bir anne olarak belki de bu, umurumda değildir. | Open Subtitles | بصفتي أم, فربما لا يهمني أن أطُرد |
Madison, arkadaş olmadığımızı biliyorum. Bunu sana bir anne olarak söylüyorum. | Open Subtitles | (ماديسون)، أعلم أننا لسنا صديقتين، إني أقول لك هذا بصفتي أم |
O çocuk için planlarım var, bir hayalperest olarak değil, bir anne olarak. | Open Subtitles | لقد خططت لهذا الصبي,ليس كحالمه.. لكن كأم |
Ama bir anne olarak oğlumuzu geri getirmek için ne yapacaksan yap. | Open Subtitles | لكن كأم إفعل كل ما يتطلب فعله لإعادة إبننا للمنزل |
Ancak keder içinde bir anne olarak doğru karar verememeni anlıyorum. | Open Subtitles | بحكم أنني أم أعرف ان هذا الكلام ناتج من الحزن |
Her ne kadar, senin arkadaşın olan bir anne olarak konuşsam da Porter'a olanları hatırlıyor musun? | Open Subtitles | .. ولكن بما أنني أم أيضاً أتذكرين ماذا حدث لـ(بورتر)؟ |
Ama bir anne olarak bunu kizima söylüyorum. | Open Subtitles | لكن كأم أقول هذا لفتاتي الصغيرة |
Bakın, inançlarınızı sorgulamıyorum ama bir anne olarak küçük Scotty'nin ihtiyaç duyduğu yardımı almamasına katlanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أقصد التشكيك بإيمانكم و لكن , كأم لا استطيع التغاظي عن أن (سكوتي) لا يحصل على العلاج الذي يحتاج |
Bekâr bir anne olarak da ona bakacak gücümün olmadığını. | Open Subtitles | و أني لا أقدر بما أنني أم عزباء... |