"bir genç kız" - Translation from Turkish to Arabic

    • فتاة مراهقة
        
    • فتاة شابة
        
    • فتاة شابّة
        
    • هبّ
        
    • لفتاة شابة من
        
    • فتاة يافعة
        
    • عندما فتاة
        
    • الفتاة المراهقة
        
    Bu oda bir genç kız odası değil. Open Subtitles هذه الغرفة ليست ما قد تتوقعه من فتاة مراهقة
    Herkesin ergen bir genç kız olmadığını öğrenmesini sağlıyor. Open Subtitles اللحية لمسة جميلة لتدع الجميع يعرف انك لست فتاة مراهقة
    Beyler, bir genç kız ölüm kalım mücadelesi veriyor olabilir. Open Subtitles أيها السادة فتاة شابة قد تصارع في الخارج لأجل حياتها
    Herkese bir genç kız gibi göründüğünüzü söylüyorum. Open Subtitles كنت دائماً أقول للجميع إنك ما زلت تبدين كأنك فتاة شابّة
    - Ben hocasına aşık olan bir genç kız değilim. Open Subtitles لستُ مجرد طالبةٍ شغوف ! . تعجب بمن هبّ ودبّ
    Ne de olsa bir duldun ve ilk mevsiminde bir genç kız değildin. Open Subtitles أفترض أنكِ كنتِ أرملة في النهاية وليس فتاة يافعة في بداية حياتها
    "...bir genç kız, aşkın içine düştüğünde, bunu hemen bilir." Open Subtitles عندما فتاة تقع او تخرج من الحب هي تعلم ذلك فوراً
    Kimse bir genç kız kadar kin tutamaz. Open Subtitles لا أحد يحقد مثل حقد الفتاة المراهقة
    Mandy bir kız--başkalarının evlerine giden çok çekici bir genç kız. Open Subtitles ماندي فتاة فتاة مراهقة و جميلة تذهبُ لناس غرباء
    Ev ödevi yapmaktansa, telefonda daha fazla vakit geçirmeyi isteyecek bir genç kız kadar harikaydı. Open Subtitles ليس كأي فتاة مراهقة التي تقضي وقتاً على الهاتف أكثر من وظائفها.
    Artık sadece partinin birinde gördüğün güzel bir genç kız değil. Open Subtitles إنها ليست مجرد فتاة مراهقة جميلة رأيتهافيحفلةمابعدالآن!
    Daha çok acımasız bir tüccarın fuhuşa zorladığı bir kadın ya da bir genç kız düşünürsünüz. TED قد يتبادر إلى أذهانكم صورة فتاة شابة أو إمرأة تم اجبارها بوحشية على ممارسة البغاء بواسطة قواد عنيف
    Dünyanın bir yerinde bir galeri var ve 23 yaşında bir genç kız var, alanın ortasında duruyor. TED توجد صالة عرض في مكان ما في العالم، وتوجد فتاة شابة تبلغ من العمر 23 سنة، تقف في وسط الفضاء.
    Bugün çilekli dondurma ve Arvil Lavigne seven sıradan bir genç kız. Open Subtitles .. اليوم أصبحت فتاة شابة مراهقة .. تحب آيسكريم الفراولة والمكسرات
    Piyasaya yeni düşmüş bir genç kız değilim ben. Open Subtitles أنا لستُ كـ فتاة شابّة في الباص
    Az bir olasıIık da olsa, belki bir tarih Matya gibi bir genç kız gerçekten yaşamış, ve başına kötü şeyler gelmiş olabilir. Open Subtitles ربّما، شخص ما، فتاة شابّة تُشبه (ماتايا) يوجد حقاً شيء ما هنا، وأشياء سيّئة حدّثت لها.
    - Ben hocasına aşık olan bir genç kız değilim. Open Subtitles لستُ مجرد طالبةٍ شغوف ! . تعجب بمن هبّ ودبّ
    Çok güzel bir genç kız. Open Subtitles إنها فتاة يافعة وجميلة
    Bilmiyorum. Ama bir genç kız, aşkın içine düştüğünde, bunu hemen bilir. Open Subtitles لا أعرف, إنه فقط عندما فتاة تقع أو تخرج من الحب هي تعرف ذلك فوراً
    Benim adım Rose Hathaway, ve normal bir genç kız değilim. Open Subtitles أسمي (روز هاثاواي) وأنا لست الفتاة المراهقة العادية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more