Bunun senin hayatın için olumlu bir dönüm noktası olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لدي شعور قوي ان هذا هو نقطة تحول ايجابية في حياتك |
O an, flört şiddetine ve cinsel şiddete son verilmesine dair çözümler geliştirilmesi şeklindeki mesleki misyonum ve şahsım için önemli bir dönüm noktası olduğunu kanıtlayacaktı. | TED | تلك اللحظة قد أثبتت نقطة تحول هامة لي ولمهنتي التي تسعى لإيجاد الحلول لإنهاء العنف في الجنس وفي العلاقات. |
Konektomlar insanlık tarihinde bir dönüm noktası olacak. | TED | الشبكات العصبية ستكون نقطة تحول في تاريخ البشرية. |
Bu akım için sürekli bir dönüm noktası deniliyor, hatta bir hesap sorma dönemi. Ama ben bazı günler tüm kanıtların aksini işaret ettiğini hissediyorum. | TED | هذه الحملة تلقب بلحظة نقطة التحول أو حتى نقطة تصفية الحساب. لكني بعض الأيام أشعر بأن الأدلة تشير نحو الاتجاه المعاكس. |
Çıkacak karar Hindistan yargı tarihinde bir dönüm noktası olabilir. | Open Subtitles | قد يكون هذا الحكم علامة فارقة في تاريخ القانون الهندي |
Bunun bir dönüm noktası olduğunu düşünmüyor musun? | Open Subtitles | ألّا تظن أن هذا يمكن أن يكون نقطة تحول حقيقية؟ |
Hatta bu olay pasifikteki ABD deniz donanması için bir dönüm noktası oldu. | Open Subtitles | في واقع الأمر، كان نقطة تحول لأمريكا القوات البحرية في المحيط الهادئ. |
Eğer bunu yapabilirsem, hayatımda bir dönüm noktası olacak. | Open Subtitles | إذا استطعت تحقيق هذا ، فقد تكون نقطة تحول في حياتي |
Öyle görünüyor ki, önceki gün onun hayatında bir dönüm noktası oldu. | Open Subtitles | يبدو أن ذلك اليوم كان نقطة تحول بالنسبة لها |
Bu büyük bir dönüm noktası olabilir. | Open Subtitles | انا اقصد ان هذا من الممكن ان يكون نقطة تحول لكل شئ |
2013 sonbaharında Yanukoviç'in AB ile ortaklık anlaşması imzalamaya hazır görünmesi bir dönüm noktası idi. | Open Subtitles | مثّل عام 2013 نقطة تحول رئيسية حينما بدا يونوكوفيتش مستعدا لتوقيع إتفاقية التجارة الحرة مع الإتحاد الأوروبي |
Buraya yazıyorum ki bu akşam ikimiz için bir dönüm noktası olabilir. | Open Subtitles | تذكر كلامي، الليلة قد تكون نقطة تحول لنا |
''Henüz değil'' kariyerimin ilk yıllarında kritik bir olaya içerik kazandıran, gerçek bir dönüm noktası oldu. | TED | "ليس بعد" اعطتني فطنة ايضا في حدث حاسم مسبقا في عملي، نقطة تحول حقيقية. |
Ve bu bir tatbikat değil -- bu bir dönüm noktası. | TED | وهذا ليس بالشيء الهين، إنها نقطة تحول. |
24 yüzyılın sessizliğinde, bu, tarihte bir dönüm noktası hikayesidir. | Open Subtitles | -عبر صمت دام 24 قرنا كانت هذه القصة نقطة تحول فى التاريخ |
Sanki zaman çizelgesi üzerinde bir dönüm noktası. | TED | إنه نقطة تحول في جدول زمني. |
Hitler, Anzio'nun Almanya'nın talihinde bir dönüm noktası olmasını umuyordu. | Open Subtitles | (هتلر) كان يأمل أن تكون (أنزيو) نقطة تحول لحظ (ألمانيـا) السـئ |
Bu bir dönüm noktası, tamam mı? Bence bu... | Open Subtitles | أعتقد أن هذا نقطة التحول بالنسبة لنا,حسناً؟ |
Size söyleyeyim, bu bir dönüm noktası. | Open Subtitles | أقول لكم يا جماعة هذه نقطة التحول |
Çıkacak karar Hindistan yargı tarihinde bir dönüm noktası olabilir. | Open Subtitles | قد يكون هذا الحكم علامة فارقة في تاريخ القانون الهندي |
Robotbilimde bir dönüm noktası. Yapay zekada bir başarı. | Open Subtitles | هذه علامة فارقة في تكنولوجيا الروبوتات ومعجزة في تاريخ الذكاء الصناعي |