"bir dakika bile" - Translation from Turkish to Arabic

• لدقيقة واحدة
• اكثر من دقيقة
• ولو دقيقة
• ولو للحظة
• ولو لدقيقة
• تمر دقيقة
• حتى دقيقة واحدة

Rahim ameliyatı olduktan sonra yanımdan bir dakika bile ayrılmadı.
عندما أصبت بالحالة الهيستيرية هذا الفتي لم يتركني لدقيقة واحدة

Allah korusun, babanla bir dakika bile geçirmessin, sadece gerekli olursa.
لاسامح الله ان تبقي معي اكثر من دقيقة.

bir dakika bile geç kalırsak, bir milyon dolar ikramiyeden mahrum kalırız.
لو تأخرنا ولو دقيقة واحدة فسنخسر علاوة المليون دولار

Aklı olan kimse senin bana olacakları umursadığına bir dakika bile olsa inanmaz.
لا يوجد أحد بكامل قواه العقلية سيصدق ولو للحظة بأنك تهتمين بما يحدث لي

Kendiniz olduğunuz için hayal ettiğiniz şeyleri yapamayacağınızı bir dakika bile düşünmeyin
لا تفكري ولو لدقيقة واحدة أنك بسبب كونك من أنت عليهِ، لا يمكنك أن تصبحي ما تطمحين أن تكوني عليه.

Döndüğünüzde bir dakika bile geçmemiş olur.
وعندما تعود لن تمر دقيقة واحدة

Hapiste bir dakika bile geçirmenize izin vermeden oraya gelip sizi çıkaracağımızı unutmayın, tamam mı?
لن نسمح بأن تمكثا حتى دقيقة واحدة في السجن فسنذهب إليكما ونخرجكما من هناك. -حسناً؟

Delilik, insanların nasıl acı çektiklerini bir dakika bile düşünmeden... onların sefaletinden kaçmaktır.
الجنون هو إنشاء ثروة من تعاسة الأخرين بدون التفكير لدقيقة واحدة كم يعانون

Çalışan annelerin yüzde 88'i doğumdan sonra bir dakika bile ücretli izin alamıyor.
لن تحصل 88 بالمئة من الأمهات العاملات على إجازة مدفوعة الأجر ولا حتى لدقيقة واحدة بعد الولادة.

bir dakika bile.
حتي ولو دقيقة واحدة

Eğer bir dakika bile geç kalırsanız...
إذا تأخرت ولو دقيقة ...

Babası bir dakika bile yanlız kalmasını istemedi.
أبوها لم يكن يريدها .وحيدة ، ولو للحظة

Babası bir dakika bile yalnız kalmasını istemedi.
أبوها لم يكن يريدها .وحيدة ، ولو للحظة

-Sana bir dakika bile inanmıyorum. -Ciddiyim dostum!
لا أصدقك ولو للحظة ، بجد ايها الرجل

bir dakika bile duracağımı düşünüyorsan, yanılıyorsun.
إذا كنت تعتقد ولو لدقيقة أنني سأتوقف , فأنت نخطئ

Çok haklısın, Ned. Bart'dan bir dakika bile gözümüzü ayırmayacağız.
أنت محق نيد لن تمر دقيقة واحدة

Senin emekliliğinden... bir dakika bile çalmak istemezdim ama bu davada... o gece orada olan başka birisinden de... görüş almam gerekiyordu.
[ضحك] لا بأنّ أنا أسرقك بعيدا... من حتى دقيقة واحدة تقاعد...