Fakat yeni bir bakış açısı edinmek için daha derine dalmalıydım. | TED | ولكن ما أنا بحاجة إليه هوتعمق أكبر للحصول على منظور جديد. |
Seni bilmiyorum ama geçtiğimiz yıl bana farklı bir bakış açısı verdi. | Open Subtitles | لا أعلم بشأنك، لكن العام الماضي جعلني أنظر للأمور من منظور جديد |
Ama bence farklı olmak iyidir çünkü farklı bir bakış açısı sunarsınız. | TED | و لكن أعتقد أن تكون مختلف شيئ جيد لأنك تقدم وجهة نظر |
Çocukçaydı. Ne bir bakış açısı, ne de ahlaki içeriği vardı. | Open Subtitles | لقد كان طفولي ليس به وجهة نظر للحياة او محتوى أخلاقي |
Hanımefendinin gelişmiş bir bakış açısı var, öyle değil mi? | Open Subtitles | السيدة لديها نظرة من أجل إجراء التحسينات ,أليس كذلك ؟ |
Biliyor musun, bence bir içki sana bir bakış açısı verebilir. | Open Subtitles | شراب واحد يمكنه أن يمنحك منظوراً أفضل للأمور |
Bence bu güzel bir bakış açısı. | Open Subtitles | من المُحتمل بأن هذا حكمٌ ناجم عن خبرة. |
Bu bana tamamen farklı bir bakış açısı kazandırır. | Open Subtitles | هذا يجعلني أرى الأمر بمنظور مختلف تماماً |
Düşündüm ki belki senden yardım isteyebilirim başka bir bakış açısı için. | Open Subtitles | ظننت بأنه يمكنني إخباركِ، وأحظى بوجهة نظر مختلفة. |
Bir kaç yıl önce yaşadığım bir olay sayesinde yeni bir bakış açısı kazandım | TED | لكن الحادث الذي حدث قبل عامين اعطاني منظور جديد. |
Ve yeni bir bakış açısı benimsemek için, elektrik depolama alanının ötesinde bir ilham aradım. | TED | و لكي أتبنى منظور جديد، بحثت عن الإلهام بعيداً عن مجال تخزين الطاقة الكهربائية. |
Ve hala, ne zaman alternatif tedavilere baksam, diğer tedaviler üzerine de bir bakış açısı kazandım. | TED | مع ذلك، عندما نظرت إلى علاجات بديلة، أصبح لدي منظور جديد للعلاجات الأخرى. |
Zamanını daha iyi bir bakış açısı kazanmaya çalışmakta kullan. | Open Subtitles | استعمل ذلك الوقت في المحاولة وكون وجهة نظر حول الأمر |
Bunu değiştiremezsiniz. - Bu çok sığ bir bakış açısı. | Open Subtitles | لا يمكنك تغيير ذلك هذه وجهة نظر موحشة جداً للعالم |
Hubble, evimiz dediğimiz gezegenimize yeni bir bakış açısı kazandırdı. | Open Subtitles | أعطانا هابل وجهة نظر جديدة الى الكوكب الذي ندعوه الأرض |
Bu da bir bakış açısı. - Beni zengin eden gerçeği arayışımdı. | Open Subtitles | إنها نظرة من جانب للأمر، ما جلعني غني هو السعي وراء الحقيقة |
Bir şeylerin umutlu ve değiştirilebilir göründüğü bir bakış açısı edinmek zorundasınız. | TED | ويجب ان تكون لك نظرة كي ترى كم هي مليئة بالامل كيف يمكن ان تتغير. |
- Sana göre. Yepyeni bir bakış açısı var. Seni korkutuyorsa başka tabii. | Open Subtitles | إنّها تملك منظوراً جديداً ما لم يكن هذا يهدّدكَ |
Budala ve kevaşe olmanın bir iyi tarafı da size eşsiz bir bakış açısı sunmasıdır. | Open Subtitles | أحد الأمور بشأن كونك شخصاً فاحشاً و غبياً أنه يمنحك منظوراً فريداً |
"Güzel bir bakış açısı." | Open Subtitles | - "حكمٌ ناجم عن خبرة" ! |
Benim yaşıma geldiğinde başka bir bakış açısı kazanacaksın. | Open Subtitles | ،عندما تصل إلى عمري .سوف تحظى بمنظور الأمور |
Düşündüm ki belki senden yardım isteyebilirim başka bir bakış açısı için. | Open Subtitles | ظننت بأنه يمكنني إخباركِ، وأحظى بوجهة نظر مختلفة. |
Bu bize makinelerin ne yapacaklarını, ne yapamayacaklarını ve hangi işleri otomatikleştirecekleri veya tehdit oluşturabilecekleri üzerine benzersiz bir bakış açısı vermektedir. | TED | وهذا يعطينا منظورا فريدًا لما تستطيع الآلات فعله وما لا تستطيع فعله وما الوظائف التي يمكن للآلات أن تؤديها أو تهددها |
Bunu yapmak başka bir bakış açısı gibi olacaktır , imgelemdeki bir açı gibi | Open Subtitles | لابدّ أنّ هناك زاوية أخرى للنظر لهذه الغرفة مثل طريق آخر لرؤية |
Tüm yapabileceğimiz yeni bir bakış açısı umut etmek. | Open Subtitles | كل ما يمكننا القيام به هو الأمل لمنظور جديد. |
Evet, şanslı! Eh, bu da bir bakış açısı. | Open Subtitles | نعم، كذلك حسنا، تلك طريقة للنظر للأمر |