"bir bara" - Translation from Turkish to Arabic

    • إلى حانة
        
    • لحانة
        
    • إلى الحانة
        
    • في الحانة
        
    • فقط لأنها كانت في حانة
        
    • إلي الحانة
        
    • إلى ملهى
        
    • الى البار
        
    • الى الحانة
        
    Belki de karanlık, kasvetli bir bara girmektense yürümeye devam etmeliyim. Open Subtitles ربما يجب ان أستمر بالمشي عِوضاً عن الدخول إلى حانة مظلمة
    Hillary, Declan, Amanda ve ben bir bara gidip bir kavgaya karıştık. Open Subtitles هيلاري , داكلين , أماندا وأنا ذهبنا إلى حانة ووقعنا في شجار
    Yani, cevap evet çocuğu eşcinsellerin sıkça uğradığı bir bara götürdünüz. Open Subtitles إذاً فالجواب هو نعم.. أخذتَه إلى حانة يتردد عليها مثليو الجنس.
    Geçen gece, yaşlıların takıldığı bir bara gittik. Open Subtitles . حسناً ، إذاً ليلة أمس ، ذهبنا لحانة الغوص
    Sonra da bir bara gidip bir çocuğu aldım götürdüm. Open Subtitles ثم ذهبت إلى الحانة و أخذت فتى ما معي بالسيارة
    Hala arkadaşlarımızla bir bara gidip içki içebiliriz. Open Subtitles لا يزال نذهب وتناول مشروب في الحانة مع زملائه في أعمالنا.
    Yeni bir bara gelmek, seksi barmene ilk ismiyle hitap etmek... Open Subtitles حسنا , المجيء إلى حانة جديدة الإسم الأول لعاملة حانة مثيرة
    Sonra içki dolu toplar, yer altı boruları boyunca yol alarak yakındaki gizli bir bara ulaşıyordu. Open Subtitles ثم تمرّ كرات البولنغ الممتلئة بالخمر عبر شبكة أنابيب أرضية، تصل أخيراً إلى حانة غير شرعية قريبة.
    Sonra bir bara gittik ve gördüğümüz her kadına asıldık. Open Subtitles وبعدها ذهبنا إلى حانة وعرفني إلى الكثير من النساء
    Ben de makyaj yaptım ve bulabildiğim en eski giysileri giyip bir bara gittim. Open Subtitles لذا وضعت بعض الماكياج وأرتديت أقل ملابسي كلاسيكية وذهبت إلى حانة
    Tony, Amanda ile konuştu. bir bara gidiyorlar. Binbaşı Voss da muhtemelen Tony'yi izliyor. Open Subtitles اتصل توني بأماندا وهم ذاهبون إلى حانة وربما القائد فوس يطارد توني خلسة
    Beni caddenin karşısında gerçek cam bardak kullanılan bir bara davet etti. Open Subtitles لذا فدعتني عبر الشارع إلى حانة فخمة حيث استخدموا كئوساً حقيقية
    bir bara gitmek, sarhoş olmak ve bir bebek gibi ağlamak istiyorum. Open Subtitles مفهوم؟ أريد الذهاب إلى حانة و أثمل, و أبكي كـ طفل
    Eskiden Altın Tabanca diye bir bara giderdim. Bilir misin? Open Subtitles اعتدت الذهاب لحانة الغولدن غان تعرفينها؟
    Yani uçağında ağzına kadar dolu bir bara ihtiyacı yok. Open Subtitles إذن لن يكن بحاجة لحانة مجهزة بالكامل على متنها.
    Orada değildi sonra onu bir bara takip ettim. Open Subtitles وعندها لم يكن هناك , لذا تعقبته لحانة ما
    Üzgünüm, ama Utah'ta bir bara girmek için üye olmanız lazım. Open Subtitles آسف , هووس , ولكن أنت أردت الإلتحاق والدخول إلى الحانة في يوتا
    O gece, bir bara gidip altı kişiyi vurdu. Open Subtitles و فى تلكَ الليلة ذهبَ إلى الحانة وقتل سبعة أشخاص.
    Bir kase çorba ve bir sandviç birlikte bir bara girerler. Open Subtitles هناك وعاء حساء و شطيرة يتجولون في الحانة,
    Eşcinsellerin gittiği bir bara gitmesi onu şey yapmaz... Open Subtitles فقط لأنها كانت في حانة للشاذات لا يعني
    Biraz yardıma ihtiyacın olacak, bu yüzden birlikte bir bara gideceğiz. Open Subtitles اسمع , ستحتاج إلى بعض المساعدة لذلك سنذهب إلي الحانة مع بعضنا البعض
    Ve sonra, bir gece eski okul arkadaşımlarımdan bazıları beni bir bara götürdü. Open Subtitles و بعد ذلك ، بليلة واحدة أصدقاء مدرستي القدامى ، إصطحبوني إلى ملهى
    Otel çalışanı onun 61. otoyol üstündeki bir bara gittiğini söyledi. Open Subtitles موظف الاستقبال قال بأنها ذهبت الى البار في 61
    Bu gece Kurt ve Gül adında bir bara gidiyoruz. Open Subtitles إسمع،سنذهب اليلة الى الحانة. تدعى الذئب و الوردة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more