"bir fırsattı" - Translation from Turkish to Arabic

    • كانت فرصة
        
    • مجرد فرصة
        
    • كان فرصتي
        
    Yani burada bunun nasıl işlediğini görmem için bir fırsattı. TED لذا، كانت فرصة لي لأرى كيف يعمل هذا المفهوم بالضبط.
    Meydanlara çıkmak için, yaşam inancını tekrar tutuşturmak için kendi başına yeterince uzun oturmak için ve böylece yaratılış sürecine aşık olmak için bir fırsattı. TED كانت فرصة لينبثق، ليحيي قوة الحياة مرة أخرى، ليظل مزيدا من الوقت مع نفسه وبذلك يقع في حب التواصل الكامل مع الكون.
    Benim ise en büyük zaferim için bir fırsattı. Open Subtitles بالنسبة لي فقد كانت فرصة من أجل نصري الكبير
    Gerçekten de kaçmayacak bir fırsattı. Open Subtitles لماذا لم نكن نستطيعُ فتح عيوننا؟ تلك كانت فرصة جيدة لنا
    Gösteri yapması için bir fırsattı. Open Subtitles كانت مجرد فرصة له ليستعرض حتى أن هذا ليس أسلوبه
    O seçim ve Fitzgerald Grant bu noktaya gelmem için bir fırsattı. Open Subtitles وتلك الانتخابات كانت فرصتي. فيتزجيرالد غرانت كان فرصتي.
    Dans, seni hazırlıksız yakalamak için harika bir fırsattı. Open Subtitles الحفلة كانت فرصة مثالية لأمسكك بدون حراسة
    Aslında biraz kötü hissediyorum. Onun için büyük bir fırsattı. Open Subtitles أشعر بالذنب قليلا ، لقد كانت فرصة كبيرة لها
    Savaşta yer alan biz subaylara sunmuş oldukları bir fırsattı. Open Subtitles فتلك كانت فرصة منحت للضباط الذين قاتلوا في الحرب
    Aradığında tüttürüyordum ama benim için çok büyük bir fırsattı ve ben de kaçırmak istemedim. Open Subtitles كنت ادخن الحشيش عندما اتصلتِ لكنها كانت فرصة لا تصدق لم ارد تفويتها أسفة
    Ama onlara, eski yüzeysel Gloria olmadığımı göstermek için harika bir fırsattı bu. Open Subtitles لكن تلك كانت فرصة اخرى لي لأظهر لهم بأنني لست غلوريا السطحية التي كنت عليها
    Öne geçmeniz için bir fırsattı. Open Subtitles لقد كانت فرصة لكم يا رفاق للقفز إلى الصف الأول.
    DEV GEZEGENLERE YOLCULUK PROJESİ NASA için bu kaçırılamayacak kadar iyi bir fırsattı. Open Subtitles بالنسبة لـ "ناسا" هذة كانت فرصة جيدة جدا ألا تفقـدها
    Ortadan kaybolmak, başka birisi olmak için iyi bir fırsattı. Open Subtitles هي كانت فرصة لإختفاء، أن يصبح شخص آخر.
    İnanılmaz bir fırsattı ve ben de kaçırmak istemedim. Open Subtitles لقد كانت فرصة رائعة لم ارد تفويتها - متى يمكنك البدء؟ -
    Bu aynı zamanda Kara Şovalyelerden de kurtulmak için altın bir fırsattı. Hayır, yapmamalıyım. Bu çok açgözlülük olur. Open Subtitles لقد كانت فرصة مواتية لإختفاء الفرسان السود , لكن كلا لم تكن ضرورية بل مجرد رغبة شخصية ...
    İnanılmaz bir fırsattı ve ben de kaçırmak istemedim. Open Subtitles لقد كانت فرصة رائعة لم ارد تفويتها - متى يمكنك البدء؟ -
    Bekle biraz, bir dakika önce bu bir fırsattı. Open Subtitles انتظر لحظة، منذ دقيقة كانت فرصة
    Vebubanaona iyi şeyler yapabileceğimi göstermek için iyi bir fırsattı. Open Subtitles ويبدو انها كانت فرصة ...لكي اريها انه يمكنني فعل شيء جيد
    Bu sadece tanrıların cennetten getirdikleri bir şeyi ortaya çıkarmak için bir fırsattı. Open Subtitles لقد كانت مجرد فرصة لفحص شئ جلبته إلينا الآلهة من السماء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more