"bir bölümü" - Translation from Turkish to Arabic

    • جزء من
        
    • حلقة من
        
    • جزءا من
        
    • فصل في
        
    • فصل كامل
        
    • بواسطة فرع
        
    • أجزاء من
        
    • وجزءً من
        
    • فرع فى
        
    • جزء صغير منه
        
    • حلقة أخرى
        
    • جندت من
        
    • ذلك جزء
        
    Eski duvarların bir bölümü çöktü, ama ölüm döşeğinde bile aşılmaları zordu. TED فانهار جزء من الأسوار القديمة ورغم سقوطها فقد أثبتت الأسوار جسارة كبيرة.
    Ama öyle değil... Öyle olmayışının bir bölümü bilgi eksikliğinden kaynaklı. TED جزء من المشكله، بالطبع، هو نقص المعلومات.
    Şimdi, bu sebeplerden bir bölümü nükleer caydırıcı silahlara büyük bir miktarda yatırım yapmamız oldu. TED جزء من السبب وراء ذلك هو إستثمارنا لمبالغ ضخمة من أجل الردع النووي
    Evet, 'Uzay Yolu'nun bir bölümü vardı. TED حسنا, يوجد هنا حلقة من مسلسل ستار تريك.
    Kükremesinin bir bölümü o kadar düşük frekanslıdır ki insan kulağı duyamaz. Open Subtitles تبعث جزءا من زئيرها على تردد منخفض لا تستطيع الاذن البشرية سماعه
    Sanırım itiraf etmeliyim. Babanıza ve size hayatımın anlatmadığım bir bölümü var. Open Subtitles يجب ان اعترف هناك فصل في حياتي
    Evet, kimse kitabından bir bölümü ezberden de anlatamaz. Open Subtitles حسنٌ، لا أحد يستطيع حفظ فصل كامل من كتابه عن ظهر قلب
    Yedi yıl önce, ...CIA'in gizli bir bölümü olan SD-6'ya alındım. Open Subtitles منذ سبع سنوات تم تجنيدى بواسطة فرع خفى للمخابرات الأمريكيه يدعى إس دي
    Sadece milyonda 10 kadar bir bölümü 2.7 derece. TED هي 2.7 درجة من أصل 10 أجزاء من المليون.
    Ama hâlâ, çift sayıların, bütün sayıların sadece bir bölümü olması gerçeğinden ötürü çektiğimiz sıkıntı, bizi endişelendiriyor. TED ولكن الأمر المزعج هو أن الأعداد الزوجية ما هي إلا جزء من مجموعة الأعداد الصحيحة
    Bu enerjinin bir bölümü Dünya yüzeyine geri dönerek ısınmaya yol açar. TED ثم يعود جزء من تلك الطاقة إلى سطح الأرض، ما يتسبب بارتفاع درجة الحرارة.
    İtalyan şair, insanların sonsuza kadar kaşınacakları çukurlarda cezalandırıldıkları cehennemin bir bölümü hakkında yazmıştı. TED كتب هذا الشاعر الإيطالي عن جزء من الجحيم يعاقَب الناس فيه بأن يُتركوا في حُفر خالدين في حكة أبدية.
    Katkınız her ne olacaksa, bilin ki %1'in bir bölümü yeterli değil. TED مهما يكون، جزء من واحد في المئة ليست كافي.
    Şiirin bir bölümü paylaştığımız alan ve zamanda geçiyor. TED جزء من القصيده قيل في الوقت والمساحه الذين تقاسمناهما
    Tüm bu olanlar Pee-Wee's Playhouse'un bir bölümü gibi. Open Subtitles كل ما يدور هنا يشبه حلقة من من مسلسل أطفال ساخر.
    Hayır, "Hamile Olduğumu Bilmiyorum'dan" bir bölümü izledin. Open Subtitles كلاّ، لقد كنت تشاهدين حلقة من مسلسل لم أكن أعلم أني حامل.
    Aslında, kanıt kesyapın bir bölümü, bu yüzden ben de ellemeden bıraktım öylece. Open Subtitles في الواقع، فإن الأدلة جزءا من القصاصات، حتى يمكنني ترك جميع الأدلة هنا
    Tekrar yazma nedeninin Peyton olduğunu biliyorum... ve o kitabın bir bölümü olmayı reddediyorum. Open Subtitles أعلم أن (بيتون) هي السبب أنكتكتبمجدداً، وأرفض أن أكون فصل في ذلك الكتاب
    Bu bir bölümü kağıt peçeteye yazmak gibi dostum. Open Subtitles فهذا أشبه بإضاعة فصل كامل من الكتاب
    Adım Sydney Bristow. Yedi yıl önce, CIA'in gizli bir bölümü olan SD-6'ya alındım. Open Subtitles منذ سبع سنوات تم تجنيدى بواسطة فرع خفى للمخابرات الأمريكيه يدعى إس دي
    Sarktıkça sarkıyordu. Ve sonra yüzüne baktım ve yüzünün bir bölümü yerinde yoktu. Open Subtitles وبعد ذلك نظرت إلى وجهه لقد فقد أجزاء من وجهه
    Yeterli zamanımız var. Gece, sabahın bir bölümü ve birazda akşamüstümüz var. Open Subtitles لدينا متسع من الوقت، أمامنا الليل، وجزءً من الصباح،
    Yedi yıl önce, CIA'in gizli bir bölümü olan SD-6'ya alındım. Open Subtitles منذ سبع سنوات,جندت من قبل فرع فى *المخابرات المركزية الامريكية يدعى*اس دى-6
    ...fakat sadece bir bölümü toplum tarafından onaylanmaktadır. Open Subtitles سوى جزء صغير منه يعاقب من قبل المجتمع
    Ve şimdi... Point Place'in başka bir bölümü. Open Subtitles " و الان حلقة أخرى من مسلسل "بوينت بليس.
    Atlantik'in bir bölümü her zaman bilinmeyen olaylara ev sahipliği yapmıştır. Open Subtitles ذلك جزء الأطلسي دائما يكون السبب في بعض الظواهر الغريبة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more