| Sabah eğer güçlü hissetmek istersem, bir aslanı takabilirim. | TED | لذا في الصباح إذا أردت الشعور بالقوة، أستطيع أن أضع قناع أسد. |
| Ku Dzindza'dan kaçınmasından sonra Letsatsi'nin başka bir aslanı takip etmesinin çılgınca olduğunu düşünebilirsiniz. | Open Subtitles | بعد ان تجاهل الأسد كو زيندزا سوف تعتقدون بأنه من الجنون من ليتساتسي أن يتبع أسد آخر |
| bir aslanı, aslan olduğu için suçlayamazsın değil mi, Will? | Open Subtitles | لا يمكنك أن تلوم الأسد لكونه أسد, أليس كذالك, ويل ؟ |
| bir aslanı tek başına öldürüp parçalamakla övünen gözü pek ve ihtişamlı bir kökenden geliyordu. | Open Subtitles | من قتله أسدا بيديه العاريتين ونزع منه احشاءه |
| bir aslanı bebeklerin arasına mı salmıştım? | Open Subtitles | هل تركت أسدا يسرح بين الأطفال؟ |
| Burada bir tek zürafalar var ama bu bir tonluk devler bir aslanı bir tekmede öldürebilir. | Open Subtitles | و الحيوانات الوحيدة المتواجدة هيَ الزرافات إلا أنَّهُ بإمكانِ هذه الحيوانات الضخمة .قتلَ أسد بركلةٍ واحدة |
| Göç etme dürtüsü o kadar güçlü ki sürü avlanmak için pusuya yatmış bir aslanı dahi önemsemeden yoluna devam ediyor. | Open Subtitles | الرغبة في الهجرة هي غاية في القوة القطعان سوف تستكمل (المسير حتى لو واجها (أسد جاثم في كمين مفتوح |
| Onun gibi bir aslanı avlamak benim için şereftir. | Open Subtitles | إنه أسد أفخر بأن أصطاده |
| bir aslanı öldürüyorsun. | Open Subtitles | أنت تقاتل أسد |