"bir diş" - Translation from Turkish to Arabic

    • أسنان
        
    • سنّ
        
    • اسنان
        
    • ضرس
        
    • هذا سن
        
    • ضرسا
        
    • سن أنه
        
    • سنّا
        
    Kıçını ikna edebilirsen, daha büyük bir diş fırçasına sahip olabilirsin. Anal yollardan... Open Subtitles تابع الكلام من مؤخرتك و ستحتاج إلى فرشاة أسنان أكبر , حقيقة شرجية
    Harvard'da, zemin kat bir laboratuarda bir diş macunu şirketi için araştırmalar yapardı. Open Subtitles يعمل في مختبر تحت الأرض في هارفارد ، كباحث لأجل شركة معجون أسنان
    Görünüşe göre eski bir diş olsa gerek. Onu derede buldum. Teşekkürler. Open Subtitles إنها أسنان قديمة أو أي شيء ما وجدتها في الجول, شكراً لكِ
    Bir çocuğum olsun istiyorum, ve onu okulunda bir diş rolü oynarken görmek istiyorum. Open Subtitles أُريدُ أَنْ يَكُونَ عِنْدي طفل، أُريدُ رُؤيته يَلْعبُ سنّ في مسرحيّةِ المدرسةَ.
    Eczaneye gidip yeni bir diş fırçası almalı çünkü ona ihtiyacı olacak. Open Subtitles عليه ان يذهب للصيدلية ليشتري لنفسه فرشاه اسنان جديدة لأنه سيحتاج إليها
    Boğazınız bit kaynıyor. Size yeni bir diş takmamız gerekebilir. Open Subtitles أشعر بوجود الكثير من الجراثيم بحلقك، ربّما نحتاج لاستبدال ضرس
    Kasanın arkasında bir diş fırçası ve temiz sütyen bile tutuyordum. Open Subtitles حتى أنني تركتُ فرشاة أسنان وصدرية نظيفة خلف ماكينة تسجيل النقود
    bir diş hekimimiz var. Kendisi bir büyükanne, okuma yazması olmayan bir diş hekimi. TED لدينا طبيبة أسنان إنها جدة أمية وهي طبيبة أسنان
    ancak bunu yapmak için kalıcı bir diş yapısına ihtiyacınız var, ki onu burada göremiyorsunuz, çünkü burda olanlar bebek dişleridir. TED يمكنك التعمق في الفم وتحصل على هذه الصورة الجميلة التي تعرض لك كلا من أسنان الطفل هنا وسن ما يزال ينمو لبالغ هنا.
    Yani, bir anne tarafından geliştirilen bir diş beyazlatıcı formüle güveniyoruz ya da aşı konusunda bir oyuncunun görüşlerini dinliyoruz. TED لذلك, نحن نحترم طريقة تبييض أسنان اكتشفتها أم، أو نستمع إلي رأي ممثلة في تطعيم،
    Silik bir çorap mı? Olgun bir muz mu? Küflü bir diş macunu tüpü mü? TED هل هو جورب مجعد؟ موزة ناضجة؟ أم أنبوب معجون أسنان متعفن؟
    Oh. elbette. Sanırım yeni bir diş fırçası bulabilirim. Open Subtitles بالطبع، أظنني يمكن أن أجد فرشاة أسنان جديدة في مكان ما
    Beyaz olmayan araba başka bir diş macununu temsil ediyor. Open Subtitles السيارة الغير بيضاء تمثل معجون أسنان أخر
    Muhtemelen bir ayı ama bir diş bulmuşlar. Open Subtitles من المحتمل دبّ، لكنّهم وجدوا سنّ. أي سنّ؟
    Bu orospu çocuğu benim kızımın evine girdi ve yastığının altına bir diş bıraktı. Open Subtitles ذلك الوغد أقتحم مسكن أبنتي وترك سنّ تحت وسادتها سنّي
    Onu oraya şeytani bir diş perisi koymuş olmalı çünkü benim değil. Open Subtitles ... لا بد أن جنيّة سنّ شيطانية قد وضعته هناك، لأنه لم يكن أنا
    Niye bir diş fırçası bu kadar büyük bir kutuyla gelir ki? Open Subtitles لماذا فرشاه اسنان تاتي بهذا الصندوق الكبير
    Galiba bir diş kaybettim. Ama önemli değil. Diş doktorum var. Open Subtitles فقدت ضرسا ً ليس بالأمر المهم فلدي طبيب اسنان
    Daniel, bu kızın yaptığı en büyük iş Ukrayna'da bir diş macunu reklamı. Open Subtitles دانيل هذه الفتاة تملك ضرس لاكبر معجون اسنان في اوكرانيا
    Evet, güzel bir diş. Open Subtitles -نعم، هذا سن رائع.
    Bu bir diş değil, bir kaplama. Open Subtitles ( هذا ليس سن أنه ( تاج ( تاج : تاج الأسنان تستخدم لتغطية الأسنان مكسورة )
    Üç otopside de bir diş eksik çıkmış. Open Subtitles وعمليات التشريح الثلاثة أظهرت سنّا مفقودة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more