İyi bir başkan olacağım. | Open Subtitles | و أن أقوم بعملي على أكمل وجه و أن أكون رئيساً جيداً |
Bugün konuşmanın olması çok kötü. Çünkü bir başkan olarak resmi anlamda görebileceğin son karşılaşma. | Open Subtitles | من المؤسف أن تكون الخطبة اليوم بما أنها آخر لعبة ستراها بشكل رسمي باعتبارك رئيساً |
Eski bir başkan, bulunduğunuz yerden 23 km uzakta suikaste uğradı. | Open Subtitles | سيدي , لقد أُغتيل رئيساً سابقاً على بُعْد 15 مِيلاً مِن مَوقِعَك |
Güneylileri geçmişlerinden uzaklaştırmak için Güneyli bir başkan gerekeceğini düşünmüştüm hep. | Open Subtitles | دومًا كنت أظن أنه سيتطلب رئيسًا جنوبيًا لسحب الجنوب من الماضي. |
- İki değil, tek masa. bir başkan masası. | Open Subtitles | مكتب مدير واحد |
6-14 yaş arası çocukları demokratik bir sürece dahil ediyoruz, ve bir başkan seçiyorlar. | TED | بين أطفال مابين الـ 6 إلى 14 سنة يشتركون في عملية ديمقراطية وينتخبون رئيس وزراء |
Bu imkânsız efendim. Sadece bir başkan olabilir. | Open Subtitles | هذا مستحيل يا سيدتي، لا يمكن أن يكون هناك سوى رئيس واحد. |
Eski bir başkan, bulunduğunuz yerden 23 km uzakta suikaste uğradı. | Open Subtitles | سيدي , لقد أُغتيل رئيساً سابقاً على بُعْد 15 مِيلاً مِن مَوقِعَك |
Özetle kitlendiniz ve dünya, baskı altında kilitlenen bir başkan seçmemiz için fazla tehlikeli. | Open Subtitles | المهم انك تجمدت في مكانك , و العالم خطير للغاية كي ننتخب رئيساً قد يتجمد |
Evet, çok iyi bir başkan olacağını söylemeye gerek yok. | Open Subtitles | أجل , ناهيكِ عن أنه سيكون رئيساً ممتازاً |
"Zenci bir başkan görene kadar yaşamak istiyorum" derdim. | Open Subtitles | إعتدت قول إني أود العيش طويلاً بما يكفي لآرى رئيساً أسود, |
Artık, gerçekten gay bir başkan görene kadar yaşamak istiyorum veya süper model başkan. | Open Subtitles | والآن أريد العيش طويلاً بما يكفي لأرى رئيساً شاذاً بالفعل. أو عارض أزياء كرئيس |
Ve seçimi kazandı ama harika bir başkan oldu | Open Subtitles | ولم يربح الإنتخابات فقط بل أصبح أيضاً رئيساً عظيماً |
Ve bence muhteşem bir başkan olabilecek yeteneklere sahip. | Open Subtitles | وأعتقد بأنّ لديه القدرات المطلوبة ليكون رئيساً متميّزاً |
O harika bir Amerikalı, çok iyi bir başkan olacak, olağanüstü bir başkan olacak. | Open Subtitles | أنه أمريكي عظيم سيصنع رئيسًا عظيمًا رئيسًا متفوقًا |
Eski bir başkan olarak şu an içinde bulunduğun durumu anlayabiliyorum. | Open Subtitles | بصفتي رئيسًا سابقًا أتفهم الوضع الذي أنت فيه |
Biliyorsun, birgün gerçekten harika bir başkan olacaksın. | Open Subtitles | أتعلم، يومًا ما سوف تكون رئيسًا رائعًا. |
bir başkan masası. | Open Subtitles | مكتب مدير واحد |
bir başkan yada başbakan olmak için bir idelojiniz olmalıdır, bir üst anlatınız olmalıdır, eşyanın doğasıyla ilgili bir fikriniz olmalı, bir partiye mensup olmalısınız. | TED | ان تكون رئيس وزراء او رئيس يجب ان يكون لك ايدولوجية يجب ان يكون متحدث لبق يجب ان يكون لديك نظرية عن كيفية عمل الاشياء يجب ان تنتمي لحزب |
bir başkan, iki yazdırır. | Open Subtitles | رئيس واحد وبصمتان مختلفتان |