Ortak istekleri ve ihtiyacı olan insanları bir araya getiriyoruz. | Open Subtitles | وبعد ذلك وضعنا الناس معاً من لديهم إحتياجات وحاجات مماثلة |
Bu nedenle, bütün bu dilimleri bir araya getiriyoruz. | TED | والذي نقوم به .. هو اننا نجمع كل تلك الشرائح معاً |
Bu ikisini bir araya getiriyoruz. Aynı sistemin içinde... | TED | حسناً ؟ ونقوم بوضع هذين النوعين معاً في النظام ذاته. |
- Hâlâ parçaları bir araya getiriyoruz efendim. | Open Subtitles | ما زلنا نحاول تجميع معلوماتهم معاً , يا سيدتى. |
Bu yüzden sıklıkla dünya parçalanıyor gibi görünüyor, ancak daha çok bağlantısallık inşa ediyor, her şeyi tekrar ve eskisinden daha iyi bir şekilde bir araya getiriyoruz. | TED | لذلك غالبا ما يبدو أن العالم يتهاوى، ولكن بناء مزيد من الروابط هو مايجعلنا نضع الأشياء المبعثرة معاً مرة أخرى، أفضل بكثير من ذي قبل. |
Sanat öğrencilerini bir araya getiriyoruz, eski radyatörleri parçalıyoruz ve yeni bir demir dökümü yapıp yepyeni bir şey yaratıyoruz. | TED | لدينا طلاب فنون جميلة يدرسون معاً اخذوا اجزاء قديمة من " راديتور = المبرد " وقاموا بصب بعض من الحديد عليه .. ليخرجوا بشيء جداد .. |
Çeteyi bir araya getiriyoruz. - Var mısın C-note? | Open Subtitles | عودة الشلة معاً. |
İyi bir ekibi bir araya getiriyoruz. | Open Subtitles | معاً نحن نكوّن فريقاً جيد |