Columbia'da bir görüşmem vardı, annem de sana uğrmamı söyledi. | Open Subtitles | لدي مقابلة في كولومبيا وطلبت أمي أن آي لأراك |
Orada bir görüşmem var ve basit görünmemek için yanımda taşımak istemiyorum. | Open Subtitles | عندي مقابلة في هذا المكان و لا أريد أن أبدو كالأحمق |
Orada bir görüşmem var ve basit görünmemek için yanımda taşımak istemiyorum. | Open Subtitles | عندي مقابلة في الداخل ولا أريد أن أحمل ذلك فقط لدقائق |
Çok güzel bir fikir. Yatma vakti, Bay Nottingham ile bir görüşmem var. | Open Subtitles | هذه فكرة جيدة , حان وقت النوم لدي لقاء مع السيد نوبلمان |
Düğün organizatörümle bir görüşmem vardı son dakikada iptal etti. | Open Subtitles | كان لديّ لقاء مع المخطّطة لزفافي لكنها اعتذرت في آخر لحظة |
1 0 dakika sonra bir görüşmem var ve biraz önce soyuldum. | Open Subtitles | ـ ربما يمكنني مساعدتك ـ لدي مقابلة عمل بالشارع المقابل خلال عشر دقائق |
Henüz kesin bir şey yok, fakat yarın yönetici asistanı posizyonu için bir görüşmem var | Open Subtitles | حسنا, لاشيء أكيد حتى الآن ولكن لدي مقابلة عمل غدا لمركز مساعدة تنفيذية |
sırtını sabunlamıyorum annne sabah bir görüşmem var alarmı 6 kur tamam mı alarma gerek yok ben horozlardan bile önce kalkarım | Open Subtitles | لن أدعكه! لدي مقابلة في الصباح لذلك أضبطي المنبه على السادسة صباحاً لا أحتاج المنبه! |
Sadece bu olanlar ve yarın erkenden bir görüşmem var. | Open Subtitles | وفي الغد لدي مقابلة في وقتٍ مبكر. |
Öteki hafta sonu Washington'da bir görüşmem var. | Open Subtitles | لدي مقابلة في واشنطن عطلة الاسبوع. |
Gillis and Petrosky'de bir görüşmem var. | Open Subtitles | لدي مقابلة في شركة "غيليس وبيتروسكي" |
Sears'ta bir görüşmem var. | Open Subtitles | لدي مقابلة في شركة السيرز |
Onunla 20 dakika içinde bir görüşmem var. | Open Subtitles | لدي مقابلة في 20 دقيقة |
Bay Love ile bir görüşmem var, Geçici Eğitim Müdahalesi yada bunu gibi birşey. | Open Subtitles | لدّي لقاء مع سيّد (لوف)، التدخّل التعليمي المؤقت وما إلى ذلك. |
Sahiplerle bir görüşmem vardı. | Open Subtitles | كان لي لقاء مع أصحابها. |
Sorun olmazsa, ofisinde Caroline Julian ile 10 dakikalık, bir görüşmem var. | Open Subtitles | -إذا لم يكن لديكَ مانع ... فلديّ لقاء مع (كارولين جوليان) في مكتبكَ خلال 10 دقائق |
Fi, Max ile bir görüşmem var. | Open Subtitles | عندي لقاء مع (ماكس) يا (في)... |
Dean Witter'da stajyerlik için bir görüşmem vardı ve kabul edildim. | Open Subtitles | كان لدي مقابلة عمل في (دين ويتر) من أجل دورة تدريبية... وحصلت عليها |
bir görüşmem var. | Open Subtitles | لدى مقابلة عمل |