"bir defasında" - Translation from Turkish to Arabic

    • ذات مرة
        
    • ذات مرّة
        
    • ذات مره
        
    • وذات مرة
        
    • في مرة
        
    • القبض عليّ مرة
        
    • مرة من المرات
        
    Bir defasında bana mükemmel insan nasıl görünür sorusu gelmişti. Open Subtitles لقد سُئلت ذات مرة كيف يبدو الإنسان المثالي في نظري.
    Antoine de Saint-Exupery Bir defasında şöyle söylemiş, "Eğer gemilerden küçük bir filo kurmak istiyorsanız, marangozluk hakkında konuşup zaman kaybetmezsiniz. TED قال ذات مرة " انطونيو دي سينت إكسبوري " إذا اردت ان تبني اسطولا من السفن .. لاتهتم فحسب بالنجارة ..
    Bir defasında bana kendi öğrencilerinin ona yaptığı bir şakayla ilgili bir hikaye anlattığını anımsıyorum. TED لقد اخبرني ذات مرة قصة .. عن دعابة قام بها طلابه ذات يوم معه
    Bir defasında yolcu aracı eğitmiştim ama asla kalkamadı. Open Subtitles أنا تدرّبت لمهمّة مكوك ذات مرّة ولكن لم يتح لي فرصة الذهاب أبداً
    Bir defasında bana, onun yanına gömülmek istediğini söylemişti. Open Subtitles فى ذات مره اخبرنى. انه يود ان يدفن بجوارها
    Bir defasında böyle bir adamın parmak izini alıyordum. Open Subtitles كنت أحاول الوصول لبصمات أولئك الفتيان ذات مرة
    Sevgili Mallory Bir defasında bana duygusuz olduğumu söylemiştin. Open Subtitles عزيزتي موليري قلت ذات مرة أنه ليس لديّ مشاعر
    Babam asabinin tekidir. Bir defasında müşteriye salam fırlatmıştı. Open Subtitles ابي مزاجه سيء, ذات مرة رمى السلامي على الزبون
    - Biliyor musun? Aslında, Bir defasında seks yaparken terkedilmiştin. Open Subtitles في الواقع، ذات مرة تم التخلي عني خلال العلاقة
    Bir defasında, babam silah kaçakçılığı davasıyla ilgileniyordu. Open Subtitles ذات مرة, أبي كان يعالج قضية تهريب أسلحة نارية غير شرعية
    Bir Çeroki Bir defasında zenci büyükbabamı boğulmaktan kurtarmış. Open Subtitles فقد أنقذ أحدهم جدي الزنجي ذات مرة من الغرق
    Bir defasında arabanın arkasından bir pilicin gölgesini görerek fantezi kurmuştum. Open Subtitles تخليت ذات مرة الفتاة المثيرة علي الصورة الظلية التي علي إعلانات جانب الطريق
    Biliyor musun, Bir defasında gerçekten de bir köpek balığının üzerine... Open Subtitles .. أتعلمين ، لقد جلست على قرش حقيقي ذات مرة
    Hatta Bir defasında, Kral'ın, Kraliçe'nin yatak odasına girmesini engellemek zorunda kaldım, çünkü Culpepper içerideydi. Open Subtitles ذات مرة توجب علي إيقاف قدوم الملك الى غرفة نوم الملكة لأن كالبيبر كان هناك بالفعل
    Tamam, Bir defasında eczaneden, cebimde parasını ödememiş olabileceğim bir şişe tırnak cilasıyla çıktım. Open Subtitles حسنا , ذات مرة عندما كنت خارجة من الصيدلية مع قنينة مصل في جيبي ولم أدفع مقابلها
    Bir defasında oraları büyüyecek mi diye görmek için çocukları eve davet etmişti. Open Subtitles ذات مرة دعت أولادٌ لديها لترى إن كان أحدهم بلغ
    Marshall Bir defasında bana senin tanıştığı en güçlü insan olduğunu söylemişti. Open Subtitles مارشال قال لي ذات مرة انكي كنت اصعب شخص قد اجتمع معه منذ اي وقت مضى
    Annem Bir defasında bana doğduğumda ağlamadığımı söylemişti. Open Subtitles أخبرتني والدتي ذات مرّة بأنّي لم أبكِ حين ولادتي.
    Bir defasında buradan çıkmam gerekirse yardım edeceğini söylemiştin. Open Subtitles أخبرتني ذات مرّة أنني إن إحتجتُ للرحيل من هنا فستساعدني.
    Bir defasında sevdiğim kızla evlendim. Open Subtitles كنت متزوجا ذات مره , من الفتاه التي احبها
    Bir defasında ona çok kahve içtiğimden siyah olduğunu söyledim. Open Subtitles وذات مرة, أخبرته أن السبب هو شربي للكثير من القهوة.
    Bir meslektaşım Bir defasında şunu söyledi, "Bana çocukları sevmem için para vermiyorlar. TED زميل قال لي في مرة من المرات "لا يدفعون لي كي أحب الطلاب
    Bir defasında düşman hattının gerisinde kalmıştım. Open Subtitles تم القبض عليّ مرة خلف خطوط العدو.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more