لأن لديه مأدبة عشاء في وقت مبكر
    Muhabirlerle Bir akşam yemeği ayarla ve Bayan Shin için de bir armağan hazır et. Open Subtitles حدد موعد عشاء مع الصحفيين، وجهزّ هديةً لـ المعلمة شين.
    Neden gidip birkaç şey almıyorum da, güzel, romantik Bir akşam yemeği yemiyoruz? Open Subtitles سأذهب لشراء بعض البقالة لأعد عشاءاً شاعرياً
    O yüzden sessiz Bir akşam yemeği yesek iyi olur diye düşündüm. Open Subtitles لذا فكرت في أنه ربما كان من المناسب أن نتناول عشاءً هادئاً فحسب.
    Geç Bir akşam yemeği yiyeceğimizi düşünmüştüm. Open Subtitles اعتقدت أنّه يُمكننا تناول عشاء متأخراً.
    Bir Restoranda Bir akşam yemeği kazandınız. Open Subtitles ربحتم دعوة غداء لشخصين في المطعم
    İki lüks oda tuttu. Masajlar ve Palm'da Bir akşam yemeği dahil. Ben de karşılığında ona kurabiye yaptım. Open Subtitles لقد قامت بحجز غرفتين فاخرتين ، وتدليك وعشاء في البالم وفي المقابل صنعت لها بسكويت
    Ancak uygun bir tarih gerçekten Çok güzel Bir akşam yemeği. Open Subtitles ولكنّ الموعد الغرامي الملائم يتضمن وجبة عشاء جيدة
    Anlamsız Bir akşam yemeği için geleceğimizi büyük bir riske atamayız. Open Subtitles حسنا, من الممكن أن نخاطر بمستقبلنا من أجل عشاء بلا معنى
    Bu yüzden, bu akşam markete gideceğim ve bize lezzetli, dengeli Bir akşam yemeği yapacağım, ve sen kuru temizlemeyi alacaksın, sonra da çamaşırları halledeceksin. Open Subtitles لذا , الليلة سأمر بالمتجر وسأحضر لنا عشاءا شهيا متوازنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more