"bir atın" - Translation from Turkish to Arabic

    • ظهر حصان
        
    • صهوة حصان
        
    • الحصان على ما
        
    • الحِصان
        
    Botlar ve gemiler ve duman, kar ve kan vardı ve annen bir atın üzerinde gelir. Open Subtitles كان هناك قوارب و سفن , و دخان و ثلج و دماء و جاءت والدتكِ على ظهر حصان
    Neden tek boynuzlu, kanatlı bir atın üstüne atlayıp... hayaller alemine gitmiyoruz peki? Open Subtitles 10؟ نعم، لما لا نقفذ على ظهر حصان مجنّح وحيد القرن ونطير إلى أرض العجائب؟
    bir atın üzerine koydum onu al Open Subtitles وضعه على ظهر حصان واجعله يمر من خلال حقل القصب
    Dört kişi geldi, pantolonumdan tuttukları gibi dışarı attılar, bir atın önüne. Open Subtitles أربعة رجال أمسكوا بي من بنطالي... ورموني بالخارج، على صهوة حصان...
    İyi bir atın olmalı. Open Subtitles يجب أن يكون الحصان على ما يرام.
    Adam bir atın kuyruğuna bağlanır ve darağacının bulunduğu yere getirilir... burada nerdeyse ölecek hale getirilene kadar asılır. Open Subtitles يُربطُ رجلٌ بذَيلِ الحِصان و يُجَرْ على الأرض إلى المِقصَلَة حيثُ يُشنَق حتى يُشارِف على المَوت
    Hep bir atın üzerinde sevişmek istemişimdir. Open Subtitles أردت دائماً ان أمارس الحب على ظهر حصان
    "bir atın üzerinde sopayla topa vurmayı bilmiyorsam ne var yani? Open Subtitles "وماذا إذا كنت لا أعرف كيف أضرب الكرة" "بالعصا من على ظهر حصان
    - Geçen yıl bir atın üzerinde işe gelmiştin. - Dostum ya, boş ver. Open Subtitles العام الماضي جئت إلى العمل على ظهر حصان
    Dört kişi geldi, pantolonumdan tuttukları gibi dışarı attılar, bir atın önüne. Open Subtitles أربعة رجال أمسكوا بي من بنطالي... ورموني بالخارج، على صهوة حصان...
    Ve iyi bir atın yükü? Open Subtitles وعبء الحصان على ما يرام؟
    Ancak bir atın sırtında sarsılarak iki gün ve gece geçirdikten sonra bu insanları bir şekilde bana yardım etmeye ikna edemediğim sürece dönüş yolunu asla bulamayacağımı biliyordum. Open Subtitles و لكن بعد قضيتُ يومين و ليلتين أرتج على ظهر الحِصان علمتُ أنّي لن أجد طريق عودتي أبداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more