"bir gümüş" - Translation from Turkish to Arabic

    • فضية
        
    • الفضة
        
    • فضيّة
        
    Ben de, bir gümüş bir Bolo gerekir son model kamyonet Open Subtitles ايضا اريد تتبع مواصفات شاحنة , فضية اللون من النوع الحديث
    bir gümüş Yıldız, bir Bronz Yıldız, birkaç cesaret madalyası... Open Subtitles حصلت على نجمة فضية ونجمة برونزية ومرتين على وسام القلب القرمزى
    Sen bir gümüş Panter değilsin. Open Subtitles لكن لا تفكري بالإنتقام أنت لست نمرة فضية
    Avustralya'da, bir nilüfer bir çim ağacına dönüştü. ve Havai'de, bir papatya bir gümüş kılıç oldu. TED فى أستراليا، تحول الزنبق إلى شجر عنب، و فى هاواي، أصبحت زهرة الأقحوان سيفاً من الفضة.
    Çünkü ben sadece başka bir gümüş kaşık kullanan zengin çocuğum... sebep bu mu? Open Subtitles سبب أنى مجرّد ولد اخر غني ياكل بالملعقة الفضة .. اليس كذلك؟
    San Andreas fayında terkedilmiş bir gümüş madeni. Open Subtitles هذا منجم الفضة المهجور ".بشق "سان أندريس
    bir gümüş pikap için arama emrim var, ehliyet ve ruhsatınızı göreyim. Open Subtitles لديّ تعميم بشأن شاحنة فضيّة الّلون لذلك أريد أن أرى رخصة قيادتك . و أوراق تسجيلك
    bir gümüş para ve içi boş bir dondan başka bir şeyi yok. Open Subtitles ليس لديه شيء، عملة فضيّة وجعبة خاوية.
    Bazen bu bürokrasiyi bir gümüş kurşun ile delmek istiyorum. Open Subtitles .... بعض الأحيان أريد أن أقص الشريط الأحمر برصاصة فضية
    Eğer elimizde bir gümüş mermi olsaydı, uzun zaman önce ateşlerdik. Open Subtitles لو كانت هناك رصاصة فضية* *كنا أطلقناها منذ زمن بعيد
    Geçmişte olduğum gibi şimdi İngiltere'de olsam ve bu balığın resmini yaptırsam şapşal tatilcilere gösterir, her birinden bir gümüş alırdım. Open Subtitles لو كنت في "إنجلترا" الآن كما كنت في الماضي و كانت لي رسمة هذه السمكة لما كان غبي في عطلة سيدفع بها قطعة فضية
    Gerçekten, ben görmedim bir çağda bir gümüş parçası. Open Subtitles بأمانة , لم أرى قطعة فضية من عهد
    bir gümüş kaşığım, takılı zincirine. Open Subtitles ولدي ملعقة فضية معلقة في سلسلة
    En az bir gümüş sterlinimiz olacak. Open Subtitles وسيكون لدينا ما لايقل عن باوند من الفضة
    Tahsilat kutusuna bir gümüş para koy yeter. Open Subtitles فقط دع بعض الفضة في صندوق الجمع
    Ve ondan once bir gümüş işçisiydim, ve ondan da önce ben... Evimden 15 buçuk yaşımda ayrılmıştım. ve hiçbir zaman üniversiteye gitmedim. TED و قبل ذلك كنت أمارس الحدادة و متخصصاً في الفضة, و قبل ذلك -- خرجت من بيت عائلتي و أنا في الخامسة عشرة من عمري, و لم أدرس بالكلية
    Tujunga'daki bir gümüş kaplama fabrikasından 100 kg. potasyum siyanür çalınmış. Open Subtitles ثمة 200 رطلاً من سيانيد البوتاسيوم مفقودة من مصنع لدهان الفضة في (تاهونجا)
    Elimi kolumu her kim çözerse bir gümüş para alacak! Open Subtitles سأُعطي أيّ رجل يحل وثاقي عملة فضيّة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more