"bir av" - Translation from Turkish to Arabic

    • رحلة صيد
        
    • في حادث صيد
        
    • على فريسة
        
    • صيد في
        
    • صيدٍ
        
    bir av gezisini finanse etmek için kirayı sen yükselttin. Open Subtitles و لكنك أنت نفسك قمت برفع الايجار لتمول رحلة صيد
    "bir av seyahatinden sonra arkadaşım Clarence F. Tydon'ı ziyaret ediyordum. Open Subtitles كنت في زيارة لصديقي كليرنس ف تايدون بعد رحلة صيد
    Biz çocukken o bir av kazasında öldü. Open Subtitles لقد مات في حادث صيد عندما كنا أطفال.
    Amacına ulaşması için kenara yakın yerde otlayan bir av bulması gerek. Open Subtitles لتصيب النجاح عليها أن تعثر على فريسة ترعى قرب الحافة
    Eğer onların desteğini istiyorsan, elinde bir av tüfeği ile görünmek yeterli değil. Open Subtitles إن أردت دعمهم لا يكفي ان يروك ببندقية صيد في يدك
    Yaşam Öyküsü ekibi şempanzelerin eşsiz bir av davranışını görüntüleyebilmek için yola çıkıyor. Open Subtitles يَشرع طاقم "قصّة الحياة" في تصوير سلوك صيدٍ فريد للشمبانزي
    Başarılı bir av dönüşünde bir kehanet ortaya çıktı. Open Subtitles كنت عائداَ من رحلة صيد ناجحة عندما ظهر نذير شؤم
    Gerçek bir av partisi olduğunu düşünmedin, değilmi? Open Subtitles لمـ تعتقد حقاً أنها كانت مجرد رحلة صيد شتاء
    Bunlar bir av gezisi sırasında çekildi. Open Subtitles حسناً، تم التقاط هذه الصور خلال رحلة صيد
    Bir efsaneye göre, 1873'teki bir av gezisi sırasında bir vampirin saldırısına uğramış. Open Subtitles تبعاً للأساطير، قام مصاص دماء بمهاجمته أثناء رحلة صيد عام 1873
    Bir hafta önce kolay bir av dedikleri yerden döndüler. Open Subtitles منذ إسبوع، عادوا... من رحلة صيد سهلة كما قالوا
    Babam bir av kazasında öldürülünce, Open Subtitles عندما قتل أبي في حادث صيد
    Tavşan deliğinden gitmeye ilk başladığım zamanlarda rastgele bir av kazası sırasında vurulup felç kalan Lisbon'lu bir kızın hikâyesini okuyup "Ne olacak, denemekten zarar gelmez bunu önlemeyi deneyeyim," diye düşünmüştüm. Open Subtitles لمّا بدأت دخول بوابة التنقل لأول مرّة، رأيت خبرًا عن فتاة في "لشبونة" أطلق عليها النار وشلّت في حادث صيد طائش وتراءى لي: "سحقًا، لاضير في ذلك.
    Aday Huggins, bir av etkinliğinde rakibi Kongre üyesi Brady'yi vurdu, ve anketlerde puan yaptı. Open Subtitles قام المرشح (هاجينز) بإطلاق النار على خصمه النائب (برادي) في حادث صيد... وإرتفعت أسهمه بإستطلاعات الرأي!
    Ormanda, eğer ufak bir avcıysanız, uygun büyüklükte bir av bulmak zordur. Open Subtitles العثور على فريسة مناسبة الحجم في الغابة أمر صعب حين تكون مفترس صغير الحجم
    Branch bir av tüfeği ile gelip... arabasını almış. Open Subtitles و قال بأن برانش قد رصده ببندقية صيد في محطة تعبئة الوقود و أخذ سيارته
    Dairenizde bir av tüfeği bulduk. Open Subtitles حسنا , لقد عثرنا على بندقية صيد في شقتك
    Sadece bir tane hayvanın kayıp olduğu rapor edilmiş Fred adında küçük bir av köpeği. Open Subtitles وقد كان هناك بلاغ واحد عن حيوان واحد طليق. كلب صيدٍ يُدعى (فريد).
    O zaman ya Fred çok vahşi bir av köpeği ya da bu gizem gittikçe derinleşiyor. Open Subtitles حسناً، إمّا (فريد) كلب صيدٍ وحشيّ، وإلاّ فإنّ هذا الغموض قد تعمّق أكثر.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more