"bir canavarım" - Translation from Turkish to Arabic

• وحش
• وَحش

Ben bir canavarım. O zaman biraz daha nazik konuşsan iyi olur.
أنا وحش إذا، ربما يجب أن تكلمني برفق إذا فالوحوش كائنات خطيرة

Polisin yaptığımı söylediği şeyleri yapmışsam ben bir canavarım demek ki.
إن كنت ما فعلت ما قالت الشرطة أنني فعلته، فأنا وحش.

Kimse istemezken, o beni aldı. Ben bir canavarım biliyorsun.
لقد رعاني و لم يكن غيره ليفعل انا وحش,انت تعرفين ذلك

Tam bir canavarım.
أنا وَحش بالفعل

"Hortlamış bir canavarım ve kendi elimle tıraş olabilirim.
لذا أنا وحش غير قابل للموت وأستطيع الحلاقة بيدي

Çünkü yaptığım şey bu, çünkü haklıydın ben de bir canavarım.
, لأن هذا ما يمكنني فعله . . أنت محق أنا وحش أيضاً

Onlara inanmıyor olabilirsin, ama ben bir canavarım.
ربما تختارين عدم الإيمان بهم و لكنني وحش

Bana dikkatli bakın, Albay Patterson. Ben bir canavarım.
امعن النظر فى يا عقيد باترسون انت وحش

"Elimde değil. Ben bir canavarım."
"لا أستطيع منع نفسي، إنّي وحش" "بالطبع كنتُ سأفعل ذلك..

Ben bir canavarım çünkü hayatım boyunca beni ihmâl ettiniz.
أنا وحش لأنّكما تجاهلتماني طوال حياتي

Üçüncüsü, sen hayvan olabilirsin ama ben bir canavarım ve aklının almayacağı kadar korkunç şeyler yapabilirim.
ثالثاُ، قد تكونين حيواناً في السياسة، لكنني وحش... وأنا مخيف أكثر مما يمكن أن تتخيلي.

- Korku, endişe ve de öfke. - Araba seven özel üretim bir canavarım!
أنا وحش مُحب للسيارات المُخصصة.

Sadece bir canavarım ben. Hiçbir zaman kendi dışında kimseyi düşünmemiş bir canavar.
إنما أنا وحش لم يفكر سوى في نفسه

Evin ipotek değerini düşünmedim. bir canavarım.
نعم، لم أفكر بشأن الأسهم، أنا وحش.

Ben bir canavarım, değil mi?
انا وحش اليس كذلك؟

Pegasusun sayesinde daha güçlü bir canavarım daha var.
"نعم فلدي وحش أقوى شكراً لـ "بيجاسيس

Ben bir canavarım!
لا تنظرين الى , انا وحش

Tamam. Ben bir canavarım.
حسنا، أنا رسميا وحش.

-Doğru, ben bir canavarım.
إنها الحقيقة، أنا وحش

Ben bir canavarım!
أنا وَحش