"bir domates" - Translation from Turkish to Arabic

    • طماطم
        
    Sonra gözlerimi kapatıyorum ve deneyimim gri bir alana dönüşüyor, ama gerçekten hâlâ bir metre ötede kırmızı bir domates var mı? TED ثم أغلق عيني وتتحول رؤيتي إلى حقل رمادي ولكن هل ستبقى الحقيقة أن هناك طماطم حمراء
    Kırmızı bi domates olarak tanımladığım deneyimimde, gerçeklikle etkileşimde bulunuyorum, fakat gerçeklik kırmızı bir domates değil, kırmızı bir domates ile alakası yok. TED عندما أدرك بأنني اصف طماطم حمراء فأنا اتفاعل مع الحقيقة ولكن الواقع ليس طماطم حمراء ولا يشبهها
    Lütfen bir domates suyu, sade kahve ve bir masör. Open Subtitles هل لك أن ترسل لي عصير طماطم قهوة سوداء.. والمدلك!
    Annemin paniğini gören doktor sperm bulaşmış bir domates tarafından gebe bırakıldığını ona söylemeye cesaret edemedi. Open Subtitles وفي مواجهة الذعر أمي، الطبيب لم أكن أجرؤ على أقول لها وقالت أنها قد تم المشربة جانب طماطم ملوثة.
    Evet, Jessi'nin paraşütle atlamaya gidip, bir domates kamyonuna düştüğü, ve kendi düğününe geç kaldığı bölüm. Open Subtitles نعم، إنها الحلقة التي ذهب فيها جيسي للقفز بالمظلات و حط على شاحنة طماطم و تأخر عن زفافه إنها مضحكة جداً
    İngilizce ödevimin son sayfasını benzin alırken bitiriyorum ve dışarı çıkmam ya da ödül almam gerekirken ezik bir domates festivali için şoförlük yapıyorum. Open Subtitles بينما كنا نملأ الوقود وبدلاً من إصطحابي خارجاً أو مكافأتي علقت بقيادة حبة طماطم إلى مهرجان الفاشلين
    Prego, Ragu'dan daha iyi bir domates sosu. TED صلصة طماطم بريجو أفضل من راجو
    Yani kırmızı bir domates olarak tanımladığımı deneyimime göre, bu deneyim aslında, bakmasam da var olacak gerçek kırmızı bir domatesin özelliklerinin yeniden oluşturulmasıdır. TED إذا عندما يكون إدراكي ما أصفه بطماطم حمراء فإن هذا الإدراك هو إعادة تركيب دقيقة لخواص طماطم حمراء حقيقية تكون موجودة حتى لو لم أكن أراها
    Ben üç çocuk ve bir domates bahçesi istiyorum. Open Subtitles أريد ثلاثة أبناء وجنينة طماطم.
    "Bir zamanlar zıplayan bir domates vardı." "Bu doğru,'zıplayan domates' dedim." Open Subtitles "كان هناك ثمرة طماطم تغني الراب، هذا صحيح، قلت ثمرة طماطم تغني الراب"
    Hayatında bundan daha mükemmel bir domates gördün mü? Open Subtitles يجب ان تستخدمي طماطم طازجة .. مثل هذه
    Tatlım bir domates verir misin? Open Subtitles عزيزتي هل يمكنكي ان تعطيني حبة طماطم ؟
    Ben, eee... Küçük bir domates almışım buraya. Open Subtitles لدي طماطم صغيرة هنا
    - bir domates. Open Subtitles ماذا انت طماطم ( تساوى غبى ) ترجمة محمود سعد
    Bakın, orada küçük bir domates var. Open Subtitles انظر, هناك طماطم صغيرة
    bir domates daha. Open Subtitles ثمرة طماطم أخرى
    - Minik bir domates gibi görünüyor. Open Subtitles إنه يشبه ثمرة طماطم
    Bize bir domates gibi görünmesine rağmen bir domatesin sadece görüntüsüdür o bir domates "kanısıdır". Open Subtitles انها تبدو مثل الطماطم انها نوع من الطماطم المحلية اعني انها فكرة طماطم ( قوطة )
    Bir keresinde Kyle ve ben çocuklarlayken iki tünel askerinin, bir domates konservesi için birbirlerine girdiğini gördük. Open Subtitles ذات مرّة حينما كنتُ أنا و(كايل) صغاراً، رأينا حارسا نفق يذهبان للخارج، للحصول على علبة طماطم مطبوخة!
    Dev bir domates gibi görünüyorsun. Open Subtitles نعم . أبدو كثمرة طماطم عملاقة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more