"bir ekran" - Translation from Turkish to Arabic

    • شاشة
        
    • الشاشة
        
    • منصات عرض
        
    Ve göreceğiniz ilk şey, çapraz yaklaşık bir metre kesit gösteren bir ekran. TED واول شيء يمكن ان ترونه هو شاشة شفافة بعرض متر واحد
    O şeyi vahşi doğasında, arada bir ekran olmadan kendi kendinize tecrübe etmenin vahşi güzelliği eksik. TED يفتقد ذلك الجمال الوحشي لاختبار الأمر بذاتك في البرية، دون توسط شاشة ما.
    Onlar benim neslimin insanları, her şeyin kağıtsız olduğu bir dünyada büyüdüler ve en iyi sohbetlerimizin bazılaları bir ekran üzerinden oldu. TED هؤلاء الأشخاص هم من جيلي هذا الجيل الذي ترعرع في عالم حيث لا وجود للورق، وحيث تحدث أفضل حواراتنا أمام شاشة
    Bu tam bir tasarım yazılımının bir ekran görüntüsü. Doğrusu bizler şimdi oturup bilgisayarda türler tasarlamaya çalışıyoruz. TED هذه لقطة من الشاشة لبعض برامج التصميم الحقيقية التي نعمل عليها للتمكن من الجلوس وتصميم كائنات على الكمبيوتر.
    ..daha iyi bir ekran kartı, gelişmiş bir hafıza kartı. Open Subtitles منصات عرض جيّدة، وتحسين بطاقات الذاكّرة.
    Şimdi, sadece dokunmaya duyarlı değil basınca da duyarlı bir ekran hayal edin. TED حسناً. الآن تخيل شاشة ليست فقط حساسة للمس،الان انها حساسة للضغط أيضا
    Bu kez antik Arap mimarisinin temeli olan müşrefiyeyi kendimizce ele aldık ve alınan ısının ve ışığın formunu şekillendirebilecek özellikte deliklere sahip olan bir ekran yarattık. TED هنا أعدنا تصور المشربية، وهو طراز بدئي للعمارة العربية القديمة، وأنشأنا شاشة حيث أن حجم كل فتحة فريد لتشكيل شكل الضوء والحرارة التي تتحرك من خلال ذلك.
    Diğer bir deyişle rüyalarımız, beynimizin uyku anında etkinleştirdiği bir ekran koruyucusu olabilir, böylece beynimiz tamamıyla devre dışı kalmaz. TED بمعنى آخر، أحلامك قد تكون شاشة عشوائية تنفذ تحول عقلك لذلك، هي لا تُغلق تماماً
    Aniden dijital bir ekran kan dolaşımındaki oksijen seviyesini gösterir. TED وفجأةً، تعرض شاشة رقمية معدّل الأكسجين في مجرى دَمِـنا.
    Bu karikatürler transparandı ve bir ekran gibi görüntünün yarısını kapatıyordu. TED و تلك الرسوم تكون شفافة و تغطي نصف مجال الرؤية، كأنها شاشة عرض.
    Oturma odalarına çok büyük bir ekran kurmuşlardı. Ve her sabah nineleriyle birlikte kahvaltı yapıyorlardı. TED لقد وضعوا شاشة عرض كبيرة في غرفة معيشتهم. ويتناولون الإفطار كل صباح مع جدودهم.
    Gözlem küresinin ön tarafına yaklaşık bir metre çapında bir halka monte ettim önüne de bir ekran gerdim. TED إذن، أمام مجال الملاحظة تم إقامة طوق يصل قطره الى ثلاثة اقدام مع شاشة تمتد فوقه.
    Bu eski usuldür, eski sözdür, değil mi, bir makine, bir insan, bir fare, bir ekran. TED تلك هي الطريقة القديمة. تلك هي النغمة القديمة، صحيح، آلة واحدة، شخص واحد، فأرة واحدة، شاشة واحدة.
    Mucizevi şekilde tüm bunlar bir kaç santimlik bir ekran üzerinden iletilebilir. TED بكل روعة يمكن اختزال كل ذلك في شاشة قطرها بضعُ بوصات
    Daha büyük bir ekran lazım. Open Subtitles صالة العرض مُقزّزة يجب أن يشتروا شاشة أكبر
    Radyoaktif dalgalar çarptıkça parlayan hareket ettirilebilen fosforlu bir ekran... Open Subtitles شاشة مفسفرة وامضة قابلة للحركة تومض عندما تصطدم بها موجات النشاط الإشعاعي
    Eger gerçek bir ekran olsaydi fisi çekerdik. Open Subtitles لو كانت شاشة حقيقية، فماذا كنا لنفعل ؟ كنا لننزع القابس
    Evet, büyük bir ekran koyup bir dolar karşılığında film izletiyorlar. Open Subtitles أجل، كانوا يضعونها على شاشة كبيرة دولارٌ واحد ثمن المشاهدة
    Yerleştirilmiş dört mikro kontrolör var, her seferinde halka dönerken, bir ekran önünden geçiyor, bir konum sinyali seçiyor TED هناك أربع معالجات في الجهاز والتي، مع كل دورة لهذه الحلقة تقوم، بينما تعبر في خلف الشاشة تلتقط إشارة الموقع
    Ve böylece 2004'te Benjamin'in bir ekran testini yapmamızı istediler. TED وهكذا ، في عام 2004 ، كانوا قد كلفونا بأن نفعل اختبار الشاشة لبنيامين.
    .. daha iyi bir ekran kartı, gelişmiş bir hafıza kartı. Open Subtitles منصات عرض جيّدة، وتحسين بطاقات الذاكّرة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more