"bir an için" - Translation from Turkish to Arabic

    • للحظة
        
    • لوهلة
        
    • وللحظة
        
    • للحظةٍ
        
    • لدقيقة واحدة
        
    • لبرهة
        
    • لثانية
        
    • لحظة
        
    • وللحظه
        
    • هناك للحظات
        
    • لمجرد دقيقة كل
        
    • شممت مزيجاً مِنْ
        
    İkisi Bir an için karşılaştılar... ama bu an... bir Hollywood efsanesi yaratacaktı. Open Subtitles يتقابل الأثنان للحظة واحدة لكنها كانت اللحظة لكنها اللحظة التى صنعت أسطورة هوليودية
    Bir an için dikkatini toplayıp ona dair küçük bir şey düşünmeni istiyorum. Open Subtitles أريدك ان تركز للحظة و تفكر في شيء واحد صغير فيها, أي شيء
    Eğer ufacık Bir an için bile başkentin insaflı olduğunu düşünüyorsanız kendinizi kandırıyorsunuz. Open Subtitles لو فكرتم ولو للحظة أن الكابيتول ستعاملنا بعدل اذاً أنتم تكذبون على أنفسكم
    Bir an için iki kampa bölünmüş bir dünya düşünün. TED حسنا , فقط تخيل العالم لوهلة , ينقسم إلى معسكرين
    Ve kısacık Bir an için her şey bana kusursuz göründü, kendimi mutlu hissettim. Open Subtitles وللحظة قصيرة، كل شيء بدا بغاية الكمال وشعرت بالسعادة غير مدمرة
    Bir an için soruların cevaba ihtiyacı yok gibi davranacağım. Open Subtitles لن أتظاهر للحظة بعدم وجود اسئلة بحاجة ليتم الإجابة عليها,
    Şimdi siz nasıl...? şimdi Bir an için düşünün TED الآن كيف يمكننا تطبيق هذا .. فكروا بهذا للحظة ..
    Bir an için o hücrelerde kendinizi düşünün ve kurtulmak için 500 dolarınız olmadığını. TED الآن تخيلوا للحظة واحدة فقط أنكم عالقون في تلك الزنزانة، ولا تملكون الخمسمائة دولار لتنالوا حريتكم.
    Onlar, Muhammed'in, umutsuzluğa kapılmayı bırakın, asla, tek Bir an için bile şüphe duymadığında ısrar ediyorlar. TED يصرون على أنه لم يشك قط ولو للحظة واحدة، فما بالك باليأس.
    Bir an için ciddi olmak istiyorum ve çok özel bir yöne neden gittiğini size söyleyeceğim. TED وأنا أريد أن آخذ الأمر بجدية للحظة وأخبركم لماذا تسير نحو اتجاه معين.
    Onların hiç bir hareketine göz yummayacağımızı anlamalısınız, Bir an için bile. Open Subtitles يجب ان تفهمى اننا لانرضى على تصرفاتهم ولو للحظة
    Bir an için ben de katılamayacağım galiba diye düşündüm. Open Subtitles لَمْ أُفكّرْ للحظة أني كُنْتُ استطيع ان اعملها
    Oh, sadece bir.. Bir an için dışarı adım atmıştım, efendim, temiz bir hava almak için. Open Subtitles لقد وقفت للحظة سيدي لاستنشاق بعض الهواء النقي
    Bir an için başa dönelim. Kadınların erojen bölgesine. Open Subtitles إسمحوا لي أن أرجع للحظة ، المنطقة المثيرة للشهوة الجنسية عند الإناث
    Bu slayta Bir an için yorumsuz bakalım. Open Subtitles دعونا ننظر إلى هذا الهبوط للحظة بدون تعليق
    Bir an için park yerine ineceğini ve onlara yemek servisi yapacağımı sandım. Open Subtitles اعتقدتُ لوهلة أنّها ستهبط في موقف السيّارات و سيطلبون أنْ أقدّم لهم الطعام
    Ve size söylemem lazım, Bir an için korktum. TED وللحقيقة علي أن أصارحكم، لقد أخافني هذا الكلام لوهلة.
    Uyanıyorum ve Bir an için... belki daha fazla... mutlu oluyorum. Open Subtitles استيقظ، وللحظة وجيزة بالكاد ثانية أنا سعيدة
    Öldüğünde seni özleyeceğim, ufak Bir an için ama. Open Subtitles سأفتقدك عندما تموت لكن لدقيقة واحدة فحسب
    Pekâlâ, çünkü Bir an için atıldığımı sandım ve çok mutlu hissettim. Open Subtitles حسناً لإنه لبرهة ظننتُ انه قد تم فصلي كنت في غاية السعادة
    Ben... ben sadece Bir an için gözümü yoldan ayırmıştım. Open Subtitles أنا .. أنا فقط ازحت نظري عن الطريق لثانية فقط
    Serbest dalış yapabilmeniz, Bir an için, zihninizin rahatlamasına izin verecektir. TED وحين تمارس حبس الأنفاس في الماء، نُريح الذهن في لحظة ما،
    ve Bir an için gökyüzünü bile yakaladım ve sonunda bir kaç hikaye kaldı geride anlatabileceğim, gerçekten ve ilk kez ne zaman hatırlamıyorum Open Subtitles وللحظه امسكت السماء وعلى الأقل تَركتُ بَعْض القصصِ هم يُمْكِنُ أَنْ يُخبروها، عني وللمرة الأولى منذ لا أَتذكّرُ متى
    Aslında etkilendim. Beni kandırma yönteminizi... Bir an için doğru sandım. Open Subtitles أنا منذهل في الواقع، طريقة جذبكِ لي، جعلتِني أخمّن هناك للحظات
    Şu tellerde geçen görüşmeleri Bir an için düşünsenize. Open Subtitles أذا فكرتى لمجرد دقيقة كل هذه المحادثة كانت تدور حول الاسلاك
    Bir an için çaresizlik ve cin kokusu aldigimi sanmiStim. Open Subtitles تهيّأ لي أنّي شممت مزيجاً مِنْ رائحة اليأس والـ"جين"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more