| Biliyorsunuz, siz ikiniz... bir annenin sahip olabileceği en iyi Noel hediyesisiniz. | Open Subtitles | اتعلمون انتم الاثنان افضل هديه كريسمس من الممكن لأم ان تحصل عليها |
| bir annenin, çok sevdiği oğlunu kurtarmak için gösterdiği sıra dışı bir gayret. | Open Subtitles | انه الجهد الغير عادي لأم تحب ابنها وتحاول إنقاذه. |
| bir annenin alabileceği en güzel hediye, ve çok tehlikeli biri gibi görünmeni sağlıyor. | Open Subtitles | هذه أفضل هدية قد تُهدى لأم وتجعلك تبدو شديد الخطورة |
| bir annenin rüyaları paramparça oldu... | Open Subtitles | ..الشاب يلبس فستان العروس |
| Bir ara, MR makinesinin içindeki çocuğunu bekleyen bir annenin yanındaydı. | TED | لقد كان مع إحدى الأمهات اللاتي ينتظرن طفلهن ليخرج من التصوير المغنطيسي. |
| Arkadaşlar, çocuğunun güvenliğini sağlamaya azmetmiş bir annenin gücünü küçümsemeyin. | TED | أيها الرجل، لا تقلل من قوة الأم التي تصمم على إبقاء أطفالها في مأمن. |
| hiç kimse bir annenin evladına beslediği sevgiyi anlayamaz... bir anne bile... çünki annenin sevgisi ölçülemez. | Open Subtitles | لا أحد يُمْكِنُ أَنْ يَفْهمَ كميةَ الحبِّ من أمِّ الي ابنِها حتى الأمَّ. لأن ليس هناك مقياس لحبّ أمِّ |
| Maaş ödeme günü bir annenin sevebileceği bir yüz. | Open Subtitles | انه وجه يمكن فقط لأم ان تحبه في يوم الرواتب |
| Lillian, bir annenin çocuğuyla bağ kurmak istememesi doğal değildir. Lütfen. | Open Subtitles | ليليان من غير الطبيعي لأم أن لاترتبط بطفلها رجاء |
| Çocuk esirgeme kurumu bekar bir annenin eğer çalışıyorsa evlatlık almasına izin vermiyor... | Open Subtitles | الخدمات الإجتماعية لم تكن لتسمح لأم عازبة مرضعة |
| Yeniden bir annenin gözüne bakıp ona nasıl söz vereyim? | Open Subtitles | كيف أنظر لأم في عينيها وأعدها بأي شيء ثانية؟ |
| Okul çağında çocuğu olan 40 yaşında bir annenin sevgilisi olmak. | Open Subtitles | انا تكون عاشق لأم مخمورة بالأربعين من عمرها |
| bir annenin, kendi oğlunun ilgisi için savaşması zavallıca bir tutum. | Open Subtitles | من المثير للشفقة بالنسبة لأم .أن تقاتل لتلفت انتباه ولدها |
| bir annenin çocuğunu kaybetmesi büyük bir Afet! | Open Subtitles | إنها صدمة كبيرة لأم أن تخسر طفلها |
| Lakin bu iki ulus Hindistan ve Pakistan yalnızca tek bir annenin oğullarıdır.. | Open Subtitles | ... لكن هذين البلدين ... الهند و باكستان ... يكونان ابنان لأم واحدة ... |
| Sen bir annenin sahip olabileceği en iyi evlatsın. | Open Subtitles | وأنت أفضل ولد يمكن لأم أن تحضى به |
| bir annenin rüyaları paramparça oldu. | Open Subtitles | ..الشاب يلبس فستان العروس |
| Okul dağılırken çocuğunu almaya gelen bir annenin küçük bir canavar olduğumu söylediğini duydum. | Open Subtitles | في الفسحة، سمعتُ إحدى الأمهات تقول أنني وحشًا صغيرً |
| Buna bir annenin çocuğunun bu hastalığı ilerleyişini görmesi ve öylece durup yardım edememesi açısından bakın. | TED | يجب أن ننظر له من وجهة نظر الأم التي تراقب طفلها يتمكن منه هذا المرض وهي تقف بلا أمل. |
| bu ancak bir annenin... hissedebileceği bir duygudur. | Open Subtitles | انها عاطفة يُمْكِنُ فقط أَنْ تحسََّ عاطفة أمِّ. |