Kocaman, korkutucu, sikik bir balık. | Open Subtitles | إنها سمكة ضخمة مرعبة تخلص منها |
Onu denizlerin kralı yapmanı istiyor. Arkasında dev bir balık ordusuyla.. | Open Subtitles | وتجعله ملك المحيط مع جيش يحميه من الأسماك العملاقة |
Her zaman bir adamın penisinde bir balık olacak, şef. | Open Subtitles | سيكون هناك دوماً سمكة في قضيب الرجل يا زعيم |
Belkide henüz bebekken ve henüz öldürmeyi öğrenmemişken, belki büyük bir balık. | Open Subtitles | ربما حيث يكون طفلاً و لم يتعلم أن يقتل بعد إذاً ربما قد يكون مجرد سمكه كبيرة |
Birkaç saniye içinde... bütün bedenini değiştirip büyük, korkutucu bir balık oluyor. | TED | يمكنها ان تغير من شكل جسمها لكي تصبح ضخمة .. وتخيف الاسماك الاخرى خلال ثوان قليلة |
Sizin için çok güzel taze bir balık da ayırdım. | Open Subtitles | لقد أحضرت أيضاً قدراً طيباً من السمك الطازج من أجلك |
bir balık için $40. Her şey birinci sınıf. | Open Subtitles | أربعون دولار مقابل قطعة سمك وصلت في الدرجة الأولى. |
Ah, dorado. Büyük bir balık olduğundan iki kişilik almanızı öneririz. | Open Subtitles | الدورادو, هذه سمكة كبيرة جداً لذا ننصح تقديم هذه السمكة لشخصان |
Sadece bir balık. Kafasıyla piştiğinde daha lezzetli oluyor. | Open Subtitles | "إنها سمكة طعمها ألذ عندما تطهى برأسها". |
Evet, çok ilginç bir balık. | Open Subtitles | نعم، إنها سمكة غريبة جداً |
Oraya gidip kendine güzel bir balık almalısın. | Open Subtitles | مهلا يجب عليك ان تذهبى الى هناك و والحصول على قطعة جميلة من الأسماك |
Özel bir balık yakalamak için her yemi ayrı ayrı hazırlarlar. | Open Subtitles | إنهم يصممون كل طعم ليصيد نوع بعينه من الأسماك. |
Sadece eve bir balık getiremez miyim? | Open Subtitles | ألا أستطيع أن أمتلك سمكة في المنزل وحسب؟ |
# Denizde sadece bir balık yok | Open Subtitles | يوجد أكثر من سمكة في البحر |
Belkide henüz bebekken ve henüz öldürmeyi öğrenmemişken, büyük bir balık olabilir. | Open Subtitles | ربما حيث يكون طفلاً و لم يتعلم أن يقتل بعد إذاً ربما قد يكون مجرد سمكه كبيرة |
Sadece büyük bir balık Bugs. | Open Subtitles | مجرد سمكه كبيرة يا باجز |
Her biri üstün bir balık avlama tekniği yetisi kazanır. | Open Subtitles | كل منهم يطور تخصصه العالي في اسلوب صيد الاسماك. |
Yunuslar uzun bir arayıştan sonra küçük bir balık sürüsü buluyor. | Open Subtitles | ،بعد بحث طويل وجدت الدلافين مجموعة صغيرة من السمك |
bir balık parçası bağırsaklarımdaki deliği dolduramaz. | Open Subtitles | قطعة سمك لن تملأ الفراغ الموجود في أحشائي |
bir balık gibi düşünebilmek için 3 yılım daha var. | Open Subtitles | تحتاج فقط لثلاث سنوات اخرى قبل أن تتمكن من التفكير فى مثل هذه السمكة |
Bu yüzden Ray Kroc'a gitti ve "Sana pisi balığından yapılmış bir balık sandviçi getireceğim" dedi. | TED | حتى انه ذهب الى راي كروك وقال: "سأذهب لأحضر لك سندويتش السمك، سيكون مصنوع من سمكة الهلبوت |
- Sadece bir balık, Tanrı aşkına! - Sadece bir balık değil. | Open Subtitles | انه سمكة , بحقك انها ليس مجرد سمكة |
Eğer seni bir daha görürsem senin içini açıp bir balık gibi bağırsaklarını sökerim. | Open Subtitles | و إذا رأيتك هنا مره أخرى، سوف اجزك و أخرج أحشائك مثل السمك. |
Suda büyük bir balık olabilirsin, Ama burada, köpekbalığı benim. | Open Subtitles | قد تكون كسمكة كبيرة في الماء، لكن فوق هنا، أنا هو القرش |
Bir kelime edecek olursan seni bulur, bir balık gibi deşerim! | Open Subtitles | اذا تلفظت بكلمة أخرى ثانياً سوف أفتش عنك وأقتلك كالسمكة |
Hız ve büyük boyutun birleşimi çatalkuyrukluyu obur bir balık sürüsü avcısı yapar. | Open Subtitles | هذا المزيج من السرعة و الضخامة يجعل من الحوت الأحدب صياداً شرها للأسماك. |