"bir dul" - Translation from Turkish to Arabic

    • أرملة
        
    • أرمل
        
    • أرملةٌ
        
    • الأرملة
        
    • كأرملة
        
    • أرمله
        
    Elbisesi yalnız bir dul olduğunun sade bir hatırlatıcısı olacak. Open Subtitles سيكون لباسها رصين عبارة عن رسالة تذكير بأنها أرملة وحيدة
    Siz konuştuktan sonra artık bir eş değil, bir dul olacak. Open Subtitles اللحظة التي تتحول فيها المرأة من زوجة إلى أرملة هي أنت
    Sekiz çocuğu olan bir dul gördüm, oturmuş ağlıyor ve ne yapacağını bilmiyordu. TED رأيت أرملة بصحبة خمسة أو ثمانية أطفال جالسة هناك تبكي ولا تعرف ما الذي يجب أن تفعله.
    Kampanyamızın gerçekleşmesi mümkün değil çünkü rakibimiz sevilen bir dul. Open Subtitles ما كنا لندير الحملة كما نريد لأن الخصم كان أرمل.
    Kedisini ezmiş genç bir dul o. Tanrı aşkına, hiç şefkatin yok mu? Open Subtitles أرملةٌ شابة قامت بدهس قطتها أين هو تعاطفكِ بحقّ الآلهة ؟
    Başka bir dul'un Oğlu iskeleti bulduk. Bu seferki tamamlanmıştı. Open Subtitles وجدنا هيكلاً عظميّاً آخر لابن الأرملة هذا الهيكل مكتمل
    Arkadaşım Moe'yla ki kendisi de bir dul, başlattığım grup da bunun bir parçası. Çekici Genç Dullar Kulübü adını verdik. TED بدأت عملي في فريق أنشئته مع صديقتي ماو، وهي ايضًا أرملة. اسميناه نادي الأرامل الجميلات الشابات.
    Şeker kasesinde sakladığı banknotlarıyla bir dul. Open Subtitles أرملة في صحبة رزمة من الفواتير اختفت بعيداً في وعاء السكر
    Sanırım unuttunuz, Bay Varner, annem bir dul. Open Subtitles اعتقد انك تناسيت يا سيد فارنر أن والدتي أرملة
    Sebepsiz yere evden atıldığını söylüyor. Zavallı bir dul ve ona bakacak kimsesi yok. Open Subtitles إنها أرملة مسكينة و ليس لديها من يعتني بها
    Patron, eğer buralarda bir dul varsa, endişelenme. Open Subtitles أيها الرئيس، إذا كانت هناك أرملة في الجوار،لاتقلق.
    Patron, işte güzel, vahşi bir dul. Open Subtitles يا رئيس،فتاة،بالغه،جميلة و أرملة شديدة الغضب.
    Zavallı bir dul ve ona bakacak kimsesi yok. Akrabaları da yok, parası da. Open Subtitles انها أرملة مسكينه و ليس لديها من يعتنى بها
    O, çok yoksul bir dul. Kendisine bakacak kimsesi yok. Open Subtitles انها أرملة مسكينه و ليس لديها من يعتنى بها
    Daha yeni tanıdın. O bir dul. Sen de zengin bir adamsın. Open Subtitles لقد قابلتها لتوّك إنّها أرملة وأنت رجل غنىّ
    Kajal bir dul olarak. hayatina sahip çikmaya calisti her adimda engeller vardi ve hiç kimse korumadi bizi Open Subtitles كاجل كانت تدمر حياتها و هي أرملة حاصرتنا المشاكل ولم نجد من يحمينا
    seni öldürecegim! Ve bu kiz yine bir dul olarak kalacak! Open Subtitles سأقتله، و ستصبح هذه الفتاة أرملة للمرة الثانية
    Pekâlâ, o zaman altı çocuğu olan varlıklı bir dul ararız. Open Subtitles حسناً ,علينا البحث عن رجل أرمل غني و لديه ستة أولاد
    Bu adam sadece kilisesindeki onu yemeğe çıkarmak isteyen yalnız bir dul. Open Subtitles إنه فقط مجرد أرمل وحيد من الكنيسة و الذي يريد أخذها للعشاء
    Çok seksi bir dul da olurum. Open Subtitles سأكون أرملةٌ مثيرة.
    Çocuklu bir dul kadının evlenmesi daha zordur. Open Subtitles من الصعب على الأم الأرملة أن تتزوج مرة أخرى
    Onun yerinde olsam, param için peşimde koşan erkeklerle birlikte çekici bir dul olarak Londra'da yaşardım. Open Subtitles لو كنت مكانها كنت سأستقر فى (لندن) كأرملة باهرة مع كل السادة الذين يطاردونى من أجل مالى
    Zavallı bir dul ve ona bakacak kimsesi yok. Open Subtitles إنها أرمله مسكينة و ليس لديها من يعتني بها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more