"bir ayna" - Translation from Turkish to Arabic

    • مرآة
        
    • مرآه
        
    • مراية
        
    • كمرآة
        
    • زجاج شفاف
        
    Daha sonra bir fırsatını bularak, elimin içindeki bir ayna parçasıyla arkama baktım. Open Subtitles ماذا يدور خلف ظهرى. وفى المرة التالية, استطعت اخفاء قطعة مرآة فى يدى.
    Kara bir kediyi kırık bir ayna üzerinde... ay modülünün merdiveni altında yürüttük. Open Subtitles لقد جعلت قطة سوداء تسير فوق مرآة مكسورة تحت نموذج مصغر للوحدة القمرية
    Kendin için küçük bir ayna istersen bence mahsuru yok. Open Subtitles إن كنتي تريدين مرآة صغيرة لأغراضك الشخصية فأنا لا أعارض
    Ve siz onlara pasta verdiğinizde, burunlarının altına bir ayna tutabilirsiniz. Open Subtitles وعندما تعطوهم الفطيرة ربما تودون أن تحملوا لهم مرآه اسفل أنفهم
    Bu yüzden çirkin değil. Senin bir parçanı yansıtan bir ayna. Open Subtitles أنها مراية تعكس أجزاء من عقلك أنت زودتها بها
    Bunu yapmak için en tercih ettiğim yol çok çok büyük bir güneş yelkeni dikmek ve onu odaklamak, esasen bir ayna görevi üstlenecek ve ilk olarak Mars’ın güney kutbuna odaklamak. TED والآن، طريقتي المفضلة للقيام بذلك هي إقامة شراع شمسي كبير للغاية وتركيزه -- سيخدم أساسا كمرآة -- وتركيزه على القطب الجنوبي للمريخ أولا.
    Karşına bir ayna tutup en derinlerine kadar... sana içini göstermeden buradan gidemezsin. Open Subtitles لا تذهبي الا عندما اضعك في زجاج شفاف حيث ترين حقيقة نفسك
    Yardımcınızdan bir ayna istedim. Ama getirmeye pek hevesli değildi. Open Subtitles كنت أسأل خادمك عن مرآة لكنه لم يجد لي واحدة
    bir ayna aldı ve arkadaşlarının bu numarayı denemesini sağladı. Open Subtitles و أخذ مرآة و طلب من أصدقائه القيام بهذه الحيلة
    bir ayna alıp, işte bu benim diyeyim mi? . Open Subtitles هنا أستطيع إلتقاط مرآة وأنظر بها وأقول هاذا هو آنا
    Hâlâ nefes aldığından emin olmak için ağzının yanına bir ayna koyardım. Open Subtitles كنت أضع مرآة إلى جانب فمك لأتأكّد من أنك لا تزال تتنفس
    Kadın: Tek taraflı bir ayna. Ben dışarı bakarım, sen kendine bakarsın. TED امرأة: مرآة ذات اتجاه واحد. يمكنني أن أنظر للخارج ويمكنك أن تطالع نفسك.
    Boynumda boyunluk ve kafamın iki yanında kum torbaları vardı ve dünyamı kafamın üzerine asılmış bir ayna vasıtasıyla görüyordum. TED كانت لي دعامة للعنق وأكياس على جانبي رأسي و شاهدت عالمي من خلال مرآة كانت معلقة فوق رأسي.
    Onun bir ayna yansıması olduğunu biliyor ama bu canlı bir duyu deneyimi. TED هو يعلم أنها انعكاس مرآة ولكنها تجربة حسية حية.
    Güçlü taraflarımı, zayıf yanlarımı ve gelişimim için nazik tavsiylerini, belirli olayların alıntılarını yazdı ve hayatıma bir ayna tuttu. TED كتب عن مكامن قوتي، نقاط ضعفي، وبعض النصائح اللطيفة للتطوير نقلاً عن حوادث معينة ، وحمل مرآة لحياتي
    Işığa engel olacak bir ayna olmadan aksinizi görebilir misiniz? TED هل يمكنك رؤية انعكاسك بدون مرآة لتكسر الضوء؟
    ve kameramı sağa doğru çevirirken, duvarda bir ayna olduğunu ve onların aynaya yansıdığını fark ettim. TED وعندما أدرتُ كاميرتي إلى اليمين، لاحظت وجود مرآة على الجدار ورأيتُ انعكاس صورتيهما في الحقيقة.
    Dişinize bakmak için ağzınıza bir ayna soktu ve "Endişelenme, hiç acımayacak" dedi. TED بدأ بإدخال مرآه في فمك ليرى أسنانك، وقال، "لا تخف، هذا لا يؤلم."
    Ben kendim utanırdım. bir ayna al da böyle gitmeyelim. Open Subtitles تصوري بأني أصبح محرجه في كل مره أذهب للمصعد ضعي لنا مرآه هنا كي لا أخرج للمصعد
    Ne yaptın? Bana bir ayna verin. Open Subtitles ماذا فعلت اعطنى مرآه دعنا نلقى نظره
    - Bu bir ayna. - Aman Tanrım. Open Subtitles -انها مراية أوه, يا إلهى
    Yüzünün olması gereken yerde bir ayna var. Open Subtitles يبدوا وجهه كمرآة
    Temiz bir ayna, saf bir kristal olmam gerekir. Open Subtitles من المفترض أن أكون مرآة واضحة زجاج شفاف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more