"bir beyaz" - Translation from Turkish to Arabic

• رجل أبيض
• شخص أبيض
• رجل ابيض
• بيضاء في
• أبيض في
• الأبيض في
• الرجل الأبيض
• واحد أبيض
• لرجل أبيض
• فتاة بيضاء
• أبيض واحد
• أعطني خمر
• شخص ما أبيض
• رجلا أبيض

Babamdan biraz daha yaşlı bir beyaz erkek, dedektif eldivenleri giyiyordu.
رجل أبيض, أصغر من والدى فى العمر يرتدى قفازات فى يديه

Ayrıca şüphelinin 30lu yaşlarda bir beyaz olduğunu... ve kırmızı kamyoneti olduğunu söylemiş.
كما قال أن المشتبه به رجل أبيض في الـ 30 ويقود شاحنة حمراء

Aslına bakarsanız, bana güvendiğiniz bir beyaz söyleyin, ...bende size daha çok güvendiğim bir zenci söyleyeyim.
أعرضوا لي شخص أبيض تثقون به وأنا سوف أعرض لكم شخص أسود أثق به بدرجة أكبر

Silahlı bir beyaz adam. Aynı bok 425 yıl önce halkıma aynen yapılmıştı.
رجل ابيض بيدية بندقية , نفس الهراء الذى يحدث لقومى منذ 425 سنة

Lütfen bana şehirde başka bir beyaz Kale olduğunu söyle.
أرجوك قل لي أن هناك قلعة بيضاء في هذه المدينة

Buzdolabınızdaki açılmış bir beyaz şarap şişesinden koydum.
حسنا,الكأس من زجاجة مفتوحة من النبيذ الأبيض في الثلاجة,لذا

bir beyaz, zencinin yazabildiğini bilirse, o zenci kırbaçlanır!
لو علم الرجل الأبيض أن زنجي يكتب أو يقرأ ، يتم جلده

bir beyaz için gerçekten yukarı zıplayabiliyor.
يا رجل, يمكنه ان يقفز حقا, لأجل رجل أبيض.

Elbisesinde işaretler olan bir beyaz adam cesedi bulmuşlar.
يقول إنهم عثروا على جثت رجل أبيض لديه شعار على جيبه

Şekspir'in nalları dikmiş bir beyaz olduğunu biliyorum ama işini iyi yapmış, bu yüzden bunu görmezden gelebiliriz.
الآن، أَعْرفُ شكسبير رجل أبيض متوفى، لَكنَّه يَعْرفُ تغوّطَه , لذا نحن يُمْكِنُ أَنْ نُشرفَ على ذلك.

Bin dolarlık takım giymiş aptal bir beyaz adam kahraman mı olmak istiyor? Kahraman mı olmak istiyorsun ha?
رجل أبيض مغفل يرتدي بدلة ثمنها 2000 دولار يتذلل ليصبح بطلا ً في نشرة أخبار الحادية عشر

Ben olmasaydım sen,ağzında mikrofon olan uzun bir beyaz olacaktın.
بدونى ستكون رجل أبيض طويل مع ميكروفون فى فمه

Fazladan bir beyaz eklendi. Belli ki bu bayağı önemli olmaya başladı bu grupta. - Hayır, ben teşekkür ederim.
لأكون عادلاً، إنها شخص أبيض إضافي و الذي من الواضح أصبح شيئاً مهماً هنا

Yanından bir beyaz geçtiğinde boynunu eğmesini istemiyorum.
لا أريد أن يخفض عينيه عندما يمر شخص أبيض بجانبه

20-35 yaşları arasında fiziksel açıdan fit bir beyaz erkek arıyoruz.
نحن نبحث عن رجل ابيض لائق جسديا بين العشرينات لبداية الثلاثينات

Sağ ol, sen iyi bir beyaz adamsın.
شكرا لك. انت رجل ابيض صميم ههههههههههههه.

Tanrım! Lütfen bana şehirde başka bir beyaz Kale olduğunu söyle.
أرجوك قل لي أن هناك قلعة بيضاء في هذه المدينة

Katilin 20 yaşlarında bir beyaz olduğu söyleniyor.
أوصاف الشخص المهاجم انه شاب أبيض في العشرين من عمره

Başkan'a kargaşa içinde bir beyaz Saray bırakmayacağım.
لن أقبل أن يعود الرئيس إلى البيت الأبيض في حالة من الفوضى

Ama yarın bu oyuna son verirlerdi. Çünkü bir beyaz ölmüştü.
ولكنهم يلعبون ليواصلوا غدا لأن الرجل الأبيض ميت الآن

Eylül ayından beri yaklaşık 300 kişi öldü. Sadece bir beyaz öldürüldü.
تقريباً 300 شخص ماتوا منذ سيبتمبر، وشخص واحد أبيض لقد قتل.

bir beyaz için alışılmadık bir isim, değil mi?
إنَّهُ أسم غير مألوف لرجل أبيض, أليسَ كذلك؟

Üzgünüm, ama uyuşturucu işinde ikinci bir beyaz kıza eğitim veremem.
آسفة ، لن أعطي فتاة بيضاء أخرى معلومات عن مجال المخدرات

Ameliyathanede en az bir beyaz doktor olmasını istiyorum, böylece beni masada öldüremezsiniz.
أريد طبيب أبيض واحد على الأقل في غرفة العمليات حتى يحرص أنكما لن تقتلاني

bir beyaz Rus lütfen.
أعطني خمر روسي لو سمحت

İşe cılız bir beyaz adam alacaklar.
سيتعاقدون مع شخص ما أبيض و نحيف

Eğer bir beyaz olsaydın bunu kabul edemezdim. - Ama kızılderilisin...
لو كنت رجلا أبيض لما تقبلت ذلك لكنكهندي،لذلك...