| Yakın bir zamanda kusursuz bir banka soygunu planlayıp gerçekleştirdim. | Open Subtitles | مؤخرا لقد خططت واستعديت لتنفيذ سرقة بنك مثالية |
| Jean-Paul Mercier, iki gün sonra bir banka soygunu esnasında Kanada polisince öldürüldü. | Open Subtitles | بول ميركير قتل بيد شرطي كندي بعدها بيومين خلال سرقة بنك |
| Gördünüz mü, bu bir banka soygunu olabilirdi, ya da bir cinayet. | Open Subtitles | أترى؟ قد تكون سرقة مصرف أو ربما حتى جريمة قتل |
| Dünyayı şaşırtacak bir banka soygunu yapacağım. | Open Subtitles | سوف أخطط لأغرب سرقة مصرف في العالم |
| Kaliforniya'da bir banka soygunu sırasında büyük bir uyuşturucu zincirini batırdık. | Open Subtitles | وبعض القضايا الضخمة فى كاليفورنيا فى خلال سطو على بنك |
| Belki bir banka soygunu ya da bomba çözme vakası yüzünden bir yerde durmak zorunda olduğu için gecikmiştir. | Open Subtitles | لانه توقف لكي يوقف عملية سطو على بنك او لكي يعطل قنبلة واعدت شرطي مرة |
| yaptıkları her şey bunu tipik bir banka soygunu gibi göstermek için, fakat bizim Çekici Okul Çocuklarımız veznede zaman geçirirken, bankanın bilgisayarlarına ulaşan üçüncü bir adamları olmalı. | Open Subtitles | كل شيء قاموا به جعلها تبدوا كعملية سرقة للبنك بينما فتية المدرسة المسحورين |
| Jean-Paul Mercier, iki gün sonra bir banka soygunu esnasında Kanada polisince öldürüldü. | Open Subtitles | بول ميركير قتل بيد شرطي كندي بعدها بيومين خلال سرقة بنك |
| Şu an gerçekleşen bir banka soygunu ihbarında bulunacaktım. | Open Subtitles | نعم، ولست بحاجة للإبلاغ عن سرقة بنك في التقدم. |
| 70'lerin sonlarında bir banka soygunu yapan biri artık ceza almayacaktı bu eyleminden ötürü, ancak Emniyet Müdürü olursa bu kişi istifa etmek zorunda kalırdı, öyle değil mi? | Open Subtitles | سرقة بنك في نهاية السبعينات, شخص عادي قد لا يعاقبه القانون على ذلك بعد الآن, لكن إذا ما كان رئيساً للشرطة.. |
| Bu zamanda bir banka soygunu? | Open Subtitles | سرقة بنك في هذا اليوم و التوقيّت؟ |
| Kastettiğim bu. Bu bir banka soygunu değil! Senin hatan. | Open Subtitles | -هذا ما أعنيه هيا هذه ليست سرقة بنك |
| bir banka soygunu ihbarında bulunmak istiyorum. | Open Subtitles | إسمع، أود أن أبلغ عن سرقة مصرف |
| Bu bir banka soygunu davası. | Open Subtitles | هذه قضية سرقة مصرف |
| bir banka soygunu yeterince somut değil mi? | Open Subtitles | سرقة مصرف ألم تكفي كإسناد ؟ |
| Fritz, bu bir banka soygunu, bir film değil. | Open Subtitles | فريز)، هذه سرقة مصرف) ليس فلم |
| Bu hem bir banka soygunu hem de zaman yolculuğu soygunu. | Open Subtitles | هذه ليست مجرد عملية سطو على بنك... إنها عملية سطو لمسافر عبر الزمن |
| Efendim, 10. Cadde ve Shukert'ta bir banka soygunu var. | Open Subtitles | سيدتي , هناك سطو على بنك في الشارع العاشر من (شوكرت) |
| Bir süre önce, mükemmel bir banka soygunu planladım ve bunu hayata geçirdim. | Open Subtitles | لقد كنت أخطط مؤخراً لكي أنفذ أفضل سرقة للبنك |
| Yakın zamanda kusursuz bir banka soygunu planlayıp gerçekleştirdim. | Open Subtitles | لقد كنت أخطط مؤخراً لكي أنفذ أفضل سرقة للبنك |