"bir bedel" - Translation from Turkish to Arabic

• الثمن الذي
• ثمناً غالياً
• هو ثمن
• ثمّة ثمن
• إنّه ثمنٌ
• إنه الثمن
• إنه ثمن
• واحده سعرها
• ما الثمن
• الثمن الذى
• الثمن في
• الآخير سوف
• انه ثمن
• ثمن بخس
• ثمن صغير

- biz ölümlülerin fazla içtiğimiz için ödediğimiz bir bedel.
إنه الثمن الذي ندفعه نحن البشر عندما نشرب كثيراً

Ülken, bize ihanet ettiğin için çok büyük bir bedel ödemek üzere.
إن بلادك على وشك أن تدفع ثمناً غالياً للغاية جراء خيانتنا

Bu ödenmesi gereken korkunç bir bedel Albay. -Ama Ant Tepesini ele geçirmiş olacağız
نعم، و هو ثمن باهظ لَكنَّنا سنستولي على جبل آنت

Her zaman bir bedel olur.
ثمّة ثمن علينا دفعه دائمًا.

Geri dönüp torunumu kurtarabilme ve ailemin eve dönmesine yardım edebilme şansı için ödemem gereken küçük bir bedel.
إنّه ثمنٌ بخس مقابل ما سأحصل عليه... فرصة لإنقاذ حفيدي... و مساعدة عائلتي للعودة إلى الديار

Aradığınız cevapları bulmanız karşılığında ödenmesi gereken küçük bir bedel.
إنه ثمن بخس تدفعه مقابل الأجابات التي تبحث عنها

Korkarım bu ödemek zorunda olduğun bir bedel.
أخشى أن هذا هو الثمن الذي يجب أن تكون راغباً في دفعه

Ah, şey, bu bilimsel araştırma ve keşifler için ödediğimiz bir bedel.
هذا هو الثمن الذي ندفعه مقابل الإكتشافات و الأبحاث العلمية

Tanrı biliyor ya, onu yakalamak için inanılmaz bir bedel ödüyoruz.
الله يعلم أننا ندفع ثمناً غالياً للإمساك به

Yalan söylemek projenin yararı için ufak bir bedel.
الكذب هو ثمن قليل لدفع من أجل خير هذا المشروع.

Önerdiklerimize karşılık küçük bir bedel.
- هو ثمن بسيط تدفعوه -للذي نعرضه بالمقابل

Bunun için ödenmesi gereken bir bedel vardı Oliver.
ثمّة ثمن يتحتّم دفعه لقاء ذلك يا (أوليفر).

İstediğimi elde edebilmek için ödemem gereken küçük bir bedel.
إنّه ثمنٌ بخس مقابل ما سأحصل عليه

Bu, atmacanın çok keskin mevsim geçişleri olan bir ormanda avlanmak için ödemesi gereken bir bedel.
إنه الثمن الذي يدفعه الباشق للصيد في غابة تتغيّر جذريًا بمرور المواسم

Her zamanki gibi ortalığın tozunu attıramazsan bu ödenecek küçük bir bedel sayılır.
إن كنا سنتبادل الأدوار فأنت لم تنشيء سمومك إنه ثمن تافه تدفعه

Biri bile büyük bir bedel.
كل واحده سعرها عظيم

Gerekli şeyin için nasıI bir bedel ödedin?
ما الثمن المدفوع لحاجتكي الضرورية?

Birini dilediğin gibi çağırıp göndermek için bir bedel ödemek zorundasın.
الذى يسمح لشخص بالمجيء و الذهاب و الثمن الذى تدفعه مختلف

Bu dünyada iyi bile bir bedel ödemek zorundadır,
حتى الجيد يجب ان يدفع الثمن في هذا العالم

Dün geceki olay daha ağır bir bedel gerektiriyor.
-ليلة الحادث الآخير سوف يتطلب الأمر آكثر جدية

Küçük bir bedel ödemiş oluyordunuz.
انه ثمن بسيط يجب دفعه,

Böyle güzel bir hanımı konuk etmek için küçük bir bedel.
ثمن بخس للدفع مقابل رفقة مثل هذه السيدة الفاتنة

sen bazi kagitlari imzalamak zorundasin bu ödenecek Küçük bir bedel öldürülecek olan genç oglun için
لذا عليك توقيع بعض الأوراق أولاً و هذا ثمن صغير لموت ولدي