"bir dönemden geçiyor" - Translation from Turkish to Arabic

• يمر بوقت
• تمر بوقت
• تمر بمرحلة
• مر فقط بأمور
• انها تمر

Onu yıllardır tanırım. İyi adamdır. - Sadece zor bir dönemden geçiyor
إنه رائع، أنا أعرفه منذ سنوات، إنه يمر بوقت عصيب

Bebeğim, özür dilerim. Zor bir dönemden geçiyor. -Şampanya sever misin Angie?
أنا آسف، يا عزيزتي لكنه يمر بوقت عصيب

Augie sadece zor bir dönemden geçiyor.
أظن أن أوغي يمر بوقت صعب في الحياة

Fark edemediysen diye söylüyorum bu aile zor bir dönemden geçiyor ve sen her şeyi çok daha zor yapıyorsun.
هل لاحظت أن هذه العائلة تمر بوقت عصيب و أنت تجعل الامور أسوا بكثير

Tamam, çok dengesiz biri ve şu aralar zor bir dönemden geçiyor, tamam mı?
حسنا، انها جدا غير مستقرة عقليا والآن انها تمر بوقت عصيب جدا. حسنا؟

Şu anda bir dönemden geçiyor.
أنتي تبالغين بردة الفعل , إنها تمر بمرحلة فحسب

Biraz zorlu bir dönemden geçiyor ve belki hayatında bir fark yaratırım diye düşündüm.
مر فقط بأمور صعبة وربما أستطيع إحداث فرق في حياته

Zor bir dönemden geçiyor.
انه يمر بوقت صعب

Baban şu an çok zor bir dönemden geçiyor.
بابا فقط يمر بوقت عصيب الان

Boşandığı için zor bir dönemden geçiyor.
انه يمر بوقت صعب بسبب طلاقة

Sadece zor bir dönemden geçiyor.
لكنه فقط يمر بوقت عصيب.

Zor bir dönemden geçiyor.
فهو يمر بوقت عصيب الآن

Zor bir dönemden geçiyor.
إنه يمر بوقت عصيب.

Zaten zor bir dönemden geçiyor, üstüne gidip daha da zorlaştırmak istemedim.
إنها تمر بوقت عصيب. لم أرد أن أزيده حِدة.

Dana'ya biraz kibar davran. Zor bir dönemden geçiyor.
كن لطيفا مع دانا انها تمر بوقت عصيب

Şirket zor bir dönemden geçiyor. Niye şimdi?
إن الشركة تمر بوقت عصيب فلمَ الآن ؟

Çok kötü bir dönemden geçiyor. Eskiden çok eğlenceliydi.
تمر بمرحلة عصيبة و قد إعتادت أن تكون إنسانة مرحة.

En büyük kızımız, Molly, ilginç bir dönemden geçiyor.
الأكبر سناً "مولي تمر بمرحلة بهذه الأوقات

Son 13 yıldır sakarlıklarla dolu bir dönemden geçiyor.
...وهي تمر بمرحلة صعبة قليلاً للسنوات الـ13 الماضية