| Yedi yıl sonra bir bataklıkta bir bijon anahtarını bulmak, bu imkansıza yakın. | Open Subtitles | العثور على إطار معدني في مستنقع بعد سبعة سنوات هذا احتمال بعيد جداً |
| Lanet bir bataklıkta yaşıyoruz. Ve alabildiğimiz bütün arazilere ihtiyacımız var! | Open Subtitles | نحن نعيش في مستنقع ملعون لذلك نحتاج الكثير من الأراضى |
| Ama kadın oraya vardığında bir bataklıkta boğulmuş. | Open Subtitles | ثمّ عند وصولِها أصبحتْ غَارِقةً في مستنقع بدلاً مِن ذلك |
| Artık var olmayan bir bataklıkta yaşıyorsun, dostum. | Open Subtitles | انت تحاول العيش فى مستنقع لم يعد هناك المزيد منهم |
| Burada bir bataklıkta olduğuma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق وجودي هنا في المستنقع |
| - April Wright kimyasal bir fabrikanın yakınındaki bir bataklıkta öldürüldü. | Open Subtitles | لقد قتلت أبريل رايت في مستنقع قريب إلى معمل كيميائي |
| Congo Francais yolculuğumuz sırasında bir bataklıkta ölmüştü. | Open Subtitles | "مات في مستنقع نبات اللفاح بطريقنا إلي المستعمرة الفرنسية "الكونغو |
| HJ, iki hafta sonra, 16 Ağustos'ta Misari'deki bir bataklıkta, ölü olarak bulunmuş. | Open Subtitles | (إش جي) وجدت بعد حوالي إسبوعين في 16 أغسطس في مستنقع في "ميساري"، كجثة ميتة. |
| Parçalanmış kalıntıları 2007'te Florida'daki bir bataklıkta bulundu. | Open Subtitles | أشلاؤهما أُكتشفت في مستنقع (فلوريدا) عام 2007 |
| Alexandria dışındaki bir bataklıkta bulundu. | Open Subtitles | -وُجدت في مستنقع خارج (ألكساندريا ). |
| Sen bu kale doğdun bense bir bataklıkta. | Open Subtitles | هذه القعه هنا حيث ولدت انا ولدت فى مستنقع |
| Ve daha sonra sihirli bir bataklıkta bir hayal gördüm... | Open Subtitles | ...ثم حظيت برؤية في المستنقع السحري |