bir an bile üşümemesi için sıcak havluları ve terliklerini hazırlardık. | TED | كان لدينا مناشف دافئة وأحذية جاهزة فورا كي لا تبرد ولو للحظة. |
Çoğumuzun yaşamlarında bir an bile olsa değer vereceği avantajları ve kabiliyetleri görmezden geliyoruz. | TED | ونتجاهل النعم والمزايا التي قد يحتفي بها العديد منا ولو للحظة واحدة في حياتهم. |
Suratının yemekle dolu olmadığı bir an bile yoktu. | Open Subtitles | لم تكن هناك لحظة لم يكن و جهها مغطى بالطعام كليا |
Şimdi, bir an bile İngiliz Muhafazakarlarının tüm yanıtlara sahip olduklarını söylemiyorum. | TED | الآن لست أقول للحظة واحدة أن حزب المحافظين البريطاني لديه جميع الإجابات. |
- Umarım seni korkutmamışımdır. - bir an bile korkmadım. | Open Subtitles | اتمني الا اكون افزعتك و لا لحظة واحدة |
Harika bir iş çıkaracağımdan bir an bile kuşku duymuyordum. | Open Subtitles | ولم أقلق ولا للحظة واحدة أنني قد أكون قادرة غير على إتقانها |
Aslında bir an bile mutlu olacağımızı düşünmedim. | Open Subtitles | لم اتخيل ,ولو لدقيقة,اننى وهو سنكون سعداء معا, |
bir an bile seni öldürmeyeceğimi düşünme. | Open Subtitles | لا تفكري و لو للحظة أنّني قدّ أتردد بقتلكِ. |
Kendini senin için, hepimiz için feda ederken bir an bile şüpheye düşmedi. | Open Subtitles | لم يتردد للحظة بالتضحية بحياته لأجلك... لأجلنا جميعًا |
Çok kızgın olduğunuz tek bir an bile mi yok? | Open Subtitles | أتعنين أنه لم تمر لحظة عليكِ كنت فيها غاضبة جدا؟ |
Seni gördüğümde senden bir an bile ayrılmadım. | Open Subtitles | وبعد رؤيتك أنا لن انفصل عنك حتى للحظة حتى للحظة |
Ama etrafımızdaki bütün bu doğal güzelliklere rağmen Sherlock Holmes bir an bile üzerinde dolaşan bu kara gölgeyi unutmamıştı. | Open Subtitles | ولكن رغم الجمال الذى يحيط بنا, كان واضحا لى ,انه لم ينسى هولمز ,ولو للحظة خيال |
Yakınında olmalıyım ki, ne olursa olsun bir an bile ayrılmayalım. | Open Subtitles | لابد أن أكون بجانبك مهما حدث لن نفترق ولو للحظة |
Yakınında olmalıyım ki, ne olursa olsun bir an bile ayrılmayalım. | Open Subtitles | لابد أن أكون بجانبك مهما حدث لن نفترق ولو للحظة |
Ama uzaktayken, burada seni beklediğimi... ve sana aşık olduğumu bir an bile unutma. | Open Subtitles | ولكن, بينما انت هناك, لاتنسى ابدا ولو للحظة اننى هنا فى انتظارك وكلى حب لك |
Seni düşünmediğim bir an bile yok Donna. | Open Subtitles | لم تكن هناك لحظة لم أفكر فيها بك دونا |
bir an bile sıkılmadığımız kesin. | Open Subtitles | بالتأكيد لم تكن هناك لحظة مملة |
- Cabe, senden bir an bile umudumu kesmedim dostum. | Open Subtitles | إنها تدور كايب لم أشك بك للحظة واحدة يا بطلي |
- Umarım seni korkutmamışımdır. - bir an bile korkmadım. | Open Subtitles | اتمني الا اكون افزعتك و لا لحظة واحدة |
bir an bile gülümserken göremedim. | Open Subtitles | لم اره يبتسم بشكل مطلق ولا للحظة. |
Belki içi boş ruhunla bir an bile olsa yalnız kalkmaktan korkuyorsundur. | Open Subtitles | ربما لأنك خائف أن تظل وحدك مع روحك الخالية من المشاعر ولو لدقيقة |
bir an bile Pompey'in bu şartları kabul edeceğini düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أظن و لو للحظة أن يقبل (بومباي) شروطاً كهذه |
Tanrı, İbrahim'e oğlu İshak'ı öldürmesini söyledi İbrahim de bir an bile tereddüt etmedi. | Open Subtitles | أمر الرب (إبراهيم) أن يقتل ابنه (إسحق) و(إبراهيم) لم يتردد للحظة واحدة |
Senden korkmadığım bir an bile olmadı. | Open Subtitles | لم تمر لحظة من دون أن أشعر بالخوف منك |
bir an bile unutmadım şu on yıl boyunca. | Open Subtitles | لم أنسى هذه السنوات العشر الماضية أبداً ولو لمرة ، ولا حتى للحظة واحدة |