"bir fırsatı" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذه الفرصة
        
    • على فرصة
        
    • مخاطرة بفرصه
        
    • فرصة ثمينة
        
    Böyle bir fırsatı tepmek isteyeceğini pek sanmıyorum. Open Subtitles أنا اعتقد انك لن تترك مثل هذه الفرصة تفلت من يديك
    Unutma, Allah böyle bir fırsatı bir kez nasip eder. Open Subtitles لا تنسى الله يرسل هذه الفرصة للعبد مرة واحدة
    Bu ülkeye böyle bir fırsatı yakalayabilmek için canını bile verebilecek olan, senin büyükbaban gibi, her gün onlarca insan geliyor. Open Subtitles هناك أناس مثل جدك يأتون إلى هذة البلاد كل يوم يموتون حتى يحصلوا على فرصة النجاح
    Bo'ya karşı böyle bir fırsatı bir daha yakalamak uzun zaman alır. Open Subtitles سيمر وقت طويل حتى تحصل على فرصة كهذه مع " بو "
    Daha iki ay tanıdığım bir adam için böyle büyük bir fırsatı.. Open Subtitles حسناً .. لا اعلم اشعر كأنها خطوة صعبه و مخاطرة بفرصه كبيره
    Daha iki ay tanıdığım bir adam için böyle büyük bir fırsatı.. Open Subtitles اشعر كأنها خطوة صعبه و مخاطرة بفرصه كبيره
    Stratejik plan eksikliği ve bölükleri ikmal etmedeki başarısızlığı paha biçilmez bir fırsatı heba etmişti. Open Subtitles النقص فى خطته الإستراتيجية والفشل فى تجهيز قوّاته بدّد فرصة ثمينة
    Ben sadece bu kadar heyecan verici bir fırsatı kaçırmanızı... Teşekkür ederim, Kenneth. Open Subtitles لكن أردت أن لاتفوتك هذه الفرصة العضيمة شكراً لك , يا كينث
    Ve şimdide senin saçma, uydurma kan davanı gerçekleştirebileceği... bir fırsatı çıktı. Open Subtitles وعندما جاءت هذه الفرصة ، عندما أتبع خطة أنتقامك السخيف
    Sorun olmaz. Onun yüzünden bir fırsatı kaçırmanı istemez. Open Subtitles ستكون بخير, لن تريد مني تفويت هذه الفرصة من أجل البقاء معها
    Ortak olmak için böylesine büyük bir fırsatı bana verdiğiniz için teşekkür ederim David. Open Subtitles شكرًا يا ديفيد لأنكم منحتموني هذه الفرصة الرائعة كي أكون شريكة
    Böyle bir fırsatı kaçırmak istemeyiz herhâlde, değil mi canım? Open Subtitles أعتقد أنّه لاجاجة لتضييع هذه الفرصة صحيح، عزيزي ؟
    Anlıyorum ama büyük bir fırsatı kaçırmadan önce Howard'ı uzaya gitmeden önceki eğitiminde sanal gerçeklik ortamına koymalarını düşünüyordum. Open Subtitles ...انظر، اتفهم الامر ، لكن قبل ان نفوت هذه الفرصة الرائعة كنت افكر عندما تدرب هاورد على الذهاب للفضاء
    Bence eğer üçümüz takılırsak seni tanımak için bir fırsatı olur., ve o zaman hiçbir şekilde sana kötü davranmaz. Open Subtitles وأراهن أنه إذا أصبحنا جميعاً معاً و هي حصلت على فرصة لمعرفتك من المستحيل أن تتمكن من
    Daha önce böyle bir fırsatı olmuştu ama gitmesine izin verdi. Open Subtitles لكنه حصل على فرصة مرة من قبل، و تركها تذهب
    Böyle bir fırsatı bir daha yakalayamayabiliriz. Şimdi gidiyoruz. Open Subtitles ربما لا نحصل على فرصة آخرى من هذا النوع، نحن ذاهبان
    Hindistan'ın forvet oyuncuları arasındaki koordinasyon eksikliği yüzünden, mükemmel bir fırsatı kaçırdılar. Open Subtitles فرصة ثمينة ضاعت بسبب عدم وجود التعاون بين مهاجمى الفريق
    Babama gazeteyi gösterdim ve böyle bir fırsatı kaçırdığımı söyledim. Open Subtitles اخبرته مباشرةً, ارت أبي الصحيفة وقالت بأني سوف أفوت فرصة ثمينة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more