"bir araştırmacı" - Translation from Turkish to Arabic

    • باحث في
        
    • محققه
        
    • كمحققة
        
    • هناك باحث
        
    • وكباحثة
        
    • وناشطة
        
    • كباحثة
        
    Hayat süresini uzatan bir araştırmacı öldürülüyor hemen sonrasında ceset bu firma tarafından alınarak donduruluyor. Open Subtitles قتل باحث في إطالة الحياة، ثمّ شركة تجميد جثث مُظللة تفرّ بالجثة؟
    Şimdi bu ilginç istatistiğe bir göz atalım. Son zamanlarda Carnegie Mellon Üniversitesi'ndeki bir araştırmacı tarafından yayınlandı. Bir ülkede güçlü bir oyun kültürü olan ortalama genç bir insan bugün 10,000 saat online oyun oynamak için harcıyor, 21 yaşına kadar. TED تأملوا في هذه الإحصائية المثيرة للإهتمام. لقد نشرت مؤخراً من قبل باحث في جامعة كارنيجي ميلون. الشاب في المتوسط اليوم في دولة ذات ثقافة ألعاب قوية سيمضي ١٠,٠٠٠ ساعة من اللعب، قبل بلوغه ٢١.
    Şirketimizde çalışan bir araştırmacı. Open Subtitles انها محققه لدى شركتنا
    Ajan Scully, bir insan olarak bir araştırmacı olarak, bir bilim insanı olarak doğruluğuna bağlı kalmış ve bu emirlere uymamıştır. Open Subtitles أن العميلة سكالي لم تتّبع الأوامر.. هو شهادة لنزاهتها كمحققة, كعالمة وبشرية.
    Aşktan ve beyinden bahsetmişken, bazılarınızın Doktor Aşk olarak tanıdığı bir araştırmacı var, ki o, bilim insanlarının toplumu bir arada tutan, aşkın ve refahın kaynağı olan bir yapıştırıcı bulduğunu idda ediyor. TED فبالحديث عن الحب و الدماغ هناك باحث يعرفه البعض باسم دكتور الحب و الذي يدعي ان العلماء قد وجدو الغراء الذي يحافظ على تماسك المجتمع مصدر الحب و الرخاء
    Bu alanda bir araştırmacı ve sorgulama eğitim kılavuzlarıyla içli dışı biri olarak gördüklerim beni pek şaşırtmadı. TED وكباحثة في هذا المجال وعلى دراية بوسائل الاستجواب لدى الشرطة، فلم أفاجأ بما رأيت.
    Ayrıca hayatımı bir araştırmacı ve aktivist olarak Hollywood'daki kapsam kriziyle savaşmaya adadım. TED وقد كرست حياتي كباحثة وناشطة لمحاربة أزمة التضمين في هوليوود.
    Size anlatacağım şey, hayatım boyunca bir araştırmacı olarak bir hayalimi temsil ediyor. TED ما سأخبركم به لاحقاً، كباحثة مدى الحياة، يمثل حلما بالنسبة لي.
    Seattle'da bunun gibi prototipler üzerinde çalışan bir araştırmacı var. Open Subtitles هناك باحث في (سياتل) عمل على نماذج شبيهة بها.
    Şu sıralarda Milli Güvenlikte bir araştırmacı. Open Subtitles "حاليًا: هو باحث في الدفاع الوطني"
    Florida Üniversitesinden bir araştırmacı... böcek zehriyle kirlenmiş sularda yüzen timsahların... temiz suda yüzen akranlarına göre daha küçük cinsel organları olduğunu kanıtladı. Open Subtitles كما تعلم ، باحث في جامعة "فلوريدا" أثبت أنّ التماسيح التي تسبح في المياه الملوثة بالمبيدات... لديها أعضاء تناسلية أصغر من التي تسبح بالمياه النظيفة
    Brenford laboratuvarında bir araştırmacı. Open Subtitles " باحث في مختبرات " برنفورد
    Ben de bir araştırmacı olabilirim. Open Subtitles يمكنني ان اصبح محققه
    Bay Higgs, ben Maliye Bakanlığı için çalışan bir araştırmacı değilim. Open Subtitles سيد (هيغز) لست محققه لصالح وزارة المال
    Beni iyi dinle. 20 adım uzaktan bir fahişeyi fark edemiyorsan bir araştırmacı olarak kimse seni ciddiye almaz. Open Subtitles تذكّري كلماتي. لا أحد سيأخذك على محمل الجد كمحققة لو لم تٌميّزي فتاة الملذات
    MS: İlki şu: DA: bir araştırmacı insan düşüncesini taklit edebilen bir Yapay Zeka (YZ) üzerinde çalışıyor. TED ماريو: المعضلة الأولى كانت: (دان ايريلي) هناك باحث يعمل على جهاز للذكاء الاصطناعي قادر على محاكاة الأفكار البشرية.
    Yürüyüş günü, Ida B. Wells-Barnett adlı linç karşıtı, öncü bir araştırmacı gazeteci, arkalara gitmeyi reddedip gururla Illinois pankartının altında yürüdü. TED في يوم المسيرة، إيدا بيل ويلز-بارنيت، محققة صحفية ريادية وناشطة مناهضة للإعدام الغوغائي، رفضت التوجه للخلف وسارت بفخر تحت راية ولاية إلينوي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more