"bir cüce" - Translation from Turkish to Arabic

    • قزم
        
    • كان جني
        
    • مجردقزم
        
    • أقزام وضيع
        
    İşte, şimdi cin içen bir cüce buldum mu, tamamdır. Open Subtitles الأن اذا استطتعت ايجاد قزم مع شرب جن ساكون رابحاً
    Geçenlerde yüzünde öyle yara olan bir cüce arıyorduk biz de. Open Subtitles كنا نبحث عن قزم مع ندبة مثل ذلك في حين يعود.
    Yıllardır bana ilgi gösteren ilk adam ve deli yılışık bir cüce. Open Subtitles أول رجل يبدي اهتماما بي منذ سنوات. ليتضح بأنني مطاردة من قزم مجنون.
    Gemi o zamandan beri bir cüce yıldızın etrafında elips şeklinde 200 yıllık bir yörüngede sürükleniyormuş. Open Subtitles انحرفت السفينة لتدور على بعد 200 سنة حول نجم قزم منذ ذلك الحين
    Yapma Leonard, saat zaten üç olmuş. Richard Feynman isterse kıçımda yaşayan mor bir cüce olsun yani. Open Subtitles يا "لينارد" إنها الثالثة صباحاً لا أهتم لو كان جني ارجواني يعيش في مؤخرتي
    Çünkü Kylie'nin güneşi zekice, bir cüce yıldızdan yapılmış olsa da kızıl bir süper deve dönüşüyor. Open Subtitles تلك لأن شمس كايلي فكرة مبدعة تطوّرت من نجم قزم وتتحول إلى عملاق أحمر كبير
    Sinirli bir cüce ayağımı tekmeledi ve bedavaya bir ferrari alamadım. Bu kadar. Open Subtitles ركلني قزم غاضب ولم أحصل على الفيراري هكذا سارت الأمور
    Esas çifte zayıf şekilde bağlı kırmızı bir cüce. Open Subtitles وهو قزم أحمر مرتبط بشكل ضعيف بالزوج الرئيسي
    Ya iki metrelik bir cüce vurdu. Open Subtitles إما أنه قُتل على يد قزم أو فعلها بنفسه أظن أنه أطلق النار على نفسه
    Bir seferinde beden eğitimi dersindeyken tüm kıyafetlerimi çalmıştı ve dolabıma bir cüce kostümü bırakmıştı. Open Subtitles ففي إحدى المرات عندما كنتُ في حصة الرياضة سرقت كل ملابسي ووضعت لي بدلاً منها زي قزم ٍ في خزانتي
    Hayır. Hayır. bir cüce kazması. Open Subtitles لا، فأس قزم الذي بإمكانه أنْ يسحق الألماس
    Benimle sıradan bir cüce lorduymuşum gibi konuşma. Open Subtitles لا نتحدث من أي وقت مضى بالنسبة لي. مثل أي شخص قزم المبتذلة.
    Biz buraya kraliçe ile buluşmaya geldik ama karşımızda bir cüce ile bir hadım duruyor. Open Subtitles جئنا هنا لكي نقابل الملكة ولكن رحب بنا قزم ورجل مخصي؟
    Doktorlar deneylerini bir cüce ve bir tavukla sürdürecek. Open Subtitles سيقوم الأطباء بتجربة مع قزم ودجاجة.
    Burada beni palamutla korkutan bir cüce var Open Subtitles يوجد قزم هنا ومعه بلوط يوجهه إلىّ.
    Kırmızı takım elbiseli bir cüce ve güzel bir kadın vardı. Open Subtitles كان ثمة قزم في حلة حمراء وإمرأة جميلة
    Ona rahibe kılığında bir cüce katıldı. Open Subtitles وكان يتبعه قزم يرتدي زي راهبة كيف حالك؟
    - Ben de başka bir cüce bulurum. Open Subtitles وانا يمكننى الحصول على قزم اخر ايضا
    Penny keşke mor bir cüce olsaydı demek istedi. Ama Penny dilek kipini kullanmayı unuttu! Open Subtitles بيني" قصدت لو كان جني ارجواني" بيني" نست أن تستخدم صيغة الشرط"
    St. Louis Browns'da oynamış bir cüce, değil mi? Open Subtitles إنها مجردقزم يلعب لصالح (سانت لويس كاردينالز)
    Sakın benimle böyle konuşma. Sanki bayağı bir cüce efendisiymişim gibi. Open Subtitles لا تخاطبني وكأني حاكم أقزام وضيع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more