| Daha bir gündür birlikte yaşıyoruz ve şimdiden bana yalan mı söylemeye başladın? | Open Subtitles | أعني، لقد كنت أعيش معك ليوم واحد والآن انت بالفعل تكذبين علي؟ |
| En azından bir gündür ellerinde. | Open Subtitles | ومع ذلك، لقد كان عندهم ليوم واحد علي الاقل |
| John Henderson ile çalışan kişiler için bugün çok özel bir gündür. | Open Subtitles | اليوم هو يوم مميز جداً لكل من كان يعمل مع جون هندرسون |
| Bugün, geleceğe atılan bir adım olduğu gibi geçmişte kalan da bir gündür. | Open Subtitles | اليوم هو يوم للمستقبل. وأيضا يوم للماضي. |
| Şuna imzalasana Bay bir gündür Temiz? | Open Subtitles | وقّع على هذه نيابة عني أيها السيد "النظيف منذ يوم واحد" |
| Haberiniz yoktur diye söylüyorum, bugün günlerden pazartesi yani bir gündür ölüsün. | Open Subtitles | في حالة لم يعلمكم أحد اليوم هو الاثنين و الذي يعني أنك مت ليوم كامل |
| Af edersiniz, kendisi bir gündür kayıp. | Open Subtitles | اعذرني، فهو مفقود منذ يومٍ واحد |
| Altı saat uyuduğum gün benim için harika bir gündür. | Open Subtitles | في اليوم الذي أنام فيه 6 ساعات يكون يوماً عظيماً |
| Çünkü ayrı kaldığımız her gün sözünüzü tutmadığınız bir gündür. | Open Subtitles | ..لانه فى كل يوم نبقى أحياء يعتبر يوم لك لمخالفتك لعهدك |
| "ve bin yıl bir gündür." Kutsal kitapta böyle yazıyor. | Open Subtitles | وألف عام سوى يوم" أنا أقتبس من الكتاب المقدس |
| Tam bir gündür hiçbir şey yapmıyorum ve şimdiden zavallı hissediyorum. | Open Subtitles | أنا لم أفعل شيئ ليوم واحد فقط و شعرت بالشفقة على حالي |
| bir gündür iş başındasın ve kendine bir bak. | Open Subtitles | يا إلهي العزيز مسؤولة ليوم واحد ، و أنظري لحالك |
| Aldıkları elmaslar sadece bir gündür kasadaydı. | Open Subtitles | وكان الماس أخذوا فقط في آمنة ليوم واحد. |
| Jimnastik dersi aldığınız herhangi bir gün okuldaki tuhaf bir gündür. | Open Subtitles | في أي يوم يكون لديك حصة رياضة... هو يوم مدرسي غريب... |
| Burada her gün nefis bir gündür... ama bugün senin için en talihli gün. | Open Subtitles | كل يوم ألقاك فيه هو يوم عظيم ولكن هذا هو يوم سعدك |
| Sadece bir gündür kadınım ve fahişe oldum. | Open Subtitles | أنا إمرأة منذ يوم واحد , وأنا عاهرة |
| O bir gündür arkada çalışıyor ve şimdiden canıma okudu. | Open Subtitles | ... لقد عادت منذ يوم واحد وهي ما زالت تدير حياتي |
| Haberiniz yoktur diye söylüyorum, bugün günlerden pazartesi yani bir gündür ölüsün. | Open Subtitles | في حالة لم يعلمكم أحد اليوم هو الاثنين و الذي يعني أنك مت ليوم كامل |
| Annemle babamdan uzak geçirdiğim her gün, güzel bir gündür. | Open Subtitles | أي يوم أخرج منه من منزل عائلتي يكون يوماً جيداً! |