"bir görüşme" - Translation from Turkish to Arabic

    • لقاء
        
    • موعداً
        
    • إنها مكالمة
        
    • هذه مكالمة
        
    • محادثة مع
        
    • لك مقابلة
        
    • لاجتماع
        
    • عقد إجتماع
        
    • على مقابلة
        
    • معه مقايضة
        
    • مقابلة مع
        
    • مكالمة واحدة
        
    • مقابلة واحدة
        
    • هناك محادثة مثل
        
    • مجرد مقابلة
        
    Bu yüzden ilerde babasıyla bir görüşme yapma planım var. Open Subtitles لذا فإن لدي جدول لقاء مع والده في وقت لاحق
    Seninle ve Gordon' la resmi bir görüşme istiyorum. Open Subtitles أريد لقاء رسمى معك و جوردن أريد مساعدتك معها نعم ,حسنا
    Göçmenlik avukatıyla yarın sabah 11'de bir görüşme ayarladım. Olmaz. Open Subtitles لقد حددت موعداً مع محامي هجرة غداً عند الحادية عشرة
    Çok önemli bir görüşme, doktor. Üzgünüm ama konuşmalıyım. Open Subtitles إنها مكالمة هامة للغاية يا دكتور، لابد أن أستلمها
    Kullanmam gerekiyor. Beklesin biraz. Bu çok önemli bir görüşme. Open Subtitles حسناً, عليكي الإنتظار .هذه مكالمة هامة جداً
    Avukatımla bir görüşme istiyorum. Bunu ayarlayabilir misin? Open Subtitles أود عقد محادثة مع وكيلى , هل يمكنكى ترتيب ذلك ؟
    Sana Gabriel Hewitt ile bir görüşme ayarladı, ve onun konuşma konularını yalanlayabilmelisin. Open Subtitles لقد رتبت لك لقاء مع جابريل هيويت فى وقت لاحق اليوم ولابد ان تكون قادر لرفض
    Benim için işvereninle bir görüşme ayarlamanı istiyorum. Open Subtitles أو سوف تعاني أريدكِ أن ترتبِ لقاء لي مع مستأجركِ
    Daha önce hiç gerçek bir görüşme yapmamıştım. Open Subtitles لم يسبق لي أن أجريت لقاء من قبل، إنها رائعة
    Senden tek istediğim bir görüşme ayarlaman. Open Subtitles ماهي مشكلتك؟ كل ما أردته هو أن تدبر لي لقاء مع الموزع
    Fernandez'in eşi Pilar Fernandez, raz önce benimle özel bir görüşme yaptı. Open Subtitles تحدثت زوجة فيرنانديز, بيلار إلي في لقاء حصري, قبل لحظات.
    Ancak ofise gelirseniz, size özel bir görüşme ayarlamaktan memnun oluruz. Open Subtitles لكن ؟ إذا أتيت إلى مكتبي سنكون سعداء أن نحدد لك موعداً
    Çok önemli bir görüşme, doktor. Üzgünüm ama konuşmalıyım. Open Subtitles إنها مكالمة هامة للغاية يا دكتور، لابد أن أستلمها
    Kusura bakma, bu özel bir görüşme. Open Subtitles عفــوا يا هـال , لكـن هذه مكالمة شخصيــة .
    Geçenlerde genç bir Circle personeliyle bir görüşme yaptım, bunu da sizinle paylaşmak istiyorum. Open Subtitles أجريت محادثة مع موظفة صغيرة بالشركة أود مشاركتها معكم
    Bu yüzden Carmel Lisesi'ndeki boş pozisyon için sana bir görüşme ayarladım. Open Subtitles والذي لذلك السبب جلبت لك مقابلة لأخذ نادي الغناء بثانوية كارمل.
    Pazartesi seni arar ve bir görüşme ayarlarız. Open Subtitles سوف اتصل بك واخطط معك لاجتماع يوم الاثنين
    Zuwanie'nin güvenlik şefi geldi. Hemen bir görüşme yapmak istiyor. Open Subtitles لقد وصل رئيس طاقم الأمن الخاص ب زوانى و هو يطلب فعلا عقد إجتماع مباشر
    Şirketinle bir görüşme ayarlaman mümkün mü? Open Subtitles هل هناك اى طريقة يمكن بها ان احصل على مقابلة فى شركتك؟
    Sonra Vargas'ı ara, bir görüşme ayarla defteri ona ver, davadan elini çekecektir. Open Subtitles ثم تتصل بفارجاس وترتب معه مقايضة تعطيه الدفتر ، ويبعدك عن القضية
    Dempsey'lere aylarca süren ısrarlar sonrasında kızlarıyla bir görüşme yapabildik. Open Subtitles ـ بعد شهرين من الضغط على آل دمبسي حصلنا على مقابلة مع إبنتها
    Farkındayım, sadece bir görüşme, hızlıca. İsterseniz konuştuğumu ödeyebilirim. Open Subtitles فقط مكالمة واحدة سريعة و سأدفع ثمنها لك
    Sadece tek bir görüşme. Böyle demişlerdi. Kitap basılınca her şey bitecekti. Open Subtitles مقابلة واحدة , هذا ما قالوه , لكن عندما خرج الكتاب , قد إنتهى الأمر.
    - Kaçarsan, ya da önce beni öldürür ve sonra kaçarsan, başka bir görüşme olmaz. Open Subtitles , لو هربتِ , أو لو قتلتِني ثم هربتِ لن تكون هناك محادثة مثل ذلك
    Aslında sadece bir görüşme ve seni hazırlayacağım. Open Subtitles إنها مجرد مقابلة في الواقع و أنا سأحضّرك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more