"bir delikten" - Translation from Turkish to Arabic

    • ثقب في
        
    • فتحة في
        
    • حفرة في
        
    • الفتحة في
        
    • لقد تسلّقت وشاهدت
        
    • الذي زحف
        
    • خلال ثقب
        
    Yavru, bir delikten geçip aşağıdaki denize ulaşan inine kaçar. Open Subtitles هرب صغير الفقمة عبر ثقب في مخبئه .يقود للبحر مباشرة
    Battaniyedeki bir delikten dışarı çıkan ayak parmaklarım hâlâ burada olduğumu hatırlatıyor bana. Open Subtitles والآن، يذكرني بلدي الإباضي وأنا ما زلت هنا... تتمسك بها ثقب في بطانية.
    'Dış duvardaki bir delikten, büyük makinaların gürültüsünü duyuyoruz. Open Subtitles استطعنا سماع هدير محركات ضخمة عبر فتحة في الجدار الخارجي
    Çitteki bir delikten geçip ötekine tırmandı. Open Subtitles و خرج من حفرة في السور. و نحن نعتقد أنه نحت الأخرى.
    Parmakları kesilir. Arabanın tabanındaki bir delikten aşağı düşerler. Open Subtitles يقطعون اصابعهم, يسقطون من خلال الفتحة في أسفل سيارتك.
    bir delikten dışarı çıkmıştım ve tüm olan biteni ağaçtan seyrediyordum. Open Subtitles لقد تسلّقت وشاهدت الروعة من فوق الشجرة لقد تسلّقت وشاهدت الروعة من فوق الشجرة
    Nasıl bir delikten çıkmışsa dönmek için acele ediyor. Open Subtitles إنّه يعدو راجعاً إلى الجحر الذي زحف خارجاً منه
    Yalnızca seni duvarda bir delikten görürsem. Open Subtitles لو كنت فقط رأيتك من خلال ثقب صغير فى الحائط
    Bu olayda ise, alt ana toplardamardaki bir delikten geldi. Open Subtitles في هذه الحالة، كان ثقب في الوريد الأجوف السفلي.
    Düşman uzaylı ordusu, uzaydaki bir delikten çıkagelmişti. Open Subtitles لقد جاء جيش فضائي معادي من خلال ثقب في الفضاء
    ..Sonra Carl Sagan "Bu kosinüs değil, yerdeki bir delikten asimtotunu anlayamazsın" dedi. Open Subtitles حينها ، "كارل سيقن" قال هذه ليست كوساين أنت لا تعرف خط التقارب من ثقب في القاع
    Siz bana bu bıçağın çocuğun cebindeki bir delikten düştüğünü birisinin bıçağı bulduğunu, çocuğun evine gittiğini ve sırf bıçağın keskinliğini denemek için adamı öldürdüğünü mü söylemek istiyorsunuz? Open Subtitles هل تحاول إخباري أن هذه السكين سقطت من فتحة في جيب الولد، ثم التقطها شخص ما وذهب إلى بيت الولد وطعن أباه بها فقط لاختبار حدتها؟
    Boğazındaki bir delikten viski içerek dolaştığını söylüyorlar. Open Subtitles يقولون أنه يحتسي الخمر من فتحة في حلقه
    Şunu size kesin olarak söyleyebilirim ki yulaf ezmesi, Jell-O, buğday ezmesi, puding, kil, muhallebi, Silly Putty ve domates ezmesi kostümünüzün altında gizlenmiş bir tüpten geçerek göğsünüzün orada bir delikten akması gerekirken izleyicilere üstüne fışkırmayacaktır. TED أستطيع أن أقول لكم بشكل قاطع أن دقيق الشوفان، الهلام، كريم القمح، الصمغ، البودينغ، الطين، النشا معجون الزجاج ومعجون الطماطم لا تنزلق من خلال أنبوب ملتف تحت ملابسكم. هذا يعني أنها ستخرج من فتحة في صدوركم وتُرش نحو الجمهور
    Marwan ve adamları bodrum duvarına açılan bir delikten kaçtılar. Open Subtitles لقد هرب (مروان) ورجاله من حفرة في القبو الخارجي
    ...buzdaki bir delikten ve o balığı yakalıyor. Open Subtitles - (جريس) ! حفرة في الجليد... ، ويمسك تلك السمكة
    Ama vertigom olduğu için buradan, o duvardaki bir delikten dışarı,.. Open Subtitles ولكن لأنّي أعاني من الدوار فأنا خائفة من تأرجحي وأنا خارجة من هذا المكان من خلال تلك الفتحة في الجدار
    bir delikten dışarı çıkmıştım ve tüm olan biteni ağaçtan seyrediyordum. Open Subtitles لقد تسلّقت وشاهدت الروعة من فوق الشجرة
    Nasıl bir delikten çıkmışsa dönmek için acele ediyor. Open Subtitles إنّه يعدو راجعاً إلى الجحر الذي زحف خارجاً منه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more