| Kızım bana yasadışı bir görevde bazı adamlarının öldürüldüğünü söyledi. | Open Subtitles | قالت إن بعض رجالك لقوا حتفهم في مهمة غير شرعية. |
| Tarihte ilk kez bu rakip örgütler bir görevde birlikte çalışıyorlar. | Open Subtitles | للمرة الأولى في تاريخهم عملت هذه الوكالات المتنافسة معاً في مهمة |
| Geçen haftasını Tarafsız Bölge'deki Direniş'i takip ettiği gizli bir görevde geçirdi. | Open Subtitles | قضى معظم الأسبوع الماضي في تتبع المقاومة في مهمة سرية بالمنطقة المحايدة |
| Aslında, böyle bir görevde kullanmakta rahat edeceğim tek gemi. | Open Subtitles | إنها المركبة الوحيدة التي أطمئن لاستعمالها في مهمّة كهذه |
| Aslında bugün, bilimsel bir görevde ona eşlik etmeni umuyordum. | Open Subtitles | فى الحقيقة كنت أتمنى ان ترافقيه الليلة فى مهمة علمية |
| Asla olmamamız gereken bir görevde birim yöneticisiydim. | Open Subtitles | لقد قدتُ وحدة ، لمهمة لم يكن يجب علينا خوضها |
| Sayısız adamı ve gemiyi sonucu olmayan bir görevde kurban edeceğiz. | Open Subtitles | نحن سنضحي عدد لايحصى من الرجال و المركبات على مهمة فاشلة |
| bir görevde olduğumuzu hatırlatırım. Bu senin görevin! | Open Subtitles | عليك أن تتذكر أننا في مهمة هذا هو ما علينا فعله |
| Daha önceki bir görevde Euronda olarak bilinen bir ırkla karşılaştık. | Open Subtitles | في مهمة سابقة، واجهنا سلالة معروفة بإسم إيروندانس |
| Bizim için gittiği bir görevde Normandiya'daki bir Alman tarafından fark edildi. | Open Subtitles | في مهمة لنا، تم إكتشافه مِن قِبل ألماني في نورماندي. |
| O gizli bir görevde, benim bile bilmemem gerekiyor. | Open Subtitles | إنها في مهمة سرية حتى أنا ليس من المفترض أن أعرف عنها حسنا إذا, اثنان سيفوا بالغرض |
| Çok gizli bir görevde yardımın gerek kanka. | Open Subtitles | أخي ، أنا بحاجة لمساعدتك في مهمة سرية كبيرة |
| Sadece bir ırkın oyunu bitirebileceği bir görevde neden diğer ırklara yardım edesin? | Open Subtitles | لمَ عساك تساعد شخصًا آخر في مهمة إن كان من الممكن لشخص واحد فقط اجتيازها؟ |
| Annie, beş hafta önce Viyana'da benim için bir görevde olması gerekirken. | Open Subtitles | عندما كان من المفترض انها في مهمة من أجلي |
| Onunla bu hafta başka bir görevde karşılaşmıştın. | Open Subtitles | لقد التقيت به سابقاً هذا الأسبوع في مهمة أخرى |
| Bunun gizli bir operasyon olduğunu bile bile neden diplomatik bir görevde yanınızda olmamızı istediniz? | Open Subtitles | لما سمحت لنا بمرافقتك، في مهمة دبلوماسية برغم معرفتك أنها عملية سرية؟ |
| Şu anda zil zurna sarhoş, üssün dışında bir görevde olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | إنه ثمل للغاية الآن، إنه يظنّ أنه في مهمّة خارج السياج |
| bir görevde bütün paramı riske atmak gibi bir şeyler mi düşüneceksin? | Open Subtitles | أتقصدين الطريقة التي فكرنا بها بأن نخاطر بكل مالي فى مهمة واحدة؟ |
| Ben burada bir görevde değilim. | Open Subtitles | أنا لست هنا لمهمة |
| bir görevde çuvalladım... ve beni bu küçük durgun yere gönderdiler... bana ders vermek için, tamam mı? | Open Subtitles | لقد شددت على مهمة اخرى ... وهم أرسلوني إلى هذا المكان الهادئي الصغير ... ليلقنوني درساً ، حسناً ؟ |
| - Aslında şu anda, özel bir görevde. | Open Subtitles | حسنًا, فى هذه اللحظة لقد حدث بأنه فى مهمة خاصة |
| Maalesef o daha önemli bir görevde. | Open Subtitles | اه حسنا,لسوء الحظ انها فى مهمه أخرى ملحه للغايه |
| Ailesi, savaş departmanından onun savaşı kazanmak için çok önemli bir görevde kahraman olarak öldüğünü söyleyen bir telgraf alacaktı. | Open Subtitles | عائلته تلقت برقيه من وزارة الحربيه تقول انه مات كبطل في مهمه سوف تساعدنا علي كسب الحرب |